Aşk Olsun - Beyazperde.com eleştirisi : Doktoor derdime bir çare!

2015 yılı da en az sinemamızın 100. yılı kadar yerli üretim açısından verimli geçiyor diyebiliriz. Ocak başından itibaren vizyon tarihi kapan ve her biri önümüze en eğlenceli, en romantik ve “en orijinal” işler olarak sunulan yerli komedi ve romantik komedi filmleri furyası içerisinde, dişe dokunur birkaç yapım aradan sıyrılmayı başardı. Yarın vizyona girecek Aşk Olsun filmi de tür olarak benzer bir kategorilendirilmeye kalsa da, kesinlikle önyargıları yıkma potansiyeline sahip.

Son 10-15 yılda iyice popüler olan ilişki koçluğu, aşk doktorluğu vb. mevzuları merkezine alarak günümüz post modern kadın-erkek ilişkilerine sağlam bir selam gönderen filmin yönetmenliğini ilk kez bu sıfatla kamera arkasına geçen Murat Serezli ve  Neslihan Yıldız Alak beraber üstleniyor. Diyalogları oldukça iyi yazılmış ve sahneleri seyirciyi doğallıkla güldüren filmin senaryosu ise sektörün mutfağında yetişen Eşref Dinçer’e ait.  Ve bu üçlünün beyazperdeye aktardığı öykü, tabir-i caizse başrollerden biri olan İlker Aksum’un sırtında yükseliyor.

Hikâyenin ana kahramanı olan ve “kadınlar için aşk doktorluğu” yapan Ozan’ı canlandıran Aksum oynamıyor, resmen Ozan’ı yaşıyor. Karakterinin yaşayan diyalogları,  vurdumduymazlığı, çapkınlığı, hayal kırıklıkları Aksum sayesinde karşımızda yapmacıklıktan uzak, gerçek bir adama dönüşüveriyor. Böylece Ozan ve onun beraberinde getirdikleriyle rahatça özdeşlik kurarak hikayeye giriyoruz. Film ilk 15 dakika kuralının formüllerini iyi uygulayarak seyirciyi koltukta tutmayı başarıyor; sonrasında öykü kendiliğinden akıyor zaten.

Birbirini halen seven ama sorunlarını konuşarak çözmeden ayrılan iki eski sevgilinin birbirini kıskandırmak için giriştiği bu oyunda, günümüz ikili ilişkilerinin kodları da masaya yatırılıyor. Birbirimizi elde etmek ve elde tutmak için yaptığımız türlü numaralar, çevrilen dolaplar, kasti hamleler, günlük hayatlarımızdan çıkıp önümüze servis ediliyor.  Ozan’ın karşısına en az onun kadar zeki ve kodları okumayı başaran bir kadın çıkartma prensibiyle hareket eden senaryo, Pınar (Sedef Avcı) karakteri ile aslında durumu eşitliyor. Pınar’ın filmin başından sonuna kadar tutarlı biçimde sürdürdüğü buzdolabı soğukluğu, Avcı’nın performansına da yansıyor. Öte yandan Kenan Ece (Caner) ve Selen Seyven’in (Ceyda) kendilerinden bekleneni verdiklerini de ifade etmek gerek.

Rahatlıkla dile getirebiliriz ki ortak yönetmenlerden Neslihan Yıldız Alak’ın reklamcılık geçmişinden gelen deneyimi filmin pastel tonlarındaki kalitesinde kendisini gösteriyor. Sadece oyuncu yönetimi değil, ışık, dekor, kostüm ve makyaj gibi bileşenler filmin renkli karakteriyle uyum içerisinde.

Uzun lafın kısası gerek senaryosu ve keyifli diyalogları olsun, gerek orijinal müzikleri ve başarılı kamera arkası ekibiyle Aşk Olsun bu bol filmli vizyon haftasında doya doya gülmek için sinemalarda bir şansı çoktan hak ediyor. Hem eğlenmek isteyen çiftlere hem “kız kankalara” tavsiye olunur!

Dip not: Doktora, koça falan bel bağlamayın, seviyorsanız gidin konuşun!