Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde: Basın eleştirileri
Örümcek-Adam: Örümcek Evreninde
Ortalama puan
3,4
yayın
Habertürk
Hurriyet
T24
Birgün
Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
“Animasyon süper kahraman” filmlerini bir alt tür olarak kabul edersek “Örümcek Adam: Örümcek Evreninde” bence türün gelmiş geçmiş en iyi birkaç örneğinden biri... Özellikle süper kahraman filmlerini sevenlerin “sadece bir animasyon” diye düşünüp pas geçmemesini öneririm. Animasyon sevenlerin de süper kahraman filmi diye uzak durmaları yanlış olur. Resimli roman estetiğini kullanması itibarıyla son yılların en yenilikçi animasyonlarından birini kaçırmış olurlar...
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Yönetmenliğini üç ayrı ismin; Bob Persichetti, Peter Ramsey ve Rodney Rothman’ın üstlendiği bu etkileyici animasyon, ‘Örümcek Adam’ geleneğine yeni bir soluk getirirken zekice yazılmış senaryosu ve hem popüler kültüre hem de kahramanın ait olduğu külliyata ilişkin ince ve çarpıcı göndermeleriyle dikkat çekiyor. ‘Kingpin’ adlı kötü bir karakterin düzeni bozarak başka evrenleri işin içine sokup her şeyi kaotik hale getirdiği bir ortamda Miles, yeni bir ‘Örümcek Adam’ olma, sorumluluk alma (bu arada filmin en iyi esprilerinden biri Ben Amca’nın “Büyük güç büyük sorumluluklar getirir” sözüne ilişkindi) ve bir tür ergenlikten yetişkinliğe geçme sınavlarına tabi tutuluyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Tüm bu macera için ‘yaşı tutmayan’ (yani fazla yaşlı olan) sinemasever için de çekicilikleri var filmin....Öncelikle teknik kalitesi öylesine yüksek ve canlandırması öylesine gelişmiş ki, kısa süre sonra tüm o hayal ürünü kişilerle sanki dost oluyorsunuz. Özellikle çılgın bir açılış ve daha da çılgın bir kapanış arasındaki uzun bölümde, daha sakin bir tempoyla verilmiş aile ilişkileri, sınıfsal ve kültürel çelişkiler temaları çok ilgi çekici. Gözlükle izlenen 3 boyutlu kopyalarında filmin zengin görselliği de daha iyi ortaya çıkıyor.
Eleştirinin tamamı için: T24
Birgün
Yazar: Cüneyt Cebenoyan
Filmin eleştirmenleri tavlayan, çağın kimlik politikalarına uygun bir yanı var elbette. Kahraman bu kez Beyaz değil, Latin-Siyah kırması. Bu bir devrim! Yani, yerseniz. Tabii bir ilerleme sayılabilir de, o kadar da değil. Ama yine başta dediğim gibi ne kötü adamlarının ne de iyilerinin bir derinliği, bir hikâyesi var bu çizgi filmde. Miles tiplemesi fena değil ama o da abartılacak bir şey değil. Kısacası bir yere kadar eğlendiren, sonra şişen bir film bu. Aksiyon sahnelerinde derhal esnemeye başladığım için belki de benim süper kahraman filmlerini yazmamam lazım geldiği sonucu da çıkabilir bu yazıdan.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
“Animasyon süper kahraman” filmlerini bir alt tür olarak kabul edersek “Örümcek Adam: Örümcek Evreninde” bence türün gelmiş geçmiş en iyi birkaç örneğinden biri... Özellikle süper kahraman filmlerini sevenlerin “sadece bir animasyon” diye düşünüp pas geçmemesini öneririm. Animasyon sevenlerin de süper kahraman filmi diye uzak durmaları yanlış olur. Resimli roman estetiğini kullanması itibarıyla son yılların en yenilikçi animasyonlarından birini kaçırmış olurlar...
Hurriyet
Yönetmenliğini üç ayrı ismin; Bob Persichetti, Peter Ramsey ve Rodney Rothman’ın üstlendiği bu etkileyici animasyon, ‘Örümcek Adam’ geleneğine yeni bir soluk getirirken zekice yazılmış senaryosu ve hem popüler kültüre hem de kahramanın ait olduğu külliyata ilişkin ince ve çarpıcı göndermeleriyle dikkat çekiyor. ‘Kingpin’ adlı kötü bir karakterin düzeni bozarak başka evrenleri işin içine sokup her şeyi kaotik hale getirdiği bir ortamda Miles, yeni bir ‘Örümcek Adam’ olma, sorumluluk alma (bu arada filmin en iyi esprilerinden biri Ben Amca’nın “Büyük güç büyük sorumluluklar getirir” sözüne ilişkindi) ve bir tür ergenlikten yetişkinliğe geçme sınavlarına tabi tutuluyor.
T24
Tüm bu macera için ‘yaşı tutmayan’ (yani fazla yaşlı olan) sinemasever için de çekicilikleri var filmin....Öncelikle teknik kalitesi öylesine yüksek ve canlandırması öylesine gelişmiş ki, kısa süre sonra tüm o hayal ürünü kişilerle sanki dost oluyorsunuz. Özellikle çılgın bir açılış ve daha da çılgın bir kapanış arasındaki uzun bölümde, daha sakin bir tempoyla verilmiş aile ilişkileri, sınıfsal ve kültürel çelişkiler temaları çok ilgi çekici. Gözlükle izlenen 3 boyutlu kopyalarında filmin zengin görselliği de daha iyi ortaya çıkıyor.
Birgün
Filmin eleştirmenleri tavlayan, çağın kimlik politikalarına uygun bir yanı var elbette. Kahraman bu kez Beyaz değil, Latin-Siyah kırması. Bu bir devrim! Yani, yerseniz. Tabii bir ilerleme sayılabilir de, o kadar da değil. Ama yine başta dediğim gibi ne kötü adamlarının ne de iyilerinin bir derinliği, bir hikâyesi var bu çizgi filmde. Miles tiplemesi fena değil ama o da abartılacak bir şey değil. Kısacası bir yere kadar eğlendiren, sonra şişen bir film bu. Aksiyon sahnelerinde derhal esnemeye başladığım için belki de benim süper kahraman filmlerini yazmamam lazım geldiği sonucu da çıkabilir bu yazıdan.