Hesabım
    Son Düello
    Ortalama puan
    3,8
    38 Puanlama
    Son Düello hakkında görüşlerin ?

    10 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    5 Eleştiri
    3
    2 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    User674
    User674

    Takipçi 151 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    20 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    Resmen büyülendim... en son bu kadar harika gözüken izlediğim film " The green knight" dı Ridley Scott bana kalırsa sinema tarihinin en iyi filmi gladyatörü çektiğinden beri hayranım bu filmdede mükemmel iş çıkarmış bu hafta sonu bir filme gitmek istiyorsanız venom hayal kırıklığı yerine buna gidin.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    2 Aralık 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, Eric Jager'ın 29 Aralık 1386 tarihinde, bir Norman "şövalyesi (knight)" olan Jean de Carrouges ile eski dostu "yaver (squire)" Jacques Le Gris arasındaki, Paris'te düzenlenen bir silahlı düello ile nihayetlenen 'GERÇEK' bir öyküyü anlattığı "The Last Duel: A True Story of Trial by Combat in Medieval France" den (2004) uyarlayarak Nicole Holofcener, Ben Affleck ve Matt Damon'ın yazdıkları "The Last Duel", yönetmen koltuğunda usta sinemacı Ridley Scott'ın oturduğu destansı bir tarihi drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz; başroldeki üç ana karakterin, yaşanan olaylara yönelik farklı bakış açılarını yansıtan üç bölüm halinde kurgulanarak, 100 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve dünya prömiyeri 10 Eylül 2021 tarihinde Venedik Uluslararası Film Festivalinde yapılan filmimize biraz daha yakından bakalım...

    BÖLÜM BİR - "Jean de Carrouges'e (Matt Damon) Göre 'GERÇEK' ":

    19 Eylül 1370'deki, adını veremeyeceğimiz karakterlerden birinin emirleri dinlememesi nedeniyle İngilizlere karşı kaybedilen Limoges Savaşı tarihe, Jean de Carrouges'ın, yakın arkadaşı Jacques Le Gris'in (Adam Driver) hayatını kurtardığı bir savaş olarak geçer...

    Bu yenilgiden hoşnut kalmayan, Kral VI. Charles'ın (Alex Lawther) kuzeni Kont Pierre d'Alençon'un (Ben Affleck) talimatıyla Fransızlar, gerisin geriye Limoges'ten çekilirler...

    Belleme Kalesi, 1377...

    Jean'ın babası Jean de Carrouges III'ün (Oliver Cotton) yönetiminde olan bu kale, şövalye ve derebeylerinin (vassal), Kont Pierre'e olan bağlılıklarını bildirdikleri bir törene ev sahipliği yapmaktadır...

    Ardından aynı Pierre, Le Gris'i; verem pandemisi yüzünden toplamakta zorlandığı kiralarının tahsildarı olarak tayin ederek, Jean de Carrouges'ın da aralarında bulunduğu, himayesi altındaki tüm derebeylerine gönderir...

    Ancak Jean'nın ekonomik durumu, kendisinden istenen parayı ödeyebilecek yeterlilikte değildir...

    Zira yaşanan verem salgını esnasında sadece karısı ile oğlunu değil parasını da kaybetmiştir ve o yüzden de, 1380'de olduğu gibi Normandiya'daki savaşlara da paralı silahşor olarak katılmaktadır...

    Savaş dönüşünde de Jean, sırt sırta savaştığı Jean Crespin'nin de (Marton Csokas) katılımıyla, kızı Marguerite ile evlenmek suretiyle topraklarının bir kısmını çeyiz olarak alacağı, affedilen eski hainlerden Sör Robert de Thibouville'in (Nathaniel Parker) malikanesine uğramıştır...

    Fakat Thibouville'in topraklarının en önemli kısımlarından olan Aunou-le-Faucon isimli arazi, borcuna karşılık Pierre tarafından alınarak, hizmetlerine mukabele olarak Le Gris'e hediye edilmiştir...

    O toprakları çok seven karısı adına Kral'a, bir anlamda Pierre ve Le Gris'i şikayet ederek başvursa da Jean, talebi olumsuz bulunarak geri çevrilir...

    Bu arada babası ölen Jean, karısını etkilemek amacıyla yaptığı bu gereksiz başvuru sebebiyle Belleme Kalesinin yönetimini de, yine Pierre sayesinde Le Gris'e yitirmiştir...

    Derken...

    Bir yıl sonra...

    Jean'ın kadim dostlarından Jean Crespin, Carrouges çiftini, oğlunun doğumunu kutlayacağı eğlence için Argenta'daki evine davet etmektedir...

    Gidilir ve orada, Aunou-le-Faucon yüzünden araları açılan Jean de Carrouges ile Jacques Le Gris yeniden el sıkışarak barışırlar...

    Ardından da "Şövalye / Sör" olan Jean, 1385 yılında Kralı için İskoçya'ya savaşmaya gider ve birkaç ay sonra da hezimete uğrayarak ülkesine döner...

    1386 yılı, Jean'ın Paris'te ödül olarak 300 altın alacağı tarihtir de...

    Yani görünürde her şey yolunda gitmekte gibidir...

    Ta ki Marguerite, Jean'nın kendileriyle yaşamakta olan annesi Nicole (Harriet Walter) ile hizmetçisi Alice'in (Bryony Hannah) ev de olmadıkları bir gün, Le Gris'in kendisine saldırarak tecavüz ettiğini söyleyinceye kadar...

    Çünkü o andan itibaren Jean, Kral'ın da izni ile Le Gris'i, 29 Aralık 1386'da, sadece birinin hayatta kalacağı bir düelloya davet edecektir...

    BÖLÜM İKİ - "Jacques Le Gris'e Göre 'GERÇEK' ":

    Dakika 44...

    Elbette Le Gris'in anlatımı ile "Leydi Marguerite'e Göre 'GERÇEK' " adındaki üçüncü bölüme hiç girmeyecek ve geride kalan 108 dakikanın tamamını sizlere bırakacağız...

    Sizlere kalan ise; başarılı dekor, kostüm, makyaj, görsel efekt ve tehlikeli sahnelerdeki dublör uygulamalarının yanı sıra nitelikli oyuncu performanslarının tadını çıkartmak oluyor...

    Keyifli seyirler,
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    2 Aralık 2021 tarihinde eklendi
    the last duel, 84 yaşına basmak üzere olan sinemanın efsanevi yönetmenlerinden ridley scott'ın belki en iyi işlerinden biri olmasa da kurosawa'nın rashomon tarzında gayet iyi bir film. beklenildiği gibi usta yönetmen ihtişamlı/görkemli sahneler yaratmakta ne kadar hünerli olduğunu yeni filmiyle bir kez daha herkese gösteriyor, muharebe alanlarında ve kılıç dövüşü sahnelerinde en az gladiator kadar çarpıcı,nefes kesici oluyor ama bu anların süresi 152 dakikalık filmde az.o yüzden bu feminist orta çağ dramından bir gladiator beklenilmemeli.bu filmde ridley scott ortaçağ avrupasını harika resmetmiş. matt damon yine bildiğimiz gibi ancak ben affleck cidden çok farklı bir karakteri oynamış aşırı beğendim. adam driver'ın yüzü de cidden tam o dönemin insanlarına benziyor savaş sahneleri, kostümler, mekanlar muhteşem. çok iyi kurgulanmış. ama unutmayın filmin açılışı iki adamın rekabetini izleyecekmişiz gibi dursa da bu bir “olayın aslı ne” filmi. kadının gözlerinden gördüğümüz hikaye sert, soğuk, acımasız ve haksızlık dolu. bu yönüyle çok başarılı. fakat benim için filmin önemli kısmı erkeklerin "gerçekliği". daha doğrusu onların gerçekliği ile kadının gerçekliği arasındaki masal/gerçek tezadı. erkekler ne kadar onurlu, ne kadar şerefli, romantik, aşık birer kahraman olduklarını kanıtlamak için kullanıyorlar kadınları. jean de carraouges topraklarını elinden alan adama düşmanlığı olmasa karısının bu davası uğruna savaşır mıydı? jacques le gris aşkından mı yoksa onu aşağılayan adama kazık atmak, öç almak için mi işledi bu suçu? oluşturduğu orta çağ atmosferi, oyunculuklar, sinematografi, senaryosu zaten bolca övülmüş. sonuç olarak başyapıt bir film değil ama beni böyle düşüncelere daldıran her film gibi değerli bir film artık bu tarz filmler çok az çekiliyor izlerken böyle büyük filmleri özlediğimi fark ettim.10 üzerinden 8
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.344 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    3 Ocak 2022 tarihinde eklendi
    Filmin konusu oldukça derin. İşlenebilir çok fazla işlenememiş olay var. Hali hazırda buna rağmen uzun bir süresi olduğunu görüyoruz. Film yerine 4 bölümlük bir Netflix dizisi olsaydı büyük ihtimalle daha fazla konuşulurdu. Maalesef filme harcanan bütçenin yalnızca %10'u gişeden çıkmış durumda. Anlatılmak istenen ve gerçekten gerçek olduğuna inanmamız istenen şey her fırsatta gözümüze sokuluyor. 1300'lü yıllarda geçtiği ve gerçek bir hikayeye dayandığı söylenen bu hikayede yönetmenin bu kadar taraflı olması beni fazlasıyla şaşırttı. 2021'in en iyilerinden biri olabilir. Mutlaka izlenilmeli, mümkünse sinemada.
    TEK T
    TEK T

    47 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    12 Şubat 2022 tarihinde eklendi
    Akademi bu filme yaptığı ayıbı kimse örtemez. Yılın en iyi filmi çok net The Last Duel'dir. En iyi film dalında adaylık bile verilmemesi ne kadar etik? Matt Damon'un hakkı bir kez daha yendi, en kötü ihtimalle Oscara veya Altın Küreye aday gösterilmeliydi. Film üstat Sir Ridley Scott'ın yönettiği bir film olunca, başrolde de Matt Damon gibi bir oyuncu olunca ister istemez insanın beklentisi artıyor. Film bu beklentiyi bende sonuna kadar karşıladı ve Matt Damon'un oyunculuğu yine üst düzeydi tebrik etmek lazım. Akademiye de yazıklar olsun.
    Murat Salman
    Murat Salman

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    17 Nisan 2022 tarihinde eklendi
    Beğenmedim zaman kaybıydi benim için. Yani adamın karısına tecavüz ediyor ve her seferinde bunu parça parça nasıl olduğunu değişik bir şekilde gösteriyor
    Tolgakocak
    Tolgakocak

    177 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Temmuz 2023 tarihinde eklendi
    senaryo itibariyle gayet akıcı ve güzel bir film olmuş uzatılmış sahneler olmasa daha iyi olurmuş aslında gereksiz uzatılmış zaten ben affleck varsa o yapımlar güzel oluyor özellikle batman karakterini son derece muhteşem oynamıştı zaten gerçek olaylarda esinlediği için daha anlamlı kılıyor ve özellikle matt damon ve adam driver kusuruz oynamış zaten matt damonun aksiyon filmleri güzel oluyor 10/7 son savaş sahnesi güzeldi
    Mahmut Eyüp
    Mahmut Eyüp

    36 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    8 Mayıs 2024 tarihinde eklendi
    İlk yarım saatteki durgunluktan sonra açık konuşmak gerekirse filmin benim için bu noktada keyif verici bir hâle geleceğini tahmin etmiyordum. Özellikle de final sahnesinde garip bir şekilde o kadar heyecanlandım ki adeta ayağa kalkarak aralarındaki düelloya ortak oldum. Şahsen kolay kolay senaryonun içine giremeyen ve mutlaka kusur bulup, film devam ederken kopan birisi olarak bu stabil ve uzun filmin nasıl da sürükleyiciliğini koruduğunu düşünmüyor da değilim. Oyunculukların harika olduğunu ve filmin gerçekten etkileyici olduğunu da eklemek lazım.

    Öncelikle filmde karakterlerin de kendi içerisinde farklı kutuplarda olması ve baskın birkaç özelliğe sahip olması dikkat çekici bir detay. Başrolümüz Jean de Carrouges, iyi bir şövalye olmasının yanı sıra gereğinden fazla hırslı karakteri ve dikbaşlılığı ile sinirleri bozabiliyor. Keza eşinin ruhuna hitap eden bir adam olmaktan çok uzak olması da filmde gayet iyi işlenmiş. Bir tarafta ise daha soğukkanlı ve stratejik Jacques le Gris var. Daha derin bir karaktere sahip olması da cabası. Filmin sonunda da gördüğümüz üzere Leydi'nin eşine sadık bir kadın olup, bütün bu zıtlıklara rağmen eşinin safında olması da gözlerden kaçmamalı. Bir noktada insanın zihinsel terbiyesinin, ihtirasın önüne rahatlıkla da geçebildiğinin bir örneği diyebiliriz.

    İlk yarım saat özelikle epey sıkıcı geçiyor. Şu karmaşık çekim tekniğine de bildim bileli ısınamadım. Doğal olarak kronolojik olarak sıralanmamış sahneleri izlemek sorun oluyor. Ayrıca filmin ciddi bir kısmını 3 farklı karakterin gözünden seyrediyoruz. Bu sahnelerin ciddi bir kısmı birebir tekrar ama ufak detayları çekmek gerekiyor. Böylece tek bir olayı farklı gözlerden seyretmenin önemini görmüş oluyoruz. Bu tarz bir yönetmenlik detayına ilk kez denk gelmiş oldum ben şahsen. Kronlojik olarak karmaşık izlemeyi problem görsem de bu kısım benim şahsen hoşuma gitti ancak arada ileri sarmak gerekebiliyor.

    Özellikle son düello sahnesi bence farklı bir seviyedeydi. Sebebini bilmemekle birlikte Jean de Carrouges kazanmasını o kadar içten istedim ki yediği her darbeyi vücudumda hissettim desem yeridir. Aldıkları nefesler, gözlerindeki korku ve hırs, soğuk havanın içlere işleyen o gergin havası...

    Bu detaydan dolayı da tebrik mi edilmeli yoksa eleştirilmeli mi bilemiyorum ama aslında yaklaşık iki buçuk saat süren filmin merkezinde bir konu olduğu görülüyor. Yani sürüp giden bir senaryo yerine tek bir olayı didik didik ediyorsunuz. Dolayısıyla iki buçuk saate yayabilmeyi ve bunu sürükleyici kılmayı ayakta mı alkışlamalıyız yoksa bize iki buçuk saatte gösterdiğiniz bu kadar az olay mı olmalı diye çemkirmeliyiz, bilemedim.

    Ancak bütün ironik söylemleri bir kenara bırakırsak katiyen izlenmeli, bir erkek olarak da iki karakterin eksik yanlarından ders çıkarılmalı diye düşünüyorum...
    Vercingetorixkandemir
    Vercingetorixkandemir

    8 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    27 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Çok kaliteli bir film. Çekim teknikleri, mekanlar, oyunculuk senaryo her şey dört dörtlük. Bir olayı üç karakterin farklı bakış açısından görüyoruz. Beyazperdenin dört puan vermesine çok şaşırdım. Normalde kaliteli yapımlara 3 puan zoraki verirdi. Sanırım puan verirken kaydırma yaptılar.
    erdem m
    erdem m

    3 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    26 Aralık 2021 tarihinde eklendi
    Usta yönetmenden yine dönem atmosferini çok başarılı gösteren bir film gelmiş. Film tekrar bölümlerinde bazen sıkıcı olsada sonunu merak ettiriyor.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top