Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Film önce sıkı arkadaş olan ama sonradan araları açılan iki soyluyla (Jean de Carrouges ve Jacques Le Gris), bu rekabetin ortasında bir tecavüz vakasıyla dengeleri değişen bir kadının (Marguerite de Thibouville) öyküsünü, Kurosawa’nın ünlü klasiği ‘Rashamon’vari bir akışla (her bir karakter yaşananları kendi cephesinden aktarıyor) perdeye taşıyor. Matt Damon ve Adam Driver iki ana karakterde iyiler ama özellikle Marguerite’de Jodie Comer muhteşem. Keza Ben Affleck de Kont Pierre d’Alençon’da son dönemin en iyi performansını ortaya koyuyor. Kariyerinde ‘Thelma ve Louise’ gibi bir gurur anıtı olan bir yönetmenin son adımı, yılın en iyi filmlerinden; bu tarihsel #MeToo öyküsünü kaçırmayın.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Scott’ın ilk uzun metraj filmi olan Düellocular (1977) filmi esas olarak ne ile ilgiliydi? Savaşan karakterlerin, filmin sonunda ne için kavga ettiklerini dahi hatırlamamalarıyla ilgiliydi. Ve bu da aslında yönetmenin savaşlarla ilgili felsefesini, düşünce yapısını ortaya koymaktaydı. Bugün Son Düello’da yönetmen hiçbir şeyin değişmediğini, insanların ısrarla ve sürekli olarak aynı korkunç yanlışları yaptığına dair bir mesaj ulaştırıyor bizlere. Filmin sonunda düelloya çıkan erkeklerin ne adalet ne de kadın için, sadece kendileri için savaştıklarını göreceksiniz. Yönetmen bu mesajını ulaştırırken, Rashomon etkisini de kullanmakta. Karakterlerin kendilerini anlatmasına fırsat vermesi ve tek gerçeği üç farklı karakterin bakış açısıyla anlatmayı tercih etmesi hikâyeyi çok daha ilginç bir hale sokmuş.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Gazete Duvar
Yazar: Şenay Aydemir
Jodie Comer’ın Marguerite’ye ruh üflediği, Matt Damon’un fiziksel dönüşümünü karakterinin karanlığıyla birleştirdiği, Adam Driver’ın Le Gris’te döktürdüğü ve inanmazsınız ama kont Pierre rolünde Ben Affleck’in bile övgüye değer olduğu yılın en iyi yapımlarından birisi "Son Düello". Affleck ve Damon’un kalemlerine bir diyeceğimiz yok ama belli ki filmin son bölümünde gözümüzü açan kadınca dokunuş Nicole Holofcener’e ait. Ve tabii, 84 yaşında yaşayan en büyük yönetmenlerden birisisi olduğunu bir kez daha kanıtlayan Ridley Scott’a şapka çıkarmadan geçmeyelim. Onun kadar isyankâr değil bu film belki ama bir kez daha "Thelma ve Louise" ruhu üflüyor sinemaya büyük usta.
Eleştirinin tamamı için: Gazete Duvar
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Farklı türlerde sinema tarihine geçen filmler çekmesiyle bilinen Scott'ın tarihi dramalara merakı malum. Scott, Son Düello'da yönetmen olarak yine hakkını verdiği bir tarih dramayı önümüze getirirken onun son sözü kadına bırakması önemli. Yaşanmış, Eric Jager'in kitabı çıkana kadar bir onur mücadelesi olarak anlatılagelen hikayede asıl mağdur sözünü söyleyince anlatı nasıl farklılaşıyor anlıyoruz. Scott bunu film aracılığıyla kitleselleştiriyor aslında. Tarihi anlatıları bir de kadınlardan dinleyin demeye getirerek, tarih yazımındaki erkek bakışının tuzaklarına dikkat çekiyor. Scott'ın hem anlatımı hem sinematografisiyle Cennetin Krallığı'ndan sonraki en iyi filmlerinden biri var karşımızda. Ki filmin çeşitli dallarda Oscar adayı olması muhtemel. Lakin en çok Jodie Comer'ın kadın oyuncu dalında adaylık alması şaşırtıcı olmaz diye düşünüyorum. Kaçırmayın derim...
Eleştirinin tamamı için: Sabah
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Üç ayrı epizottaki nüansları incelikle yorumlayan Jodie Comer başta olmak üzere oyuncuların filme katkısı büyük. Adam Driver ve Ben Affleck üstlerine düşeni başarıyla yapıyorlar ama Matt Damon’ı biraz ayrı bir yere koymaktan yanayım. Carrouges’a gerçekçi ve akılda kalıcı bir yorum getirdiğini düşünüyorum. Ayrıca, Sean Connery’nin ‘Zardoz’daki kostümü gibi, Matt Damon ve Ben Affleck’in bu filmdeki saç modellerinin de öyle kolay kolay unutulmayacağı, hep gülerek hatırlanacağı kesin. Son olarak, filmin 2 saat 32 dakika olmasından hiç çekinmemenizi, kendi adıma senaryo ve yönetmenliğin etkisiyle bu süreyi hissetmediğimi belirtmek isterim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Film önce sıkı arkadaş olan ama sonradan araları açılan iki soyluyla (Jean de Carrouges ve Jacques Le Gris), bu rekabetin ortasında bir tecavüz vakasıyla dengeleri değişen bir kadının (Marguerite de Thibouville) öyküsünü, Kurosawa’nın ünlü klasiği ‘Rashamon’vari bir akışla (her bir karakter yaşananları kendi cephesinden aktarıyor) perdeye taşıyor. Matt Damon ve Adam Driver iki ana karakterde iyiler ama özellikle Marguerite’de Jodie Comer muhteşem. Keza Ben Affleck de Kont Pierre d’Alençon’da son dönemin en iyi performansını ortaya koyuyor. Kariyerinde ‘Thelma ve Louise’ gibi bir gurur anıtı olan bir yönetmenin son adımı, yılın en iyi filmlerinden; bu tarihsel #MeToo öyküsünü kaçırmayın.
Birgün
Scott’ın ilk uzun metraj filmi olan Düellocular (1977) filmi esas olarak ne ile ilgiliydi? Savaşan karakterlerin, filmin sonunda ne için kavga ettiklerini dahi hatırlamamalarıyla ilgiliydi. Ve bu da aslında yönetmenin savaşlarla ilgili felsefesini, düşünce yapısını ortaya koymaktaydı. Bugün Son Düello’da yönetmen hiçbir şeyin değişmediğini, insanların ısrarla ve sürekli olarak aynı korkunç yanlışları yaptığına dair bir mesaj ulaştırıyor bizlere. Filmin sonunda düelloya çıkan erkeklerin ne adalet ne de kadın için, sadece kendileri için savaştıklarını göreceksiniz. Yönetmen bu mesajını ulaştırırken, Rashomon etkisini de kullanmakta. Karakterlerin kendilerini anlatmasına fırsat vermesi ve tek gerçeği üç farklı karakterin bakış açısıyla anlatmayı tercih etmesi hikâyeyi çok daha ilginç bir hale sokmuş.
Gazete Duvar
Jodie Comer’ın Marguerite’ye ruh üflediği, Matt Damon’un fiziksel dönüşümünü karakterinin karanlığıyla birleştirdiği, Adam Driver’ın Le Gris’te döktürdüğü ve inanmazsınız ama kont Pierre rolünde Ben Affleck’in bile övgüye değer olduğu yılın en iyi yapımlarından birisi "Son Düello". Affleck ve Damon’un kalemlerine bir diyeceğimiz yok ama belli ki filmin son bölümünde gözümüzü açan kadınca dokunuş Nicole Holofcener’e ait. Ve tabii, 84 yaşında yaşayan en büyük yönetmenlerden birisisi olduğunu bir kez daha kanıtlayan Ridley Scott’a şapka çıkarmadan geçmeyelim. Onun kadar isyankâr değil bu film belki ama bir kez daha "Thelma ve Louise" ruhu üflüyor sinemaya büyük usta.
Sabah
Farklı türlerde sinema tarihine geçen filmler çekmesiyle bilinen Scott'ın tarihi dramalara merakı malum. Scott, Son Düello'da yönetmen olarak yine hakkını verdiği bir tarih dramayı önümüze getirirken onun son sözü kadına bırakması önemli. Yaşanmış, Eric Jager'in kitabı çıkana kadar bir onur mücadelesi olarak anlatılagelen hikayede asıl mağdur sözünü söyleyince anlatı nasıl farklılaşıyor anlıyoruz. Scott bunu film aracılığıyla kitleselleştiriyor aslında. Tarihi anlatıları bir de kadınlardan dinleyin demeye getirerek, tarih yazımındaki erkek bakışının tuzaklarına dikkat çekiyor. Scott'ın hem anlatımı hem sinematografisiyle Cennetin Krallığı'ndan sonraki en iyi filmlerinden biri var karşımızda. Ki filmin çeşitli dallarda Oscar adayı olması muhtemel. Lakin en çok Jodie Comer'ın kadın oyuncu dalında adaylık alması şaşırtıcı olmaz diye düşünüyorum. Kaçırmayın derim...
Habertürk
Üç ayrı epizottaki nüansları incelikle yorumlayan Jodie Comer başta olmak üzere oyuncuların filme katkısı büyük. Adam Driver ve Ben Affleck üstlerine düşeni başarıyla yapıyorlar ama Matt Damon’ı biraz ayrı bir yere koymaktan yanayım. Carrouges’a gerçekçi ve akılda kalıcı bir yorum getirdiğini düşünüyorum. Ayrıca, Sean Connery’nin ‘Zardoz’daki kostümü gibi, Matt Damon ve Ben Affleck’in bu filmdeki saç modellerinin de öyle kolay kolay unutulmayacağı, hep gülerek hatırlanacağı kesin. Son olarak, filmin 2 saat 32 dakika olmasından hiç çekinmemenizi, kendi adıma senaryo ve yönetmenliğin etkisiyle bu süreyi hissetmediğimi belirtmek isterim.