Neon Şeytan eleştirileri

Senaryosunu da, kendi yazdığı hikayeden...

Mary Laws ve Polly Stenham ile birlikte uyarlayarak kaleme alan Danimarkalı sinemacı Nicolas Winding Refn'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "The Neon Demon"; Los Angeles Sinema Okulu standartları çerçevesinde değerlendirdiğimizde...

Korkunun, "Psikolojik (Psychological)" ve "Gore (Splatter)" alt kategorilerindeki...

Gizemini uzunca bir süre koruyan...

Bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

20 Mayıs 2016 tarihindeki dünya prömiyerinin...

"Altın Palmiye" için yarıştığı...

Fakat Refn'in kurgusuna müzikleriyle derinlik kazandıran Cliff Martinez'in aldığı "En İyi Besteci" ödülüyle yetinmek mecburiyetinde kaldığı Cannes Film Festivali'nde yapılan bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Ebeveynlerinin...

Açıklanamayan ölümlerinin ardından...

Model olmaya heveslenen 16 yaşındaki Jesse (Elle Fanning)...

Georgia'daki isimsiz küçük bir kasabadan Los Angeles'a taşınır taşınmaz...

Model ajanslarına götürüp göstereceği...

İlk fotoğraf çekimlerini yapan Dean (Karl Glusman)...

***

Ve kendisini...

Bir partiye davet edecek kadar yakın alaka gösteren...

Makyaj sanatçısı Ruby (Jena Malone) ile tanışır...

***

Ki...

Gittikleri partide Ruby Jesse'yi...

Kendisine bitmek tükenmek bilmeyen tarzdaki sorular yönelterek bunaltacak...

Deneyimli ve yaşça da büyük modeller Gigi (Bella Heathcote) ve Sarah (Abbey Lee) ile de tanıştırırken...

***

Ertesi gün bizler de...

Hank'in (Keanu Reeves) ucuz otelinde konaklayan Jesse'nin...

Bir modellik ajansının sahibi olan Roberta Hoffman (Christina Hendricks) ile anlaşmak...

Ve bundan böyle de...

Onun yönlendirmesiyle...

Sorulduğunda 19 yaşında olduğunu söylemesini tembihlemesine ilaveten...

Kadınlığından faydalanma peşindeki Dean tarzı amatörler yerine...

Deneme çekimleri yapmayı kabul eden ünlü fotoğrafçı Jack McArthur (Desmond Harrington) ile çalışmak üzere olduğunu da görürüz...

***

Hem de Ruby'nin...

Jack hususunda kendisini...

Ciddi anlamda uyarmasına rağmen...

***

Neyse...

Asıl patırtı kütürtü de zaten...

Jesse ile Sarah'ın...

Jesse'nin güzelliği karşısında dili tutulan...

Moda tasarımcısı Robert Sarno'nun (Alessandro Nivola) seçmelerine katılmaları...

Ve sonrasındaki ölümcül kıskançlık ile rekabet sayesinde yaşanacak...

***

Ancak...

"Spoiler" vermek suretiyle...

Fırsat bulup da bugüne kadar bu filmi izleyememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmamak amacıyla da biz...

İşte tam da bu önemli dönüm noktasındayken...

Anlatımımızı bitireceğiz...

Dakika 47...

***

Büyük bir şaşkınlık içinde izleyeceğinizden...

Kesinlikle emin olduğumuz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; pek çok ters köşe sürprizi de bünyesinde barındıran, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Refn vahşi güzelliği ortaya çıkarmaya çalışıyor, ne var ki görsel etkileyicilik filmin akışını etkileyemiyor.

Film açık konuşmak gerekirse 1 yıldızı bile haketmiyor korku gerilim filmi diye başladım gerilimsiz aksiyonsuz bir dram filmi gibi birşey ortaya çıktı çok vasat bir film tamamen hayal kırıklığı.😥