Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Daha ötesi, bu sınıfsal bir bakış. Çok benzer sorunları yaşayan kadınlardan birinin emekçi, öbürününse tipik burjuva olması, onların kaderlerini öylesine farklı etkiliyor ki... Ayrıca filmin geri planında bir polisiye örgüsü de yok değil. Ve bu güzel hikâye son derece iyi oynanıyor. Gerek Alman Jördis Triebel, gerekse Yunan Chara Mata Ginnatou, olağanüstü birer portre çiziyorlar. Ve bu dokunaklı öyküyü kalplerimize yerleştiriyorlar.
Eleştirinin tamamı için: T24
Arka Pencere
Yazar: Gözde Hatunoğlu
Tamamına bakınca durduğu yeri şahşi olarak doğru bulduğum "Bir Nefes"in şerh koyacağım tek noktası finalde yaptığı tercih. Sırtını bir kadın hikayesine dayayan bir filmin sonunda tercihini erkek egemen bir toplumun adalet alayışına, yani bir anlamda tanrısal, geleneksel ilahi adalet terazisine koymasını değil de daha kadınca yani daha ince örülmüş ve daha duyarlıklı bir yerde olmasını tercih ederdim.
Eleştirinin tamamı için: Arka Pencere
Birgün
Yazar: Cüneyt Cebenoyan
Bir Nefes özellikle Alman oyuncu Jördis Triebel’in olağanüstü performansıyla kendini izlettiren bir film. İki ülke insanları, Almanlarla Yunanlılar arasındaki eşitsizliğe dair bir şeyler söylemeye çalışsa da bu konuda aslında ne söyleyeceğini pek de bilmiyor. Sonuçta, irrasyonal davranan ama böyle davranmak için geçerli nedenleri olan iki bebekli ya da daha doğrusu, bebeğini kaybetme tehdidi altındaki kadının hikâyesini anlatıyor. Oyunculuklar ve kurgu iyi, hikâye o kadar değil.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
T24
Daha ötesi, bu sınıfsal bir bakış. Çok benzer sorunları yaşayan kadınlardan birinin emekçi, öbürününse tipik burjuva olması, onların kaderlerini öylesine farklı etkiliyor ki... Ayrıca filmin geri planında bir polisiye örgüsü de yok değil. Ve bu güzel hikâye son derece iyi oynanıyor. Gerek Alman Jördis Triebel, gerekse Yunan Chara Mata Ginnatou, olağanüstü birer portre çiziyorlar. Ve bu dokunaklı öyküyü kalplerimize yerleştiriyorlar.
Arka Pencere
Tamamına bakınca durduğu yeri şahşi olarak doğru bulduğum "Bir Nefes"in şerh koyacağım tek noktası finalde yaptığı tercih. Sırtını bir kadın hikayesine dayayan bir filmin sonunda tercihini erkek egemen bir toplumun adalet alayışına, yani bir anlamda tanrısal, geleneksel ilahi adalet terazisine koymasını değil de daha kadınca yani daha ince örülmüş ve daha duyarlıklı bir yerde olmasını tercih ederdim.
Birgün
Bir Nefes özellikle Alman oyuncu Jördis Triebel’in olağanüstü performansıyla kendini izlettiren bir film. İki ülke insanları, Almanlarla Yunanlılar arasındaki eşitsizliğe dair bir şeyler söylemeye çalışsa da bu konuda aslında ne söyleyeceğini pek de bilmiyor. Sonuçta, irrasyonal davranan ama böyle davranmak için geçerli nedenleri olan iki bebekli ya da daha doğrusu, bebeğini kaybetme tehdidi altındaki kadının hikâyesini anlatıyor. Oyunculuklar ve kurgu iyi, hikâye o kadar değil.