Bu yılki !f festivalinde ilgimi çeken fakat kaçırmış olduğum Their Finest'ı izlemek için can atıyordum. Filmin Türkçe adı Aşkın Çekimi olduğu için filmin kendisi hakkında birkaç endişem vardı ama salondan çıktıktan sonra şunu söyleyebilirim ki, bütün endişelerim boşunaymış. Their Finest, son zamanlarda izlediğim en eğlenceli ve en başarılı filmlerden birisi. Eğer bu tarz filmleri seviyorsanız, Türkçe adına aldanmadan bu filmi direk izlemelisiniz. Eleştiriye başlamadan önce bunu belirtmek istedim.
Film, II. Dünya Savaşı'nda geçiyor. "Halkı umutlandırmak amacıyla Dunkirk'de geçen bir savaş filmi hazırlayan İngiltere'nin film endüstrisi, filmin senaryosu hakkında bazı sıkıntılar yaşıyordur. Ve bu sırada da bu bölümde sekreterlik pozisyonuna başvuran Catrin Cole (Gemma Arterton)'u direk senarist olarak işe alırlar. Daha önceden hiçbir senaryo yazmamış olan Catrin, meslektaşı Tom Buckley (Sam Claflin)'in yardımıyla işinde ustalaşır. Senaryo yazıldıktan sonra da geriye filmi çekmek kalır. Bunun için de setlerin kurulması ve oyuncuların seçilmesi gerekmektedir ama bu da ayrı bir sorundur."
Their Finest, her ne kadar bazen ton ve senaryo konusunda ufak sıkıntılar yaşsa da genel anlamda çok başarılı bir filmdi ve bütün film boyunca yüzümde kocaman bir gülümseme vardı.
Öncelikle oyunculuklar beklediğimden de iyiydi. Bazen iyi bazen de kötü performanslar sergileyen ama genelde iyi bulduğum bir oyuncu olan Gemma Arterton, bu filmde çok samimiydi. Bu sayede karakterini daha anlaşılabilir bir hale getirmiş. The Hunger Games serisinden tanıdığımız Sam Claflin, benim için filmin en büyük sürpriziydi. Claflin, oldukça olgun ve aynı zamanda da tanınmayacak bir oyunculuk ile kariyerinin en iyi performansını sergilemiş. Bunun dışında Bill Nighy film boyunca beni güldürdü ve Jeremy Irons gibi oyuncuları filmde görmek çok hoştu.
Their Finest'ın en sevdiğim yanı senaryosuydu. Çünkü filmin senaryosu hem klişe hem de yaratıcı tarafları çok iyi dengelemiş. Mesela filmdeki aşk hikayesinin nasıl ilerleyeceğini ve ekibin çektiği filmin başarılı olup olmayacağını çok önceden tahmin edebiliyorsunuz. Ama film bittikten sonra aklınızda kalan şey bu değil, bu bilindik konuların içine serpiştirilmiş olan özgün şeyler kalıyor. 1940'lı yıllarda bir savaş filmi çekmenin ne kadar zor olduğunu ve karakterlerin bundan nasıl etkilendiğini görüyorsunuz. Bir de bunlar bir yana, film içinde bulunduğu zaman dilimini ve Dunkirk savaşını da çok iyi anlatmış (film başlamadan önce Nolan'ın Dunkirk filminin fragmanının çıkması da bayağı bir ironikti bu arada).
Açıkçası, Their Finest beni her yönüyle şaşırttı. Mükemmel bir iş olmasa da süresi boyunca beni gülümseten, ilgimi çeken ve karakterlere karşı derin bir samimiyet duyduğum bir filmdi. Sırf bu nedenden dolayı bile, filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Oyunculuklar başarılıydı, senaryo yaratıcıydı ve dönemin havası da çok iyi yansıtılmış. Film hala vizyondayken kaçırmamanızı öneririm, iyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Oldukça başarılı performanslar.
+ Dönemin havasının iyi yansıtılması.
+ Senaryonun komedi ve dramı iyi harmanlaması.
+ Beklenmedik, yaratıcı olaylar.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Bazı klişe bölümler, yavaş ilerleyen sahneler.
- Birkaç bölümün hızlı geçiştirilmiş olması.
TOPLAM PUAN: 7.8/10