Hesabım
    Free Fire
    Ortalama puan
    2,9
    3 Puanlama
    Free Fire hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Haziran 2021 tarihinde eklendi
    “Free Fire”, senaryosunu, editörlüğünü de birlikte üstlendiği eşi Amy Jump ile birlikte yazan Ben Wheatley’in yönetmen koltuğunda oturduğu “dark comedy / kara mizah” unsurların ağır bastığı bir aksiyon filmi…

    Prömiyeri, 8 Eylül 2016’da Toronto Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 31 Mart 2017 tarihinde İngiltere’de vizyona giren filmin, 6.4/10 (43.440 oy) ve 3.2/5 (5.000 üzeri oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.4/10 (236 yorum) ve 63/100 (39 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Yine de isterseniz, 5,5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve sadece 3,7 milyon dolarlık bir gişe yapabilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…

    Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…

    Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, filmlerinin neredeyse tamamına yakını arşivimizin demirbaşları arasında yer alan favori yönetmenlerimizden Ben Wheatley’in kendi çıtasını yüksekte tutmaya devam ettiği filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…

    Evet, Tarantino filmlerini aratmayacak tarzda belden aşağı küfür ve bol silahlı çatışma sahnesi de ihtiva eden “Free Fire”, Wheatley’in filmografisindeki en iyi film değil…

    Ama aksiyon meraklılarını fazlasıyla tatmin edebilecek bir 91 dakikaya sahip olduğu da çok açık…

    Öyle ki, bir süre sonra adı gibi filmde “Atış Serbest” hale geldiği için kimin kime ateş ettiğinin, kimin ölüp kimin sağ kaldığının ve kimin kazanıp kimin kaybettiğinin anlaşılamadığı kaotik bir durum çıkıyor ortaya…

    Gördüğümüz kadarıyla bu filmde Wheatley kesenin ağzını açarak oyuncu kadrosunda da ciddi bir zenginleştirmeye gitmiş…

    Neredeyse artık kadrolu oyuncularından biri haline gelmiş olan Michael Smiley’in yanına bu kez Sam Riley, Armie Hammer, Cillian Murphy ve “Captain Marvel” (2019) in yıldızı Brie Larson’u da eklemiş…

    Böyle olunca da haliyle ortaya, göze daha hoş ve tanıdık gelen bir casting çıkmış…

    Tabii Wheatley’in olmazsa olmazlarından biri olan Laurie Rose bu filmde de yine görüntü yönetmeni koltuğunda…

    Ki aynı Laurie Rose’u biz daha sonra (yorumlarını da yazdığımız) “Overlord” (2018), “Pet Sematary” (2019) ve “Rececca” (2020) gibi filmlerde de aynı koltukta otururken gördük…

    Elbette filmde gördüklerimiz sadece bunlarla sınırlı değildi…

    Örneğin final sahnelerinden birinde, IRA adına Amerikan silah mafyasından silah satınalmaya çalışan Chris karakterini canlandıran Cillian Murphy’nin, binadaki yangın fıskiyelerinin çalışmaya başladığı bir ortamda üzerinde “Watson’s Umbrealla / Watson Şemsiyesi” yazan bir duvarın dibinde yaralı bir vaziyetteyken yerde bulduğu bir şemsiye iskeletini baston gibi kullanarak ayağa kalkmaya çalışmasını resmeden, kara mizahın dibine vurulduğu daha pek çok bölüm de vardı filmde…

    Fakat onları bulma işini de, yorumumuz sonrasında meraka kapılarak filmi izleyecek olan sinemaseverlere bırakalım istedik…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…

    İlk önerimize gelince:

    O hakkımızı da bu kez; diğer Wheatley filmlerinin yorumlarında söylediklerimizi bir kez daha tekrarlamış olmak pahasına, iyi film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş sinemasever dostlara, “Farklı duruş ve tarzlarıyla sinema sanatına apayrı bir renk katmakta olan Ben Wheatley gibi popüler değil ama çok özel olan yönetmenlerin filmlerini de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmış olalım…

    Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top