Yakın dönemin en iyi Batman'i!
Yazar: Oktay Ege KozakEfsanevi süperkahraman Batman’i çizgi romandan sinamaya uyarlamanın bir eğlenceli yanı, bu karakterin bir taslak olarak her tür dramatik yaklaşım ve tona uydurulabilmesi. Ortada ebeveynleri öldürüldüğü için bir yarasa sembolü olarak suça karşı savaşan bir milyarder oldukça bu konu, 1960lı yılların dizisi ve filmi gibi abartı renkli ve neredeyse parodiye kaçan bir havayla aktarılabilir, ya da tam tersi bir yaklaşımla Christopher Nolan’ın müthiş Kara Şovalye Üçlemesi’nde olduğu gibi karanlık ve süperkahraman türü için olabildiğince gerçekçi bir biçimde de seyirciye ulaştırılabilir. Tim Burton’un Batman’i gotik bir görselliğe odaklanırken Frank Miller’ın grafik romanlarından uyarlanmış animasyonlar iyilik ve kötülük arasındaki sınırla oynayan, şiddet ve depresyon dolu bir kara şovalye yaratabiliyor.
Mesela Süperman gibi içten içe saf ve değiştirilemez bir etiğe sahip bir karakteri bu denli geniş bir tuvalle boyamak kolay değil. Süperman, bir tek Richard Donner’ın erdemli ve renkli evrenine uyuyor gibi, ve bu yüzden bu karakteri Nolan’ın karanlık dünyasına aktarmanın ne kadar abes kaçtığını yeni DC Sinematik Evreni filmleriyle görüyoruz. Nolan’ın yaklaşımına göre Batman, milyarder Bruce Wayne’in gerçek kişiliği. Nolan filmlerinde Wayne’in amacı parasını ve zamanını tamamen Gotham’dan suçu elimine etmeye adanmış. Yani bir bakıma Batman gerçek, kendini beğenmiş, ukala, ve şımarık Bruce Wayne yapmaca bir karakter. Fakat bu yaklaşımı ters yüz edersek, mütevazi ve içine kapalı Batman’in Bruce Wayne’i şekillendirmesi yerine pahalı oyuncaklarıyla oynarken suça karşı savaşını hava atmak için kullanan narsisist milyarder Bruce Wayne’in Batman’i şekillendirdiği bir durum oluşursa bu karakter neye benzer?
İşte 2014’ün Lego Filmi’nde bu soru gayet eğlenceli ve komik bir biçimde cevaplanıyordu. Lego Filmi’nin Batman’i, her fırsatta ne kadar seksi ve karizmatik olduğunu kanıtlamak için elinden geleni yapan, her hangi bir zayıflığı anında reddeden zengin bir dangalağa dönüşüyordu. İlginçtir ki karakterin bu betimlemesi her ne kadar Lego animasyonu estetiğinin absürtlüğüne mükemmel bir biçimde otursa da, gerçek hayatta yarasa gibi giyinip suça karşı savaşan bir milyarder olsa karakterin Nolan versiyonu yerine Lego tipine daha çok benzeyeceği kesin.
Belki de bu yüzden Batman’in Lego Filmi versiyonu filmin en sevilen karakteri oldu. Öyle ki, son dönemlerde çılgın filmleriyle kendi manik Looney Tunes geçmişini utandırmayan Warner Bros Animasyonu, sadece Batman’e odaklanan Lego Batman Filmi ile karşımıza çıkıyor. İlk olarak belirtmeliyim ki, Lego Batman Filmi’nde Lego Filmi’ni 2014 yılının en kendine özgün ve eğlenceli filmlerinden biri yapan özelliklerin çoğu Lego Batman Filmi’nde de var:
Stop motion ile CGI arasındaki ince çizgiyi yakalayan, her elementin Lego parçalarından oluştuğu göz dolduran animasyon. Süperkahraman ve diğer popüler kültür türlerinin klişeleri ile akıllıca dalga geçmenin yanında kendi hikayesini de ti’ye alan organik bir espritüellik. Yüksek bütçesinin getirdiği heyecanlı ve büyük görsellikleri es geçmezken bütün hikayenin sanki küçük bir çocuk oyuncaklarıyla oynuyormuş gibi hafif bir hava vermesi (Çatışma sahnelerinde silah seslerinin ‘cıv cıv’ diye ağızla yapılması mesela). Bu son özellik Lego filmlerinin hikayesinin özünde de var, çünkü Lego Filmi’nde öğrendiğimize göre bu evrenin tamamı gerçek insan bir çocuğun evinin bodrumunda Lego’larıyla oynaması sonucu yaratılıyor. Lego Batman Filmi’nde bu çocuğu görmüyoruz, ama bahsettiğim ses efektlerinin yanında bütün Batman karakterlerini bırakın, Voldemort ve King Kong gibi başka evrenlerden karakterleri de hikayeye sıkıştıran film, Lego Filmi’nde olduğu gibi bir çocuğun oyuncaklarıyla oynamasının limitsiz neşesini tenezzül etmeden bir daha yakalıyor.
Filmin asıl odağı her ne kadar süresini olabildiğince çok absürdist popüler kültür şakaları ve yaratıcı fiziksel esprilerle doldurmak olsa da (Ki filme gitmeniniz ana sebebi bu olmalı), aile kavramının önemi üzerine tematik ve duygusal bir bütünlük yaratmayı başaran, tatmin edici bir üç perdelik hikaye sunmayı da unutmuyor. Ailesinin ölümünden sonra yeni bir aile kurmaya halen hazır olmayan Batman, kendi içine o kadar kapanmış ki, Joker bile onu ‘has kötü adamı’ olarak kabul etmediği için üzülüyor. İşte bu yüzden Joker, Batman ile olan yin ve yang bağlantısını Batman’e kanıtlamak için kötü planlar kuruyor. Bu arada Batman, yanlışlıkla evlat edindiği Robin’i ortadan kaldırmak için elinden geleni yapsa da bu heyecan dolu çocuk ile bir ailenin tekrar parçası olduğunun farkına varmaya başlıyor.
Filmin yönetmeni Chris McKay, popüler kültür ikonları ile stop motion animasyon kullanarak dalga geçen Robot Chicken şovundan gelmiş. Her ne kadar Robot Chicken daha yetişkinlere göre esprilerle dolu olsa da McKay, benzeri absürdist ve manik espri anlayışını bu filme de aktarmış. Lego Batman Filmi, bütün referansları ve esprileri anlamak için bir kaç kere izlenmesi gereken komedilerden. Her ne kadar filmin var olma sebebinin Lego Filmi’ndeki Batman’in seyirci tarafından çok sevilmesi olsa da, Warner Bros tembellik yapmamış ve Batman’in karakterini ve tarihini gerçekten bilen ve anlayan isimlere vermiş projeyi. Bu sayede yapımcıların karaktere olan saygısı ve sevgisi yüzünden hem Lego Filmi hayranları, hem de has Batman hayranları mutlu olacaktır. Batman çizgi romanlarını yalayıp yutmuş seyirci sırf arka plandaki karakterlere ve referanslara bakmaktan filmin ana konusunu kaçırabilir bile.
Lego Batman Filmi, hem Lego Filmi’nin kendine özel estetiğine süper bir devam filmi oluşturuyor, hem de açıkçası son dönemlerde gördüğümüz en başarılı Batman filmini yaratıyor.