Hesabım
    Hesaplaşma
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Hesaplaşma
    Yazar: Oktay Ege Kozak

    Orijinal ve kaliteli bir filmi seyirciye aktarmaktaki ana madde tutku mudur, yoksa tutarlılık mı? Ton açısından bin bir değişik hikayeyi ve türü tutku ve orijinallikle bir araya getiren bir film, bu yaklaşımın ister istemez yaratacağı karmaşa ve hikaye eksikliklerini kapatabilir mi? Hesaplaşma’nın yapımcıları sanki bu tarz bir deneyin sınırlarını zorlayarak iki saatlik bir film içerisinde seyircinin beyinin ne ölçüde ton değişimini ve kaç konuyu ve orijinal konsepti kabul edebileceğini görmek istemişler. Düşük bütçeli bağımsız filmlerde bu tarz deneysel bulamaçları görmek daha mümkün tabii ki, ama başrolde Ben Affleck’in olduğu yüksek bütçeli prestij bir Hollywood gerilimin bilindik tür ve hikaye yapısıyla bu kadar oynaması her ne kadar yapım tamamen başarılı olmasa da sırf cesurluğu için övülmeyi hak ediyor.

    Sabırlı bir ritme sahip şirket prosedüreli, aynı sabıra sahip politik gerilimi, hızlı ve çılgın şiddetli kiralık katil aksiyonu, Scorsese tarzı suç draması, ve hatta X-Men’in doğaüstü elementlerini çıkaran bir versiyonunu hatırlatan konu elementleri ile neredeyse her seyircinin ilgisini çekecek öğelere sahip Hesaplaşma. Fakat aynı zamanda tam da bu yüzden hiçbir seyirciyi tam olarak tatmin edeceğini sanmıyorum. Aksiyon hayranları gizemli bir geçmişe sahip otistik muhasebeci Christian’ın (Ben Affleck) bir robotik teknoloji şirketinin finanslarını çözmeye çalıştığı Sidney Lumet veya Sydney Pollack tarzı prosedürel gerilim sahnelerinden bayağı sıkılacaktır. Diğer yandan filmdeki politik gizem ve entrikalardan hoşlanan seyirci durup dururken neden ultra-şiddetli John Wick tarzı bir kiralık katil aksiyonunu izlediğini sorgulayabilir.

    Bu karmaşık hikayeyi özetlemek zor, ama kısa yoldan deneyelim: Süper bir zihne sahip, ama otizmi yüzünden sosyal bakımdan insanlarla bağlantı kuramayan Christian, aslında gizlice dünyanın en büyük suçlularının hesaplarını ele almaktadır. Bu gizliliğin ardında bir gizlilik daha vardır, o da sert asker babası tarafından savaş eğitimi alan Christian’ın güçsüzleri koruyan bir kiralık katil olmasıdır. Aksiyon şovmenliği yerine kafaya bir kaç kurşun sıkarak yüksek verimliliği tercih etmesiyle Christian’ın bir bakıma John Wick’in otistik versiyonu olduğunu söyleyebiliriz.

    Tehlikeli yaşamı yüzünden genelde herhangi bir yerde uzun süre kalmayan Christian, karmaşık duygular hissettiği muhasebeci arkadaşı Dana’nın (Anna Kendrick) yaşamı tehlikeye girince onu kurtarmak için kendi varlığını ilk defa tehlikeye sokar. Bu konu özeti ile filmin sürprizlerini bozduğumu zannedebilirsiniz ama bu konu elementleri buzdağının sadece görünen kısmı. Hesaplaşma, ‘sürpriz bağımlısı’ olarak tanımladığım filmlerin en bariz örneklerinden biri, varlığı mantıklı olsun olmasın her on dakikada ortaya bir konu sürprizi sıkıştırarak hikayeyi ister istemez apayrı bir raya sokan yapımlardan.

    Evet, bu kadar apayrı tür filme sıkıştırılmış, ama en azından bu tipik tür öğelerine azıcık orjinallik de eklenmiş. Daha önce bir sürü şirket gerilimi izledik, fakat hikayeyi bir muhasebeci’nin gözünden izlediğimiz bir film hatırlamıyorum. Daha önce bir sürü karizmatik katilin onlarca kötü adamı öldürdüğü aksiyonlar gördük, fakat bu karakterin otistik olduğu bir yapım olduğunu sanmıyorum. Daha önce gayet tatmin edici MMA draması Warrior’u yönetmiş olan Gavin O’Connor, prosedürel sahnelerde de, aksiyon sahnelerinde de gereken stili aktarmayı başarıyor. Problem şu ki, her ne kadar başarılı aktarılmış olsalar da bu farklı yaklaşımlar aynı filmde olunca bayağı kafa karıştırıyor. Filmin konusu bu kadar karmaşık olunca hikayenin organik akışını durdurup seyirciye beş-on dakika boyunca ne olup bittiğini açıklayan sekanslar göstermek zorunda kalıyor film, bu da O’Connor’a ister istemez dengesiz bir ritm yarattırıyor.

    Ben Affleck’in şaşırtıcı derecede ince ve derin performansından güç alan hesaplaşma, fazla hırslı olduğu için bir sürü probleme sahip olabilir, fakat yavanlık ve formülaiklik bu sorunlar arasında değil.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top