Hesabım
    Manda Yuvası
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Manda Yuvası

    Dürüst bir komedi nasıl olur?

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Uzun yıllar boyunca tiyatro sahnelerinin yanısıra eşi Yasemin Yalçın ile birlikte televizyonlarda izlediğimiz İlyas İlbey aradan geçen uzun bir süre sonra sinema platformunda karşımıza çıktı. Üstelik bu kez hem yönetmen olarak, hem de film de başrol oyunculuğu yaparak seyirciyi selamlıyor. Yıllardır alıştığımız "formülü belli" yerli komedi yapımlarının tutturduğu çizginin dışında kalmak istediği belli olan İlbey, Manda Yuvasıadlı filmi ile hem güldürüyor, hem de tabiri caiz ise düşündürüyor.

    Aşur ile tanışın! Kastamonu'dan yıllar evvel taşı toprağı altın olan İstanbul'a göçen, köyünü ardında bırakan ve büyük kentte dikiş tutturmak için çalışıp çabalayan Aşur. Tanıdıklarının yaptığı gibi inşaat sektörüne adım atan, çevirdiği dalavereler ile köşeyi dönmeye çalışan ancak her seferinde baltayı taşa vuran Aşur.

    İlyas İlbey tarafından canlandırılan bu ilginç karakter akıllara yönetmenin uzun süre boyunca TV'lerde bizlere sahnelediği İtilmiş karakterini andırıyor başlangıçta. Lakin kazın ayağı hiç de öyle değil. İlbey bazılarının aksine radikal bir karar ile kolaya kaçmayı bir kenara bırakmış, karşımıza kanlı canlı, gerçeklerine her gün denk geldiğimiz bir adamı sunmuş. Çimentodan çalan, eş dost desteği ile köşeden dönen, vermediği yevmiyeler yüzünden işçilerinin başladığı işleri yarı bırakıp da başına binbir bela açtığı Aşur.

    Kahramanımız artık büyük şehir İstanbul'da da yaşanmayacağını fark ediyor, karısı da kendisine "yol verince" düşüyor yollara. Şans eseri yıllar önce terk ettiği köyündeki baba yadigarı evi internet üzerinden izleyen adam, buraya bir başkasının yerleştiğini de görünce rotayı eski topraklara çeviriyor. Aradığı huzuru burada bulmayı amaçlayan dostumuz ilk olarak HES ile karşılaşıyor. Köylünün bir şekilde kandırıldığı, halkın belini büken, köylüyü yaşayan ölüye dönüştürdüğü HES. Eski Greenpeace'çi, köylünün deyişi ile Pisçi Vedat (Kemal Kocatürk) ile konuşuyor Aşur. Köyü iyice dolaşıyor, eskileri yad ediyor. Görüyor ki büyük şirketler her şeyi yemiş yutmuş, sömürüp kurutmuş.

    Burayı tekrar ayağa kaldırmayı, böylece kendini de huzura kavuşturmayı düşünen adam aktivist Pisçi Vedat ile kafa kafaya veriyor. Altın madeni şirketlerinin kafalamak için garip bir plan kuruyorlar. Altın olmayan köyde altın kaynıyor piyesi sergileyip, sömüreni sömürmeyi düşünüyorlar. Nitekim başarıyorlar da; büyük bir maden şirketinden Sevda (Seray Sever) ve iş dünyasının tazesi Efe (Sefa Tantoğlu) köyde bitiveriyorlar. Sonra gelsin hediyeler, gitsin paralar.

    Hikaye tanıdık, denenmiş ve anlatacak pek taze şeyleri olmayan bir tema. Yine de İlyas İlbey izleyicisine farklı bir şey sunmayı başarıyor. Gücünü "sadece" küfürlerden alan, sakil bir film değil, yerel halkın kadronun büyük kısmını oluşturduğu, yer yer TV filmi tadı veren ancak sıcak ve samimi bir aypım karşımızdaki. Tür adına büyük yenilikler sunmayan, zaten bunu da vaat etmeyen Manda Yuvası'nın amacı zaten güldürmekten öldürmek değil, ölmeden düşündürmek.

    Yasemin Yalçın'ın küçük rolü Deli Akile'nin "gökten altın mı yağdıracaksın?" sözü misali, belki sordukları ile her şeyi çözdürmüyor, gülmekten çatlatmıyor ama en azından yüzünüzde sıcak bir tebessüm salondan ayrılıyorsunuz.

    Son olarak, Efe'nin de dediği gibi: "Biz sizi sömürecektik, siz bizi sömürüyorsunuz ama..!" Burçin Aygün

    Daha Fazlasını Göster

    Yorumlar

    Back to Top