Colonia eleştirileri

Senaryosunu da, Torsten Wenzel ile birlikte yazan Florian Gallenberger'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Colonia”; gerilim dozu giderek yükselecek olan, romantizm soslu tarihi bir drama olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, gerek duygusal ve gerekse de kurgusal olarak, (özellikle de geçtik Alman yurttaşlarını Şililerin bile hakim dil olarak İngilizce konuşmalarının tercih edilmesi sebebiyle) dönemin karabasanı andıran ruhunu yansıtması açısından; Pablo Larraín'in (her birini yine bu mecrada itinayla yorumladığımız) "Tony Manero" (2008), "Post Mortem" (2010) ve "No" dan (2012) oluşan, "siyasi sinema" kategorisinin baş yapıtlarından "Şili Üçlemesi"nin fersahlarca uzağından dahi geçemeyen ve halbuki aynı Florian Gallenberger, "John Rabe" de (2009) karakterlerin tamamını kendi dillerinde konuşturtmuştu da dedirterek "sınıfta kalan" bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

- Santiago, Şili. 1973 -

Filmin hemen başında, ülkedeki mevcut siyasi atmosfer; bir TV kanalı tarafından haberleştirilerek, aşağıdaki şekilde özetlenmektedir:


"Politik ayaklanmalar, tüm ülkeyi istikrarsızlaştırmış bulunmaktadır...

Birleşik Devletlerin, genç demokrasiye sırtını dönmesiyle Şili; Soğuk Savaş'ın yeni muharebe alanı haline gelmiştir... Aynı esnada, Sovyetler Birliği; Şili'ye olan desteğini sürdürmeye devam etmektedir...

ABD hükümeti, Devlet Başkanı Salvador Allende'nin; mutlaka kovulması gereken bir komünist olduğunu açıkça bildirmektedir...

Yüzlerce, binlerce insan; Başkan Salvador Allende'yi desteklemek için, Santiago sokaklarına dökülmüştür...

Siyasi uzmanlar Şili'yi, bir iç savaşın eşiğinde olarak görmektedirler...

Biz, Şili'deki son gelişmeleri beklerken; dünya da nefesini tutmuş durumda..."


***

Sokaklarda eylem ve gösteri yürüyüşü yapan Allende taraftarlarına, yaklaşık dört aydır Şili'de gazeteci olarak çalışmakta olan Alman aktivist Daniel'de (Daniel Brühl) destek vermektedir...

İşte yine bunlardan birinde; bir platformun üzerinden Jorge (Nicolás Barsoff), elindeki megafonla halka seslenirken, yanındaki Daniel'de bildiri dağıtmaktadır...

***

Derken...

Santiago'ya yolcu taşıyan Lufthansa Hava Yollarının Boeing 707'lerinin birinde, kabin görevlisi olan Lena (Emma Watson); diğer kabin görevlisi kızlar (Lauren Jane Pringle, Alexia Moyano, Lydia Stevens, Natalia Señorales, Melania Lenoir, Justina Bustos) ve rock yıldızları tarzında uzattığı saçlarını şapkasının altında gizleyen kaptan pilot Roman (Julian Ovenden) ile beraber oteline doğru yol almaktayken, bu eyleme tesadüfen de olsa tanıklık ederek minibüsten aşağıya iner...

Göz göze gelerek bakışan Lena ile Daniel'ın; birbirlerine sarılarak öpüşmeleri, çok da gecikmez...

Ardından da genç sevgililer, Daniel'ın evine geçerler...

Bu arada Daniel'ın Allende eylemlerinde kullanılmak üzere, çok özel posterler tasarladığını da öğreniyoruz...

***

Çok geçmez...

Almanya uçuşu öncesindeki dört günlük izninin iki gününü mutlu ve mesut bir biçimde tamamlayan Lena ile Daniel'a, acı acı çalmakta olan telefon aracılığıyla kötü haber verilir...

Evet...

General Augusto Pinochet (Marcelo Vilaro), faşizan bir askeri darbe gerçekleştirmiş ve böylelikle de; öldürülerek ortadan kaldırılan sosyalist lider Allende taraftarlarına yönelik tutuklamalara başlanılmıştır...

***

Böyle olunca da...

Evde oturup beklemesi halinde tutuklanması, neredeyse kaçınılmaz olan Daniel'ın da kaçarak bir yere gizlenmesi gerekecektir...

Ki, öyle de yaparak kendilerini dışarıya atarlar...

***

Ancak Santiago sokaklarındaki köşe başları, askerlerce sarılmış olup; gelip geçmekte olan tüm sivillere kimlik ve üst araması uygulaması gerçekleştirilmekte...

Üstelik kaçmaya yeltenenler, silahla vurulurken; yakalanabilenler de, çok fena darp edilmektedirler...

Bu sahneler karşısında...

Lena'nın tüm uyarılarına karşın gazetecilik damarı kabaran Daniel, kamerasıyla görüntü almaya kalkıştığında; bunu fark eden askerlerce derdest edilerek göz altına alınacaktır...

***

Daniel gibi tutuklanan Allende taraftarları ile Lena benzerindeki biçimde, yanlışlıkla araya karışmış olanların; askeri araçlarla sevk edildikleri ilk adres, Santiago Ulusal Stadyumu'dur...

Aynı stadyumun ortasına konan bir helikopterden indirilen ve tanınmaması için de kafasına siyah bir torba geçirilmiş olan işbirlikçi bir muhbir; yakından tanıdığı sıkı Allende taraftarlarını birer birer teşhis ve ifşa ederek, cuntaya teslim etmektedir...

Ve...

Ne yazık ki piyango, Daniel'a da vuracak ve Lena'nın çaresiz bakışları arasında; ambulansı andıran bir minibüse bindirilerek stadyumdan uzaklaştırılacaktır...

***

Serbest bırakılan Lena ise...

Vakit geçirmeden Jorge ve arkadaşlarını bularak, onlara başlarından geçeni anlattığında Daniel'ın; Pinochet muhaliflerinin gözaltına alınması, işkence edilmesi ve öldürülmesiyle ünlenen, kent dışındaki yaşamdan izole "Colonia Dignidad"a götürüldüğünü öğrenecektir...

Dakika 22...

Lena'nın, Daniel'ı önce tutulmakta olduğu "Colonia Dignidad" sonra da Şili'den çıkartmak amacıyla kolları sıvayacağı filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; yaşananlar karşısında sinirlerinin allak bullak olacağını tahmin ettiğimiz, 88 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

İlk 15 dk izleyip bişey olmaz bu filmden demeyin.uzun zamandır bu kadar iyi bir fim izlememiştim....