“Kötü şeyler iyi insanların başına gelir”
Yazar: Murat Tolga Şenİyi Biri adlı filmi 51. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde izledim. Hikayesi ve Cengiz Bozkurt’un varlığıyla beni umutlandırdığı kadar, Photoshop faciası afişiyle endişelendirmişti. Festivalden ulusal izleyici ödülüyle dönen İyi Biri, yerli film enflasyonu sebebiyle salonlarda yaşanan yığılmadan nasibini aldı ve ancak gösterim şansı bulabildi. Bakalım filmden bir şekilde haberi olup da seyretmek için gün sayanların beklediğine değecek mi?
Yol filmlerini çok severim, iyi bir yol filminde kahramanın karşısına çıkan insanlar ve sınavlar finale doğru onun karakterinin yeniden şekillenmesine ve başta izlediğimiz kişiden farklı birine dönüşmesine yol açar. Bizim de canımız sıkıldığında alıp başımızı gitme isteğimiz buradan gelir, yol insana iyi gelir.
İyi Biri filminin saf kahramanı Mızrap ve 3 bacaklı köpeği Karakız da kendilerini böyle bir maceraya atıyorlar, bu biraz da zoraki bir yolculuk çünkü Mızrap koca adam olmuş ama hayatı çevresindekiler gibi algılamadığı için ipsiz sapsız biri gibi görülüyor, elinde övünebileceği tek bir şey var; o da iyi biri olmak… Bakalım, bu hayatı alt etmeye yetecek mi?
İyi Biri’nin kağıt üzerindeki hikayesi harika! Mızrap’ın köpeğiyle olan dostluğu, karşısına çıkan karakterlerin zenginliği ve onlarla etkileşimi… Ayhan Sonyürek, gerçekten filme çekilmesi gereken ve finale kadar ağırlığını yitirmeyen bir senaryo yazmış ki son yıllarda hikayesini bu kadar önemseyen bir film izlememiştim. İyi Biri’nin keyifli ve duygusal bir yol hikayesi izletmeyi amaçladığı çok açık.
Ancak… Sinemacılık başka bir şey! İyi Biri’nin iyi yazılmış hikayesi iyi oynanmayınca ve çekilen sahneler sıradan bir kurguyla birleştirilince ortaya çıkan şey etkileyici olmaktan uzak. Yönetmenliğin asıl değerli kısmının ‘oyuncuları yönetmek’ olduğunu düşünürüm hep, bu filmle de fikrim pekişti. İyi Biri’nin castı başarılı değil, bazı rollerde çok yanlış oyuncular oynuyor ve doğru oyuncular dahi o kadar yüksek ve abartılı bir oyun veriyorlar ki güzelim hikaye etkileyici bir film olmaktan uzaklaşarak müsamereleşiyor. Cengiz Bozkurt gibi müthiş bir oyuncu bile yönlendirilmediği zaman kontrolden çıkabiliyormuş onu da görmüş olduk.
Yine de, filme sürekli olarak giren yeni karakterler yüzünden sonuna kadar izlenebilen bir film İyi Biri… Finaldeki sürprizi dikkatli izleyici mutlaka önceden fark edecektir ancak görüntü yönetmenliğinin de çabasıyla İyi Biri son 20 dakikası oldukça kıymetli bir filme dönüşüyor. İyi Biri’nin Antalya’dan izleyici ödülüyle döneceğini, diğer ödüllerde iddiası olmadığını biliyordum ancak eleştirmen gibi değil de seyirci gibi izlediğimde bu filmin insanların kalbine değeceğini düşünüyorum. Onlar bizim gördüğümüz kusurları görmezden geleceklerdir.
Son tahlilde, İyi Biri bana kaçırılmış bir fırsat gibi görünüyor. Biraz daha sakin bir anlatım dili benimsenseymiş, daha dengeli oyunculuklar verilebilseymiş buradan Türk sinemasının unutulmaz filmlerinden birini çıkarmak pekâlâ mümkün olabilirmiş ancak TV’den gelen alışkanlıklarla sinema yapmaya çalışmak filme zarar vermiş. Ben yine de hayvan dostu hikayesi ve bir yol filmi çekme cesareti sebebiyle bu filme emek verenleri tebrik ediyorum. Bu arada, filmin 3 bacaklı Karakız’ını da çekimlerden sonra yönetmen Ayhan Sonyürek sahiplenmiş, çok güzel bir haber.
İyi Biri, yol filmlerini ve Yeşilçam zamanlarında kalan Türk sineması dokusunu özleyenlere… Kadın seyircilerin daha çok seveceğini düşünüyorum.
murattolga@gmail.com