Hesabım
    Sonsuz Bir Aşk
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Sonsuz Bir Aşk

    "Herkese benden kemoterapi!"

    Yazar: Hande Kara

    Cemal Şan’ın yönettiği ilk filmin üzerinden altı yıl geçmesinin ardından Sonsuz’un hikayesi, kaldığı yerden bir başka yönetmen ile devam ediyor. Kısa film ve televizyon projeleri ile tanınan Ozan Uzunoğlu’nun ilk uzun metrajı olan Sonsuz Bir Aşk’ın başrolleri, ilk filmde olduğu gibi İsmail Hacıoğlu ve Ferhat Gündoğdu’ya ait. İlk filmden yalnızca başrollerle gelen Sonsuz Bir Aşk’ın kadrosunda, müzik kariyerine devam eden, ancak oyunculuğa da gitgide ısınan Özlem Tekin var. İlk filmde Aylin olarak izlediğimiz Ayça Bingöl, bu filmde karakterini Ayfer Dönmez’e bırakıyor. İlk filmden Süleyman Turan da Sonsuz Bir Aşk’ı yalnız bırakmayan isimlerden. Genel olarak başarılı oyunculuklarla kotarılan filmin parlayan yıldızı ise Dicle rolündeki Elif Ceren Balıkçı.

    2009’daki ilk film Sonsuz, kanser hastası 3 adamın hayata tutunuş çabalarını anlatırken, 2. filmde de konunun özünden vazgeçilmiyor. Kahramanlarımız bir eksikle (?) yola devam ediyorlar. Ve Serhan’ı ilk filmde geride bıraktığı Aylin’e kavuşturmaya çalışıyorlar. Bu yol hikayesine ise, filmde kendisini oynayan Özlem Tekin de dahil oluyor.

    Sonsuz Bir Aşk, oldukça hüzünlü bir hikayeye sahip olmasına karşın, özellikle Volkan karakterinin yapısı sayesinde komediye göz kırpar hale geliyor. Bu da filmin hanesine bir artı olarak yazılıyor. Bir yol filmi olarak da bakabileceğimiz Sonsuz Bir Aşk, yolda olmanın yaşama hissini kuvvetlendirdiği gerçeğini de bir kez daha önümüze koyuyor.

    Her an ölümle burun buruna yaşayan insanların, hayatı çok da ciddiye almadan anı yaşamaları sonucunda mutluluğa ulaştıkları, hayatın yalnızca bazı anlardan ibaret olduğu, mutlu olmak için cesur olmak gerektiği gibi bazı hayat dersleri ile çevrilen senaryo, ne kadar farklı kültürlerden olursa olsunlar, insanların sevgi ve dostluk gibi paydalarda buluşabileceğinin altını çiziyor. Çocuk gelinler, töre cinayetleri gibi toplumsal yaralara da parmak basan Sonsuz Bir Aşk, güldürürken düşündürüyor da aslında.

    Filmde keşke şu söyle olsaydı diyebileceğim nokta ise, Özlem Tekin için her ne kadar sıradan bir insan, içimizden biri imajı çizilmeye çalışılırsa çalışılsın, entelektüel kimliğini bir nebze de olsa ön plana çıkararak, platonik aşkın altını da doldurmak adına, yola en azından biraz daha felsefik bir katkıda bulunmasını beklerdim. Hoş filmin sonunda bütün bu eksikler yerini bir “şimdi oldu” ya bırakıyor.

    Aslında daha yazılması gereken noktalar var ancak filmin sonunda şaşırtacak hikayesini açık etmemek adına, çok da ayrıntıya girmeden kaleme almaya çalıştım. Zira film sürpriz bir sonla izleyicisine veda ediyor ve hayatın göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre kadar kısa olduğunun altını bir kez daha çiziyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top