Hesabım
    Tut Sözünü
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Tut Sözünü

    Örneğine kolay rastlayamayacağınız bir komedi filmi...

    Yazar: Misafir Koltuğu

    Açık konuşmak icap ederse komedi filmi çekmek kolay iş değil. Sadece güldürmek değil, yerinde, tam zamanında ve akılcı şekilde kahkahayı seyirciden koparabilmek mühim olan. Bu da pek tabii ki tecrübe ve biraz da kıvrak zeka ile komedi olgusuna farklı bir bakıştan geçiyor. Son dönem yerli komedi sinemasının hali pek de iç açıcı değilken, arada bir de olsa karşımıza çıkan birkaç ilginç örnek Türk sinema seyircisi olarak bizi hem şaşırtıyor, hem de mutlu ediyor. İşte bu projelerden bir tanesi de Tut Sözünü!

    Dikkatleri çeken Labirent filminin kurgusunda imzası bulunan, Devrim Arabaları’na ise yaptığı katkılar ile öne çıkan Oğuz Çelik’in ilk uzun metrajlısı Tut Sözünü baştan sona kadar alışılmadık bir yapım. Hikaye belki biraz fazla tanıdık ama işin uygulaması, mutfak tarafı seyirci olarak sizi neredeyse tam anlamıyla tatmin ediyor. Bundaki en büyük katkı ise Çelik’ten sonra başrol oyuncularından geliyor. Aralarında sevgi ve nefret ile karışık bir ilişki olan kahramanlarımıza can veren Kemal Uçar ve Giray Altınok ikilisi, filmi sırtlayıp götüren lokomotif olmuş.

    Hikayeye gelecek olursak; Bahadır ve Yalçın. Bir tanesi kelimenin tam anlamıyla bir hanım evladı, sessiz, sakin, haddinden fazla temiz ve biraz ahmak, bir diğeri ise dostunun tam aksine gerçek bir şeytan. Ömrü işine gidip gelmekle geçen zavallı Bahadır ve kendi deyimi ile “ortamlardan ortamlara akan” Yalçın, iki can dostu, eğer bir gün ebediyen ayrı kalmak zorunda kalırlarsa? Gittiği her yerde, bulunduğu her toplulukta rahatsızlık uyandıran, herkese verilmiş ama tutulmamış muhakkak en az bir sözü bulunan Yalçın geçirdiği korkunç bir kaza sonrasında Bahadır’ı birbaşına bırakırsa?

    Yalçın arafta sonsuza dek takılı kalmamak ve cehennemi boylayabilmek için iki gün içerisinde verdiği ama tutmadığı çok önemli bir sözü yerine getirmeli. Bunun içinse yardımına bir kez daha Bahadır koşmalı!

    Daha önce de dile getirdiğim gibi, hikaye biraz tanıdık ve hatta biraz yavan. Yolları kaderin kötü bir cilvesi sonrası ayrılan iki arkadaşın “tekrar buluşma” serüveni. Lakin bu macera acıklı değil, aksine bir hayli eğlenceli. En azından seyircisi için!  Yüzlerce kişiye verilen sözler içinden en önemli olabilecek beş tanesinin peşinde geçen süre boyunca, aralarında Zafer Algöz ve Erkan Can gibi değerli  aktörlerin de yer aldığı bir kurguda neredeyse hiç durmadan ilerleyen bir koşu.

    Samimi olmak gerekirse bu yarış sık sık sekteye uğruyor, zira olabildiğine zeki ve sivri espirilerin üzerinde durulmadan bir diğerine atlanıyor, siz daha birinin tadına varamadan durup bir diğerine adım atmak durumunda kalıyorsunuz. Buna bir de “fazlaca mazide kalmış” cinsel temalı göndermeler girince tık nefes misali kendinizi perdenin tamamen dışında tutulmuş hissediyorsunuz. Hele bir de hiç olmaması gereken, daha doğrusu pek doğru işlenememiş bir aşk hikayesi var ki...

    Tut Sözünü örneğine kolay rastlayamayacağınız bir komedi filmi. Dünya sinemasında benzerlerine denk gelmek belki mümkün olabilir ancak Türk sineması için yeni bir deneyim. Başından sonuna kadar severek ve bir o kadar da eğlenilerek kameraya alındığı belli olan yapım şayet az önce bahsettiğim hatalarından arınmış olsaydı, kendini biraz daha ciddiye alıp hedefi 12’den vurmak isteseydi belki de çok uzun yıllar hatırlanacak bir komedi eseriyle karşı karşıya olabilirdik.

    Her hali ile eğlenmek isteyenler için ilginç bir tadımlık olan Tut Sözünü, son dönemin sığ güldürü anlayışı yerine aklını da kullanan, şans verilmesi gereken bir film.

    Oğuz Çelik’in ikinci uzun metrajlısını şimdiden merak ediyoruz diye de notumuzu düşmüş olalım.

    Burçin Aygün

    burcinaygun@gmail.com

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top