Olur Olur! - Beyazperde.com eleştirisi : Güldür bizi, oluru var!

Başarılı dizileriyle tanıdığımız yönetmen Kerem Çakıroğlu ilk uzun metraj filmi Olur Olur!’a imza atarken kadroya da TV’de devam etmekte olan show programı Güldür Güldür’den sevilen karakterleri koyuyor. Filmin hikayesindeki ana karakteri Alper Kul canlandırıyor. Yine Güldür Güldür’de severek izlediğimiz Onur Buldu, Aylin Kontente ve Onur Rüştü Atilla, etrafını çevreliyor Alper Kul’un.

Oyuncunun canlandırdığı Ali karakteri, bir eczanede kalfa olarak çalışıyor, iyi kalpli ama kendine güveni olmayan, içine kapanık bir insan. Kapıdan girdiği anda başına terlik atan sert mi sert annesiyle yaşıyor, aslında müzikle uğraşmak istiyor ama beceremiyor ve açıkçası bir “loser” profili sergiliyor. Çocukluk arkadaşı Azra’nın (Ayça Varlıer) yıllar sonra onun çalıştığı eczaneye gelmesiyle Ali’nin aklı başından gidiyor, kendisini beğendirmek istiyor Azra’ya ama Azra tam bir kokoş. Hayatla dalgasını geçen, değerleri olmayan, eğlenmekten başka bir şey bilmeyen, içi boş bir karakter. Aslında sadece güzelliğiyle etkiliyor Ali’yi, oysa Ali’nin bir diğer çocukluk arkadaşı Ebru (ödüllü film Toz Ruhu'nda da başarılı bir performans sergilemiş olan Selin Yeninci) onun en yakınıdır ve uzaktan uzaktan Ali’yi sevmektedir. Güle ulaşmak isterken yanındaki papatyaları görmeyen adamdır Ali yani bu hikayede.

Ali bir yaşam koçu  (Şinasi Yurtsever) ile tanışır ve hayatı değişir, olaylar gelişir diyelim, biraz da bildik olan bu kendi kapasitesini ortaya çıkartan “loser” hikayesini daha fazla anlatmanın bir alemi yok. Filmde hikayeden çok tek tek oyuncular dikkat çekiyor açıkçası. Kadroda Güldür Güldür’de izlediğimiz BKM oyuncularının yanısıra Ayça Varlıer, Keremcem, Ayten Uncuoğlu, Yılmaz Gruda, Jale Aylanç gibi isimler de var. Jale Aylanç’ın performansı göz doldururken Güldür Güldür’de en sevilen karakterlerden biri olan Aylin Kontente’nin kesinlikle bu filmde harcandığını düşünüyorum.

Teknik açıdan başarılı bir film, özel efektler kullanılmış kimi sahnelerde, göze batmamış, o anki espriyi besleyen detaylar oluşmuş böylelikle. Espri demişken şunu kabul etmek lazım, filmin içindeki bazı espriler çok bayatken bazıları ise kahkahalar attıracak cinsten. Küfürlü bazı yerler de var ama rahatsız edecek boyutta kullanılmamış. (Gerçi filmin 7+ ve 13A uyarısı var, buna dikkat edilebilir. ) Özellikle Şinasi Yurtsever karakterinin aforizmaları çoğunlukla güldürüyor. Ben ise en çok Ali Ağaoğlu’nun ağzından çıkan fakat buraya yazamayacağım espriye güldüm diyebilirim şahsen. Evet, filmde Ali Ağaoğlu da var!

Esas hayatın cilvesi şu ki, filmde çok yakın zamanda kaybettiğimiz Ciguli de var! Ciguli’yi hatırlayıp filmlerinde yer vermelerini takdir etmek lazım ama asıl takdir, Ciguli’yi kaybettikten sonra filmlerinin tanıtımında bunu kullanmamaları, öne çıkarmamalarına… Aslında zaten olması gereken yaklaşım bu belki ama maalesef öne çıkarma gibi benzer örnekler olabiliyor, yani bunu yapmamanın övüleceği bir dönemden geçiyoruz ne yazık ki…

Velhasıl-ı kelam, haftanın eğlencelik filmlerinden!

twitter.com/blossomel