Programımın yoğun olduğu ve Star Wars gibi dev bir filmin vizyona gireceği bu hafta, gözümden kaçmış olan, sade bir filmi sinemada izlemek istedim. Benim için bu film, İşe Yarar Bir Şey'di. Ve iyi ki de öyle yapmışım, çünkü filmi evde izleseydim muhtemelen filmden aynı tadı alamazdım. İşe Yarar Bir şey, sinemaya gitmenin özel deneyiminden en iyi şekilde yararlanan bir film.
Hikayemizin anlatıcısı olan Leyla'nın bir tren garına girmesiyle başlıyor film. 25 yıldır görüşmediği lise arkadaşlarıyla buluşma yemeğine gitmek için16 saatlik bir tren yolculuğu yapacak olan Leyla'yı, çevresini ve insanları gözlemlerken görüyoruz. Üstelik bir şair olduğu için her şeye daha farklı bir açıdan yaklaşan Leyla'nın yolculuğu, trende Canan'la tanışması ile onun düşündüğünden çok daha beklenmedik bir şekilde geçecektir.
İşe Yarar Bir Şey'in ilk yarısı trenin içerisinde Leyla ile Canan arasındaki konuşmalarla, ikinci yarı ise yine tek bir mekanda ama daha farklı bir şekilde ilerliyor. Üstelik filmin tam benlik olmayan bölümleri olmasına rağmen, İşe Yarar Bir Şey'i izlerken hiç sıkılmadım. Hikayenin içerisinde sürekli ilgi çekici ufak detaylar ve iyi hazırlanmış gelişmeler vardı.
Bu filmin en iyi yanlardan birisi, Pelin Esmer'in senaryosu ve yönetmenliğiydi. Senaryo, ana karakterleri o kadar iyi yansıtmış ki, filmi izlerken "bir karaktere bürünmeye çalışan oyuncular"ı değil, gerçek kişileri izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Üstelik bütün bunlar olurken kameranın yaptığı ufak manevralar, sanki siz de etrafı inceliyormuş gibi hissediyorsunuz, tıpkı Leyla'nın yaptığı gibi.
Ayrıca performansları da çok başarılı buldum. Başak Köklükaya, Öykü Karayel ve filmin ikinci yarısında görünen Yiğit Özşener, bu filmi resmen alıp götürmüş. Üstelik film, hikayesini karakterler üzerinden alıştıra alıştıra anlattığı için, bu oyuncular filmde bildiğin parlamış. Bu yıl bir Türk filmde izlediğim en iyi performanslardandı. Ayrıca ufak sahneleri olan Nalan Kuruçim, Berfu Öngören ve Ayşenil Şamlıoğlu gibi bayıldığım oyuncuları görmek, filme ayrı bir renk katmış.
Filmle ilgili sorunlarım ise tam olarak sorun değil de, kendimce filmden istediğim bazı şeylerdi. Mesela filmin tamamı trende Canan ile Leyla arasındaki konuşmalar olarak sade bir şekilde geçse ve finali biraz belirsiz bir şekilde bitseydi, filmi daha akılda kalıcı bulurdum. Veya ikinci yarısında Leyla ile Canan arasında yaşanan bazı durumlara biraz daha fazla değinilmesi hoş olurdu.
Genel olarak İşe Yarar Bir Şey, size kesinlikle izlemenizi tavsiye edeceğim bir yapım, özellikle de sinemada. Performanslar, Pelin Esmer'in senaryosu ile yönetmenliği ve filmin şiirsel bir şekilde işlenmiş olması, İşe Yarar Bir Şey'i benim için eşsiz bir yapım haline getirdi. Filmi kolayca tekrar izleyemeyecek oluşumun ve bazı gelişmelerin daha farklı ilerlemesini düşünmemin yanı sıra, bu yıl "iyi ki sinemada izlemişim" dediğim yapımlardan birisi oldu. Vaktiniz varsa izlemenizi öneririm, özellikle de şiir gibi işlenmiş filmlere hayranlık duyuyorsanız. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Başak Köklükaya, Yiğit Özşener ve Öykü Karayel'in usta performansları.
+ Pelin Esmer'in güçlü senaryosu ve farklı yönetmenliği.
+ Filmin sade ve sürükleyici işlenişi.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Bazı sahneler daha farklı gelişebilirdi.
- Leyla ile Canan'nın filmin sonundaki ilişkisi daha net olabilirdi.
TOPLAM PUAN: 7.4/10