Hesabım
    İftarlık Gazoz
    Ortalama puan
    3,8
    636 Puanlama
    İftarlık Gazoz hakkında görüşlerin ?

    94 Kullanıcı yorumları

    5
    36 Eleştiri
    4
    18 Eleştiri
    3
    9 Eleştiri
    2
    7 Eleştiri
    1
    9 Eleştiri
    0
    15 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Fatih K.
    Fatih K.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    31 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Dondurmam kaymağa kesinlikle benzemiyor komik gibi görünüyor ama tam bir dram Cem Yılmaz film yazmasın sadece oynasın gidilebilecek bi filim ama +13 olmasını anlamadım okadar çocuk oyuncu var saçma olmuş çocukların ızleyebilecegı bi film eleştiri alıncak tek noktası dini çok kullanmışlar
    Birkan K.
    Birkan K.

    Takipçi 51 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    31 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Yüksel Aksu çok ses getiren filmi “Dondurmam Gaymak” ve ikinci filmi vasatı aşamayan “EntelKöy EfeKöy’e Karşı” filmlerinde sıcak komedilere imza atarken, yerel hikayeler anlatarak, evrensel ve tüm Türkiye’nin meselelerine gönderme yapmıştı. Yönetmen, İftarlık Gazoz’da bu ekolü devam ettirirken, hem daha yüksek bütçeli, hem bir dönem filmi, hem önceki işlerinden daha iddiaalı bir filme imza atmış. Yine Muğla’da geçen ve şivelerin abartısız kıvamda olduğu bir filmle karşımıza çıkmış Aksu. Öyleki Cem Yılmaz bile eğreti durmayan Muğla şivesiyle, naif ve dozunda bir oyunculuk sergilemiş. Yönetmen, yine küçük yaşamların, büyük hikayelerinden birini anlatmış. Bu arada filmdeki baş karakterimiz Cem Yılmaz değil muhteşem oyunculuğu ile küçük oyuncu Berat Efe Parlar’dır. Cem Yılmaz gişe açısından izleyiciyi sinema salonlarına gelmesinde etkili olabileceği gibi, oyunculuk açısından da her geçen gün daha da ustalaşıyor. Ege şivesi, filmde sivrilmeden, dozunda yaptığı oyunculuk ile benden tam puan alırken. Dramada da ne kadar başarılı olduğunu kanıtlıyor bu filmde. Bu arada “İftarlık Gazoz” için Cem Yılmaz’ın oynadığı en siyasi film diyebiliriz. Gerçi Cem Yılmaz’ın oynadığı karakter Gazozcu Cibar Kemal, orta yolcudur. Filmde en sevdiğim repliklerden biri şuydu; “Cenab’ı Allah dünyayı yarattı, Atatürk vatanı kurtardı. Fazlasına gerek yok.” Yönetmen, Cem Yılmaz ve Macit Koper dışında yüzüne aşina olduğumuz oyuncularla çalışmamış, bazı figürasyonu bol sahnelerde, olmamışlıklar can sıksa da, genel hatlarıyla çekimler ve detaylar başarılı. Özellikle gece tarlada, gaz lambaları ile tütün topladıkları sahne muhteşem olmuş. Dönem filmi olması ve sıcaklığın hissiyatı açısından görüntü yönetmeni çok başarılı bir iş çıkarmış. Ama biraz tuz, biraz şeker, biraz biber ekleyeyim derken, film senaryo açısından çok ritimsiz olmuş. Filmin ilk yarısı 1970’li yıllar, çocuğun mutluluğu, Muğla insanının sıcaklığı ve usta ile çırak arasındaki diyaloglar harika giderken, ikinci bölüm çocuğun oruçla olan imtihanı ve son 10 dakikalık zorlama dram sahneleri filmin büyüsünü bozmuş. Biraz eski usta çırak ilişkileri, biraz emek sermaye kıyaslaması, biraz din ve ramazan üzerine konular, ironik bir şekilde birbirine bağlanmak istese de tam anlamıyla hangi mesaj verildiği veya filmin konusu bütünlük kazanamamış.

    Filmin ilk bölümü “Dondurmam Gaymak” son 10 dakikası ise “Babam ve Oğlum” olmuş. Dramın dibine vurulduğu son bölümler de seyirciyi ağlatmak için tüm kozlar ardı ardına oynanmış. Bu da filmin sıcaklığını öldürmüş. Filmde anlatıldığı gibi Keşke Coca Cola soğukkuğunda değil de, Gazozcu Cibar Kemal’in el yapımı gazozlarının samimiyetinde kalsaydı hikaye. Çocukluğun saflığı, her söylenen sözden, sevdiklerinin anlattıklarından etkilenilmesi çok güzel anlatılmış. Çocuğun oruç tutarken yaşadığı gerilim güzel tırmandırılmış. İşin özü vizyondaki filmlere baktığımız da gişe filmlerinden farklı bir iş olmuş olsa da ne yazık ki tam olmamış. Gülmek için gidiyorsanız, gülmekten daha fazla ağlayacağınızın garantisini verebilirim size.
    seyircikedi
    seyircikedi

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Film, son dönemde izlediğim en iyi filmlerden biri. Dram ile güldürünün ustaca iç içe geçtiği film, mesajını metaforlar ve alt metinler aracılığıyla başarıyla veriyor. Tavsiye ederim.
    Balaym
    Balaym

    Takipçi 13 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    31 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Edebiyat, sanat "bir derdi olanın" derdini anlatma biçimi değil midir? İftarlık Gazoz'da derdi olan yönetmenin derdini anlattığı bir filmdir. Aslında dert hepimizindir. Sosyal, siyasal, kültürel bir dert vardır ortada ve bu dert anlatılmıştır. Güldüren filmde olacaktır, ağlatan filmde. Ama ağlatmanın yanında, gülmenin yanında, anlatma, öğretmen amacıda olması gerekmiyor mu bir filmin? Zaman zaman gülerek, zaman zaman ağlayarak bir derdini anlattı yönetmen. Bazılarına ortak oluruz, bazılarına ortak olmayız bu dertlerin ama bu dertler vardır ve olmaya devam edecektir. Sayın Aksu'nun "Dondurmam Gaymak" filmini beğenerek ve hemde birkaç izlemiştim. İftarlık Gazoz filmi bir önceki filmden 10 gömlek daha üstün olmuş. Kesin Cem Yılmaz faktörü vardır ama harika bir senaryo var ortada. Aslında eşim, kızım beraber izledik filmi ama sanırım kızım ne 70, ne de 80'leri anlayabildi. Ben 54 yaşımda olduğum için YAŞADIM filmi. Ben ve eşim çok tütün kırdığımız, tütün dizdiğimiz için içindeydik filmin. Ben camide gaz çıkardığım için içindeydim filmin:) Yazılama yaptığım için içindeydim filmin. Türkiye sineması müthiş bir hızla ilerliyor. Emeği geçenlere teşekkür ederim.
    Ama önemli bir eleştirim var filmi izlediğim sinema ile ilgili. Arkadaş filmde emperyalizmle, vahşi kapitalizmle mücadelenin içindeyiz. Ama filmden önce, aradan hemen önce (ışıkları açmayıp illa reklamı izleterek), aradan hemen sonra reklam koyarak seyirciyi MAL yerine koymalarını şiddetle kınıyorum. Yapımcılar para kazanmak isteyebilirler, salon sahipleri para kazanmak isteyebilirler ama namuslu para kazanmak gerekmez mi? Ben bu eleştirimi yapmak için film izlediğim AVM'nin CineTech müdürüne gittim ama neredeyse dayak yiyordum GENÇ DELİKANLIDAN.
    Biz paramızı vererek hizmet satın alıyoruz. Ama lütfen namuslu para kazanın.
    Senol T.
    Senol T.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Bizden bir film, doğal, yapmacık bir yönü yok. Bohem aşklar, saçma sapan ilişkiler yok. Her şeyiyle sıcacık. Cem Yılmaz çok iyi bir performans sergiliyor, zirvede. Demekki yönetmenlik herkesin harcı değil. Yönetme sen hep böyle oyna. Güzelim Ege sizi sarıp sarmalıyor baştan. Sonra kâh çocukluğunuza gidiyorsunuz kâh köyünüze ya da oynadığınız sokaklara. Cem Yılmaz ile çocuk arasında geçen diyaloglar bir yerlerden tanıdık geliyor size. Sonra üzülüyorsunuz el emeği gazozlar elde kaldığında. Dondurmam gaymak filminin etkisinden hâlâ kurtulamadın mı? diye soruyorsunuz yönetmene. Son sahnede Babam ve Oğlumda zaten görmüştüm burayı diyorsunuz. Gece tütün toplanan tarla sahnesinde Çingeneler Zamanı filminden bir esinti varmış gibi hissediyorsunuz. Yine de çıkınca neden böyle filimler çok az keşke daha çok olsa diye düşünüyorsunuz. Tebrik ediyorum çok güzeldi, iyi ki çekmişsiniz.
    sinema
    1 ziyaretçi
    1,5
    31 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    filme bugun gittim.begenmedim.konusu berbat.saçma sapan bir film.oyunculukda yok.oyuncularıda beğenmedim.boşuna gitmeyın.paranıza yazık
    Murat K.
    Murat K.

    Takipçi 188 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    -Spoiler İçerir-
    Sinema bir sanat olduğuna göre bir filmi yöneten ya da yazan hatta bu ikisini bir arada yapabilen pek tabii sanatçıdır. Sanatçı,sanatına istediği gibi hükmedebilir ancak bu konuda seyirciyi kandıramaz. Ailecek izlenilecek Dondurmam Gaymak usulü bir komedi vaat edip bir devrim şehidinin hikayesini anlatamaz mesela. Elbette seyirciyi ters köşeye yatırmak şeklinde tabir ettiğimiz bir yön değiştirme olabilir senaryoda. Ancak Yüksel Aksu öyle bir viraj alıyor ki; filmin son yarım saati bağımsız bir iş oluveriyor. Rüzgarı soldan esen bir film benim hoşuma gider açıkçası ve böyle filmelerede ihtiyaç var.Ancak bu gişe kaygısıyla insanlarla adeta alay edercesine yapılmamalı. Neredeyse beni bile ürküten 61 gün ölüm orucu tutmuş karakter,salonları anne/babalarıyla dolduran çocuklar için bir trawmadan başka bir şey değil. Hayal kırıklığı!
    Nurullah Z.
    Nurullah Z.

    Takipçi 20 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    gülmeyi beklerken ağlatmaya çalışmışlar. olmamış . otur sıfır. memelere 9 puan......................
    Recep Y.
    Recep Y.

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Hayatımda izlediğim en iyi turk filmi. Bir devir filmi olarak o dönemde yetişen çocukların nasıl karmaşa yaşadığını,insanların soğuk savaştan nasıl etkilendiğini bir çocuk gözünden görmemizi sağlıyor.
    Ahmet E.
    Ahmet E.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Tek Kelime İle Berbat,Çakma Dondurmam Kaymak Olmuş Sonunda da Babam ve oğluma Bağlamışlar..

    Aldığınız Biletin Hakkını vermeyen bir film..
    pirateboy
    pirateboy

    Takipçi 3 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Muğla'nın Ula ilçesinden hareketle, Türkiye'nin portresini çizen İftarlık Gazoz filmi Yüksel Aksu'nun Dondurmam Gaymak, Entelköy Efeköy'e Karşı'dan sonra izleyiciyle buluşan üçüncü filmi olma özelliği taşıyor.

    Dönem filmi olarak nitelendirilebilecek olan yapım 1970 li yılların siyasal,sosyal,ekonomik yapının durum tespitini yapıyor. Farklı dini,siyasi ve sosyal değerlere sahip kişilerin tüm bu farklılıklara rağmen bir arada yaşayabileceği duygusunu bizlere hissettiriyor.

    Adem, 5. sınıfı takdirname alarak tamamlamış ve bu sayede ailesinin gurur kaynağı olmuş bir çocuktur. Yaz tatilinde Gazozcu Cibar Kemal'in yanında çalışarak geçirmek istemektedir. Ailesi bu duruma baştan karşı çıksa da Adem net tavrıyla bu sorunun üstesinden gelir. Bu olayla senaryo içerisine yerleştirilen ilk düğüm çözülmüş olur.

    Usta-çırak ilişkisinin oluşmasıyla, ustasından iş ve hayat hakkında gerekli derslerde almaya başlayan Adem; Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutmak istemektedir. Ustasının ve ailesinin sen daha küçüksün ısrarlarına kulak asmayan Adem herkesten gizli oruç tutmaya karar verir. Bu kararı almasında Cami imamı, sokaktaki arkadaşları ve hoşlandığı kız Berna'nın da etkisini göz ardı etmemek gerekir.

    Film, bu dakikadan sonra usta-çırak ilişkisinden uzaklaşarak Adem'in nefsiyle mücadele etmesine odaklanıyor. Havanın sıcaklığı, bisiklet üzerinde satılan gazoz, plajdaki kadınların "gayrı ahlaki" giyim tarzlarına yorgunluk da eklendiğinde durum daha da zorlaşıyor. Bu olaylar meydana gelirken ara ara izleyici soluklandırmak adına eklenen fantastik ögeler içeren sahneler aynı zamanda Adem'in nefis mücadelesinde kaybeden taraf olmasına sebebiyet veriyor.

    Masumiyetini ilk olarak orucunu bozarak yitiren Adem ikinci travmayı, Ankara'ya okumaya giden; ancak siyasi sebepler nedeniyle ilçeye geri dönen tütün tarlası sahibinin oğlu Hasan'ın ideolojik sebeplerden dolayı vurulmasıyla yaşıyor.

    Filmin final sahnesinde; Adem'in ölüm orucunda verdiği mücadele sonucu ölümüne tanık oluyoruz. Adem, ustası Cibar Kemal'in değil; sosyalizm uğruna mücadele eden ve saldırı sonucu sakat kalan Hasan'ın saflarından yoluna devam etmesi de filmin ideolojik mesajını net okumamıza imkan sağlıyor.

    Aksu; filmin sosyalist karakteri Hasan'ın tütün tarlası sahibinin oğlu olarak konumlandırması izleyicide verilen mücadelenin önemini çok daha fazla hissettiriyor. Yoksul ve ezilen birisinin sosyalist olarak gösterilmesine nazaran, bir tür toprak burjuvası babanın oğlunun bu tür bir mücadele içinde olması dikkat edilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor.

    Filmin karşıt ideolojisinde ise orta yolcuların sınıfını temsilen Gazozcu Cibar Kemal bulunuyor. Her fırsatta Adem'e aşırılıktan kaçınmasını gerektiğini kendi inandığı doğrular üzerinden anlatırken, büyük kola firmalarının kendi gibi yerel üreticiyi yok ettiğinin de farkında olması içinde bir ironiyi barındırıyor. Cibar Kemal'in içinde bulunduğu durum günümüz toplumunda da hala güncelliğini koruyan bir durum olma özelliği taşıyor. Gençlikte ve orta yaşta kaçamak hayatlar yaşayan insanların yaş ilerledikçe namazında niyazında olma misyonu bu yapımda Cem Yılmaz üzerinden bizlere sunuluyor.
    Furkan S.
    Furkan S.

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    filmin basinda beklentileriniz olusuyor ama sonu cok basit bir sekilde bitiriyorlar. babam ve oglumdaki gibi aglama efektleri kullanilmis duygusalligi artirmak icin daha guzel bir son yazilabilirdi
    can g.
    can g.

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Fragmanla ve ismi ile alakası olmayan film. Tamamen dini motifler kullanılarak komünizm davasına hizmet etmeyi amaçlayan bir yapım olarak değerlendiriyorum malesef. İslam inancındaki 61 gün kefaret orucu ölüm orucuna evriltilmiş filmde. Ve birçok klasik solcu argümanlarını da yine bu filmde görebiliyoruz. Duvarlara yazılan kırmızı yazılar ve klasik jargon sloganlar dışında bir de ölüm orucu temalı solcu filmi izlemek istiyorum diyorsanız filme gitmelisiniz. Fakat bu isteğiniz yerine gelirken konu bütünlüğü ve ana tema-konu işleme ilişkisi gibi yönlerden filmin zayıf olduğuna da şahit olacaksınız. Ölüm orucu, iftar, gazoz üçlemesi nasıl biraraya getirilmiş, peygamber ve mevlana dan alakasız alıntılar yer verilerek mantık bütünlüğü iyice yerlerde süründürülmüştür filmde. Biz solcuları hep dürüst insanlar olarak tanışmıştık keşke bu özellik filmin fragmanı ve ismine de yansımadı müthiş olurdu. Evet biz cemaat filmine de gittik ama koltuğa oturunca ne izleyeceğimizi biliyorduk, filmin neresi kurgu neresi gerçekten alıntı adamlar bunu en baştan söylüyordu ve biz de ona göre gidiyorduk. Olmadı be cemaat yaptığı birkaç film ile solcuların tahtını salladı sol jargon da böyle basit filmlere sahip çıkarsa işleri çok bence. Ülkücü camiadan da ideolojik film görmek istiyoruz artık hep solcular mağdur ve hep onların düşünceleri kutsal. Ve son olarak da cem yılmaz ın bu projeye destek vermiş olması da kimseyi şaşırmayalım diyorum.
    Ali T.
    Ali T.

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    iftarlı gazoz filmini izledim..oyunculuğu güzel..yönetmenin simge filmi olmuş..son sahnede ilk okul öğrencilerinin mezarlığa gelerek mezar üstüne gazoz dökmeleri çok saçmaydı...biraz daha ağlatmak adına bu sahne olmamamış..ayrıca küçük oyuncu 20 li yaşlara geldi..cem yılmaz iki büklüm oldu..ama anne ve baba aynı kaldı..simge ve slogan çok fazla işlenmiş..cem ali baba ve 7 cücelerdeki başarısız senaryo.ve filmi bize unutturuyor.Cem yılmazın en güzel filmi hokkabazdır..bence..hatta n.b.ceylan -f.akın-y.turgul-ö. vargı filimleri ve sürü, umut, yol ,anayurt oteli,masumiyet ile türk filmleri arasında en iyi filmdir..sırası ile av mevsimi her şey güzel olacak gora vizontele güzel filmleridir..
    Adem K.
    Adem K.

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    30 Ocak 2016 tarihinde eklendi
    Keşke kominizm üzerine kurgulanmış bir film olduğunu yazacak cesaretiniz olsaydı
    Filmin konusu ne kadar yanıltıcı yazılmış bu cesareti göstermiş olsaydınız izlemek istemeyenlere zorla fikirlerinizi lanse etmemiş olurdunuz.Yazık verilen paraya harcanan vakte.
    Sadece Komünizm konusu ilgisini çekecekler gitsin filme bnce
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top