Yıllar önce izlediğim bir filmden sonra uzun bir süre koltuğumdan kalkamadığımı hatırlıyorum.
O "inanmışın",bilinmez hakikat yoluna bir bilim adamı ve sanatçıyla çıkışı ve geleneğin "tarik" dediği yol kavramını bize tekrar hatırlatması beni kalbimden vurmuştu.Üstat Tarkovsky'nin, Stalker'ından bahsediyorum.Cesaret ve samimiyetle eğildiği bilim, kültür, inanç bermuda şeytan üçgenini başarıyla kotarıp, efsane statüsünü aldığından beri, sancak hep el değiştirmeyi bekliyordu.
Ve çok şükür ki yıllar sonra o sancağa el, bu topraklardan uzandı.
Yine bir yol hikayesi, yine bilim adamı şüpheciliği ve yine katıksız bir iman başkaldırısıyla Semih Kaplanoğlu elini kaldırarak bir nevi "Ben buradayım" dedi.
Holywood'un "dünyanın sonu geliyor" diyerek alıştırmaya çalıştığı ve aslında biraz dikkatli gözlerin, bunun Amerika'nın sonu olduğunu çok net gördüğü hikayelerine nasıl Lars von Trier, Melancholia ile meydan okuduysa, Semih Kaplanoğlu bir adım daha ileri giderek, belki bazılarının ağızlarının tadını kaçıracak çözümü de sunuyor.
Bozulan dünyanın tedavisinin bir nevi "tohuma" inerek, kadim geleneğin köklerine el atarak bulunabileceğini savunan ve bu mesajı kendi özgün diline bağlı kalarak verebilen yönetmen, filmin senaryosunu da katkısı olan eşi Leyla İpekçi'nin de etkisiyle İbni Arabi Hz.'lerinin ruhunu, Yunus Emre Hz'lerinin maneviyatını ve biriciğimiz Kuran'ın ayetlerini kendine mihmandar yaparak bize "muhtaç olduğumuz kudreti" çok net işaret ediyor.
Teyemmümün hikmetini,toprağın temizleyen gücünü gösteren ve bence sinema tarihine girmeyi hak eden sahnesini mi? Kızın, asırlardır yanlış cevabı verdiğimiz soruyu sorarken ki bilgeliğini mi? Karıncaların her dönem ve her yerde hayat belirtisini gösteren mucizesini mi? Yoksa "Sen bu yolculuğu benimle yapamazsın" sözündeki kerameti mi?....
Buğday aynen Stalker'da olduğu gibi üstüne konuşuldukça konuşmayı isteyeceğiniz fakat konuştukça büyüsünün azalmasından da korkacağınız bir film.
Bize ve sinemamıza uzun zamandır hasret olduğumuz bir dil öneren Semih Kaplanoğlu'na Allah razı olsun diyor ve bu filmi mutlaka sinemada izleyin diyorum.
Hayırlı seyirler..