Buz gibi soğukta, sıcak bir ruh
Yazar: Burçin AygünGeçtiğimiz yıl vizyona giren ve genel olarak beğeni toplayan Barselona’da Bir Yaz Gecesi filmi, farklı bir üslup, yeni bir zaman dilimi ve yine orijinal karakterler ile geri dönüyor. Hikayeler bir kez daha farklı karakterlerin etrafında şekillenirken, birden fazla çiftin aşklarına, hayalkırıklıklarına, ümit ve endişelerine eşlik ediyoruz. Before Sunrise ve Before Sunset gibi iki önemli örneği akla getiren yeni projenin adı ise Barselona’da Bir Yılbaşı Gecesi.
Yönetmenliğini bir kez daha Dani de la Orden’in yaptığı ve sevgi hikayelerinin merkezinde güzeller güzeli, asil ve aşk dolu bir kent olan Barselona’nın bulunduğu film, alışık olduğumuz sıradan romantik komedi yapımlarından bir tanesi değil. Paris, Seni Seviyorum ve aynı minvalde ilerleyen hikayelere oldukça benzeyen Barselona’da Bir Yılbaşı Gecesi, her şeyden önce sıcak, samimi ve olgun.
Hollywood’un sunduğu inorganik sevgi sarmalından daha farklı, inanılır ve huzur verici. Komedi yönünde küçük vuruşlar ile seyirciyi memnun edebilen çalışma, romantizmi gerçek anlamda yaşamak, yürekleri ısıtmak için kameraya alındığı açık bir film.
Dani de la Orden’in, Barselona şehrine olan hayranlığına bir kez daha tanık olduğumuz film, yönetmenin belgesel alışkanlıklarını da gözler önüne seriyor. Bazen sıradan karakterlerin yaşamlarına dair incelikleri gözlemlerken, bir yandan da içine “dahil olamadan” üçüncü göz olarak kalabiliyorsunuz. De La Orden’in muhtemel-bilinçli-tercihi olan bu akış ise bir süre sonra filmden (az da olsa) kopmanıza sebebiyet verebilir. Pek tabii bu –kesinlikle- karakterlerden uzak, sıkıcı ve yavan bir seyir deneyimi anlamına gelmiyor!
Richard Linklater’ın bize sunmuş olduğu iki efsane karakter, Jesse ve Celine’in aşkları kadar tutkulu bir ilişkiye denk gelemesek de, Barselona’da Bir Yılbaşı Gecesi bizlere farklı tatlar sunuyor. Filizlenen yeni aşklar, karşılıklı atışmalar, eriyip giden ilişkiler ancak sabit kalan, zedelenmeyen bir öğe: umut! Öyle bir ümit etmek ki, aşkın daha geride kalabilmesi.
Filmin en büyük eksiğine gelecek olursak; karakterleri birden fazla açıyla, farklı karakterlerin gözleri üzerinden izlemek durumunda kalmamız, başı çekiyor. Zira karakterler her ne kadar sevilebilir, empati kurulabilir olsa da, senaryonun yeteri kadar derin karakter yapılanmasına izin vermemesi, işi (bazen) teatral bir hale sokabiliyor. Düzenli olarak “bir oradan, bir de buradan” bakış atmak, belli tipteki seyirci kitlesi için uzaklaştırıcı bir etkene dönüşebilir.
Tüm bunları bir kenara bırakacak olursak, Barselona’da Bir Yılbaşı Gecesi filmi, komedi dozu çok iyi ayarlanmış, aşka ümitle bakmanızı sağlayabilecek, salondan çıktığınızda “soğukta, sıcak ruhlar”a dönüşmenize olanak sağlayan gerçekçi bir sevgi hikayesi.
burcinaygun@gmail.com