“Ich seh ich seh / Goodnight Mommy”, senaryosunu da yazan Severin Fiala ve Veronika Franz ikilisinin ilk uzun metrajlı sinema filmi…
Birazdan yorumuna başlayacağımız, “En iyi yabancı film” kategorisinde, Avusturya adına Academy Ödülleri seçmelerine gönderilen filme dair, bizi şaşırtmayan yegâne hususun yarışacak adaylar arasında kendine yer bulamaması olduğunu söylemek isteriz…
Zaten böylesine “müstesna” filmler, bırakın kazanmayı, Academy, Golden Globes veya BAFTA ödüllerine ne zaman aday olabildiler ki?
Hem de korku – gerilim kategorisinde tüm zamanların en iyilerinden olan “The Shining” (1980) bile teğet geçememişken…
Neyse, bu küçük “serzeniş” ve “bilgilendirme” sonrasında biz yeniden filmimize dönelim ve Michael Haneke’nin “Funny Games” ini (2007) andıran “irkiltici kareler” de içermesi nedeniyle, sonuna kadar götürebilmek için “çelik kadar sağlam sinirlere” sahip olmanız gerektiğini de belirttikten sonra koyulalım işimize…
Yine bu mecrada kapsamlı bir yorumunu paylaştığımız Fiala ve Franz ikilisinin, ikinci filmleri “The Lodge” da (2019) olduğu gibi hikâye yine üç karakter üzerine kurgulanırken, mekân olarak da sınırlı bir alana bağlı kalınmış…
“Görünürde” olaylar, Elias (Elias Schwarz) ve Lukas (Lukas Schwarz) isimli ikiz biraderler ile geçirdiği estetik ameliyat sonrasında, çevreden izole bir hayat sürdükleri, göl kenarındaki ve yeşiller içindeki evlerine dönen anneleri (Susanne Wuest) arasında gerçekleşiyor…
Lütfen şu “görünürde” sözcüğünü, son dakikaya kadar aklınızın bir köşesinde tutun…
Zira düşük bütçe ile nitelikli film çekmekte iyice ustalaşmış olan Severin Fiala ve Veronika Franz, (aslında satır aralarında gözden kaçan “sağlam ipuçları” vermiş olsalar da) sürpriz yaparak izleyiciyi şaşırtmaya bayılıyorlar…
Nerede kalmıştık?
Evet, artık karşımızda, ameliyatının ardındaki nekahet sürecini sessiz ve sakin bir biçimde atlatmayı planlayan bir anne ile onun gerçek anneleri olduğuna “inanmakta zorlanan” ikizlerin, insanı zıvanadan çıkartan oyunları var…
Bu dakikadan sonra:
Eğer ev içinde, karakterleri arasında bir köşe kapmacaya dönüşen gerilim filmlerini sevenlerdenseniz, emin olun bunu da “ağzınız açık” izleyeceksiniz…
Hem de gerim gerim gerilerek…
Fakat o hengâmede, “öfke ve nefretten” kaskatı kesilip dağılmamaya da dikkat etmelisiniz…
Bitirmeden; filmin 35 mm kamera kullanılarak elde edilen görüntülerinin yanı sıra, henüz ilk kez kamera karşısına geçmiş olan ikizlerin, “insanın psikolojisini alt üst eden” performanslarına da bayıldığımızı belirtmiş olalım…
Keyifli seyirler,