Hesabım
    Pes Etme
    Ortalama puan
    3,4
    28 Puanlama
    Pes Etme hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    4 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.078 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    18 Mart 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, Jeff Bauman'ın Bret Witter ile birlikte yazdığı aynı isimli anılarından (2014) uyarlanarak John Pollono tarafından kaleme alınan “Stronger”, David Gordon Green'in yönetmen koltuğunda oturduğu biyografik bir drama...

    Taraftarı olduğu Red Sox'ın maçını izlemek üzere Costco'daki patronu Kevin Horst'dan (Danny McCarthy) izin alan Jeff Bauman (Jake Gyllenhaal), alkolik annesi Patty (Miranda Richardson), teyzesi Jenn (Patty O'Neil), Bob amcası (Lenny Clarke), Sully (Richard Lane Jr.), Big D (Nate Richman) ve diğer pek çok yakın dostunun bulunduğu bara giderek birasını yudumlamaya başlamışken, Jeff'in şaşkın bakışları arasında kapıdan içeriye, bir aydır ayrı oldukları eski sevgilisi Erin Hurley (Tatiana Maslany) ile kız kardeşi Gail'de (Frankie Shaw) girerler...

    Elinde bir kavanoz bulunan Erin'in amacı ertesi gün katılacağı Boston Maratonu için para toplamaktır...

    Jeff'de şirinlik yaparak kendisine yardımcı olur...

    Ve üstelik elinde bir pankart ile kendisini bitiş çizgisinde bekleyeceğini de söyler...

    15 Nisan 2013 günü elinde kendi hazırladığı bir pankart ile Jeff, yol kenarındaki izleyicilerin arasına katılırken Erin'de diğer yarışmacılarla beraber Boston caddelerinde koşmaktadır...

    Derken iki patlama sesi birden duyulur...

    Erin iyidir ancak çok kötü yaralanan Jeff, diz kapağı hizasının altından olmak üzere iki bacağını birden kaybetmiştir...

    Annesi, babası Büyük Jeff (Clancy Brown) ve amcasının ardından Erin'da hızlı bir biçimde Jeff'in kaldırıldığı hastaneye yetişirler...

    Tabii elindeki sigorta poliçesi ile iş yerindeki yöneticisi Kevin'da gelir...

    Bir süre sonra kendine gelen Jeff, refakatçisi Big D'den bir kağıt ile kalem isteyerek yazdığı not ile Erin'ın sağlık durumunu sorar...

    Kendini ise "Forrest Gump" daki (1994) bacakları kopan teğmen gibi hissetmektedir...

    Ama asıl önemli haber, Jeff'in bombacıyı görmüş olmasıdır...

    Ki bu durumda, FBI ajanları Jeff'in ifadesini almak üzere derhal hastaneye intikal ederler...

    Altı hafta sonra da Jeff, taburcu edilir...

    Bu arada bombacıların her ikisi de yakalanırken, suçluluk duygusuna kapılmış olan Erin'ın psikolojisi de oldukça berbat durumdadır ve neredeyse bir hemşire gibi her an için Jeff'in yanındadır...

    Artık sırada "zorlu" bir rehabilitasyon süreci bulunuyor...

    Dakika 40...

    Jake Gyllenhaal'ın formda olduğu 30 milyon dolar bütçeli filmin "çok büyük beklentilere girmeden" izlemenizi önereceğimiz geri kalanı, her zamanki gibi yine sizlerde...

    Keyifli seyirler,
    rudeonerudeone
    rudeonerudeone

    Takipçi 1.698 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    23 Aralık 2017 tarihinde eklendi
    Kendini izleten fakat açıkçası sinemasal anlamda hiçbir yenilik bulamadığım bir yapım. Boston Maratonu ve diğer tüm terör saldırılarının vahşeti, insanlığı sarsan niteliği tartışılamaz zaten. Film bu saldırıyı merkezine alıyor. En azından başlangıç olarak. Sonradan, daha önce pek çok başarılı filmde belki çok daha etkileyici bir şekilde izlediğimiz ve seyirciyi derinden etkileyen 'mücadelelerden' biri başlıyor. Jeff'in dönüşümü tabii ki etkileyici ve kesinlikle çok önemli, ancak dediğim gibi insani duygularımızı ayrı bir yerde tutup sinema gözünden baktığımızda yönetmenin ekleyebildiği fazla ekstra bir dokunuş yok. Belki en dikkat çekeni, bir terör saldırısı sonucu olması dolayısıyla, halk tarafından bir kahraman olarak görünen ve bu her fırsatta karşısına çıkan Jeff'in aslında kahraman falan değil mağdur olduğunu hissetmesi, bunu başta annesi ve ailesi olmak üzere kimselere, kız arkadaşı hariç, anlatamamasıydı. Bu önemli bir arada kalma durumu olsa gerek. Ancak bu da yeteri kadar derinlemesine yer bulamıyor, işlenemiyor film boyunca. Daha çok kadın-erkek ilişkisine evrilen ve odaklanan bir yapı hakim sanki.
    Deniz O.
    Deniz O.

    Takipçi 170 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    3 Şubat 2018 tarihinde eklendi
    Hepimizin başına talihsiz olaylar gelebilir. Bir çok uyanış ve farkına varma hikayesinde böyle bir olay veya olaylar silsilesi görebiliriz. Sanki derinde bir şey devamlı bizi devamlı gördüğümüz rutin rüyalardan uyandırmak ister gibidir. Berbat gözüken olayların sonunu tahmin etmek hiç de kolay değildir.

    Stronger adlı film, Boston’da patlayan bombada bacaklarını kaybeden ve daha sonra kahraman ilan edilen Jeff Bauman’ın gerçek hikayesini konu alıyor. İşçi olan çalışan, Boston taraftarı Jeff, eski kız arkadaşını geri kazanmak üzere Boston yarışlarını izlemek için yerini alır. Bombacıyı tarif edebilecek kadar yakın bir mesafede durmaktadır. Artık hayatı hiç bir zaman aynı olmayacaktır.

    spoiler: Jeff’in anne ve babası, henüz 2 yaşındayken boşanır. Yeniden evlenen babası onu patlamaya kadar doğru dürüst ziyaret etmez. Annesi ile beraber tek başlarına yaşarlar. Annesinin fazla alkol tüketmesinin yanı sıra oğluna aşırı karışması da önemli problemleri arasındadır. Babasından uzan olan Jeff, anasının oğlu bir genç olarak yetişmiştir. Patlamadan dolayı kendini suçlu hisseden eski arkadaşı ona geri dönmüş ve ona destek olmaktadır. Ortalıkta artık iki anne var gibidir. Jeff kız arkadaşının evlerine taşınacağını bile annesine söylenmekten korkar. Dolayısıyla iki kadın artık rekabet halindedir. Jeff’in babası ise daha sık ziyaret etmeye başlar. Diğer yandan Jeff Boston halkı tarafından kahraman ilan edilmiştir. Onlara göre saldırganlara karşı kazanılmış bir zaferin kahramanıdır Jeff. Sonunda Jeff tüm anlamsız şekilde ünlü olmaya, bacaklarının yokluğuna ve kadınların kavgalarına dayanamaz ve kendini içkiye verir. Tam o sıralarda ona bombalama sırasında yardım eden kişi onunla uzun bir konuşma yapar. Onun hikayesi Jeff’e ilham verir ve büyümeye karar verir. Bu yetişkin olmak ve yaşamak anlamına gelir. Kendini ayağa kaldıran Jeff, kız arkadaşı ile evlenir ve çiftin bir kızı dünyaya gelir. Filmin sonunda bahsedilmeyen gerçek ise, Jeff’in 3 sene sonra boşanmasıdır... Muhtemel varsayım Jeff’in artık bu ilişkiyi beslemiyor olması. Eğer gerçekten büyüdüyse, yardıma muhtaç olan çocuk artık ortadan kalkar ve aradaki çekimi yaratan dinamik ortadan kalmış olabilir. “Çocuklarım öldü... Yıllar önce... Büyük olan oğlum savaşta öldü. Onun ölümünü duyunca aptalca bir şey yaptım. Benzin alıp kendimi öldürmek istedim... Bahriyeliler beni kurtardı... Öbür oğlum; tüm bunlara dayanamadı ve kendi canına kıydı. Abisini kaybetmek, beni böyle görmeye dayanamadı. Onların bana ihtiyaçları varken yanlarında olmayı ne kadar çok istediğimi bilemezsin. Şimdi ben ülkeyi dolaşıyorum ve askerlerle konuşuyorum; savaş sonrası travmaları hakkında... Devam etmemi sağlıyor. Sana yardım etmek oğluma yardım etmek gibiydi. Sana yardım ettiğim kadar bana da yardım ettin.”
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    23 Aralık 2017 tarihinde eklendi
    Gerçek bir hikayeden uyarlanan Stronger, 2013'de Boston maratonundaki bombalamalar sırasında bacaklarını kaybeden Jeff Bauman'ın hikayesini anlatıyor. Sıradan birisi olup ayrıldığı kız arkadaşıyla her şeye yeniden başlamak isteyen Bauman'ı, bu kazadan sonra yaşadığı zorluklara ve herkesin ona "sen bir kahramansın" demesine rağmen normal birisi olmaya çalıştığını görüyoruz.

    Stronger, bu etkileyici hikaye hakkında çoğu şeyi iyi işlemeyi başaran bir film. Her ne kadar senaryoda tahmin edilebilir olaylar yer alsa da -ki birazdan değineceğim- film, ana karakterle seyircinin empati kurmasını sağlamış ve onun yaşadığı durumları en sade ve etkileyici şekilde anlatmış. Bu yüzden filmi izlerken "bunları neden umursamalıyım" gibi şeyler demiyorsunuz. Stronger, Jeff Bauman'ın başına gelenleri sanki siz de oradaymışsınız gibi gösteriyor.

    Bu konuda Jake Gyllenhaal için ayrı bir parantez açmak istiyorum. Gyllenhaal, bu filmde beni resmen büyüledi. Hatta karakterinin içinde kayboldu. Bu filmi sadece Gyllenhaal'ın performansını izlemeniz için size tavsiye edebilirim. Çünkü onun bu filmdeki performansı, resmen usta işiydi. Bauman'ın yaşadığı onca acıyı ve duygusal anlara karşı gösterdiği tepkileri Gyllenhaal'dan başka birisi daha iyi yaşayamazdı.

    Oyuncu kadrosundan söz etmişken, Tatiana Maslany'nin performansını da etkileyici buldum. Maslany'nin Gyllenhaal'la karşılıklı olan sahneleri -özellikle de arabada tartıştıkları bölüm- hiç "iki oyuncunun bir karakteri canlandırmaya çalışması" gibi hissettirmiyor. Bu ikisinin karşılıklı sahnelerini izlerken gerçekten de iki insanın konuştuğunu ve tartıştığını görebiliyorsunuz. Maslany ile Gyllenhaal'ın doğal performansları, filmi daha da gerçekçi bir hale getirmiş.

    Sorunlarıma gelecek olursak, filmin Bauman'ın yaşadığı bazı sorunlara daha fazla değinmesini isterdim. Çünkü filmin çoğunluğunda Bauman'ın yaşadığı bir sorunu görüyor ve o aynı sorunun bir daha yaşandığını görmüyoruz. Film hep Bauman'ın yaşadığı farklı sorunlara değinmek istese de, bu sorunların birkaçı hemen es geçilmiş. Bu filmin dramatik ağırlığını da biraz etkilemiş doğrusu, zaman zaman filmin vermek istediği dramatik havayı veremediğini fark ettim.

    Son olarak senaryonun sadeliğine rağmen, hikayede aynı zamanda birden fazla tahmin edilebilir olaylar vardı. Filmin gerçek bir hikayeden uyarlandığının farkındayım ama hikaye bunun gibi önceden benzerini gördüğümüz olaylara odaklanmak yerine biraz daha Bauman'ın ve ailesinin bu yaşananlara alışmasına daha fazla süre ayırabilirdi.

    Bu hikayenin benzerlerinin işlenmiş olmasına ve senaryodaki ufak sorunlarıma rağmen Stronger, Jake Gyllenhaal ve Tatiana Maslany'nin gerçekçi performanslarıyla sizi etkilemeyi başaran bir yapım.. Diğer Hollywood filmleri gibi büyük ve abartılı olmaktan ziyade, bu hikaye olabilecek en sade ve etkileyici şekilde işlenmiş. Bu yüzden filmi izlerken büyülenmemek elde değil. Her ne kadar kolayca yeniden izleyebileceğiniz bir film olmasa da, bu hafta vizyona giren filmler arasında şans vermeniz gereken yapımlardan birisi. Es geçmemenizi tavsiye ederim, iyi seyirler.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Gyllenhaal ve Maslany'nin gerçekçi performansları.

    + Dramatik ağırlığın iyi dengelenmiş olması.

    + Çok abartılı ve büyük olmamaya çalışmadan sade ve etkileyici olması.

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Senaryonun bazı tahmin edilebilir bölümleri, gereksiz kısımlar.

    - Kolayca yeniden izleyemeyeceğiniz bir film oluşu.

    TOPLAM PUAN: 7/10
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top