En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Bilge A.
1 değerlendirme
Takip Et!
0,5
10 Temmuz 2015 tarihinde eklendi
BUGÜN ARKADAŞLARIMLA İZLEMEYE GİTTİK CİDDEN REZAPET. HİÇ BİR SEKİLDE KORKU SAHNESİ YOK SADEE GERİLİM VAR ODA AZ BİŞİ. FİLMİN SONUNU ÇOK SAÇMA VE MATIKSIZ BİTİRMİŞLER . GİTMEYİN İZLEMEYE PARANIZA YAZIK. FİLM TAB BİR REZİLLİK. GİTTİĞİMİZE PİŞMAN OLDUK.
Uzun zamandır korktuğum en iyi film. Kesinlikle tavsiye edebilirim. Özellikle son 2 3 yıldır Türk Sineması da çok başarılı filmler çıkarıyor. Emeği geçenleri tebrik ederim.
Türk yapım korku filmlerini İzlemicem diyorum ama belki bir tık gelişme vardır diye bu filme zaman ayırdım. Senaryo ve yönetmene yazıklar olsun. Ancak bu kadar kötü olabilirdi
Musallat kadar korkutamadı tabi ki , hiçbir filminde beni o film kadar korkutabileceğine inanmıyorum açıkçası. Çok kısa bir film olmuş veya bana öyle geldi. Oyunculuklar gerçekten çok iyi özellikle çocuk oyuncu Merve Ateş (bu büyüdü mü ne oscarlar alıcak) yaşatıyor size filmi. Dabbe ve bu film , cidden iyi geldi ve ilk defa arka arkaya gülmeden veya sıkılmadan iki korku filmi izlemiş bulundum. Filmin sonunda bir mantık hatası bulacaksınız ben hala çözemedim , şimdi spoilerde vermeyeyim buradan :) Bu arada filmin adı ile konusu arasındaki ilişkiyi de kuramadım ben.. Hikaye güzel , basite kaçılmamış en azından..
Korkuya, (iyi ki de) “Musallat” (2007) ile bulaşmış olan Mestçi’nin bu filminin senaryosunu Ersan Özer yazarken yapımcılığını da serinin tamamının yapımcılığını yapmış olan Muhteşem Tözüm – Muhteşem Film üstlenmiş…
Doğrusunu isterseniz, “The Conjuring Universe / Conjuring Evreni” projesinin, zekice bir kurgu ile “İslami yorumu” biçiminde işlenmiş olan hikâye, “haunted house / hayaletli – perili – cinli ev” konseptine bire bir denk düşmüş…
“Hristiyanlığın” temel alındığı Batılı versiyonlarından en önemli farkı ise, orada yalnızca bu beladan kurtulmak için (Vera Farmiga ve Patrick Wilson’ın canlandırdıkları ikili gibi) işin uzmanlarına ve din adamlarına başvurulurken, burada hem insanların başına dert açmak ve hem de bu dertten kurtulmak için doğrudan din adamlarına gidilmiş…
Zira işin içine, Orta Doğu kökenli İbrahimî dinlerin hiçbirinde bulunmayan ve aslında tamamen bir “pagan” gelenek olan “kara büyü” sokulmuş…
Ancak hemen söyleyelim ki, evli barklı Kudret’e (Koray Şahinbaş) olan aşkını ciddi bir takıntını haline getirmiş olan Öznur’un (Ebru Kaymakçı) başlattığı olaylar zinciri, ne kadar saçma sapan olursa olsun kendini izletmeyi beceriyor…
Düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan filmde, başta Kudret ve Nisa (Pınar Çağlar Gençtürk) çiftinin görme engelli küçük kızları Ceyda’yı canlandıran Merve Ateş olmak üzere oyuncuların tamamı oldukça etkileyici bir performans sergilemişler…
“Hadi yahu, nerede kaldı görsel efektler” derken de filmin son bölümüne bomba gibi girilmiş plastik makyajlar ve Pixel Winds Production’un VFX çalışmalarıyla…
Üsküdar ve çevresindeki yerleşim birimlerinde çekilmiş olan filmin hikâyesinin ayrıntılarına, “spoilersiz” konuşmak pek mümkün olamayacağı için girmiyoruz…
Bu hususta söyleyebileceğimiz tek şey:
“Vatikan’ın şeytan çıkartan pederleri olur da İstanbul’un cin çıkartan Tayyar Hocası (Toygun Ateş) olmaz mı?” dedirten final görüntüleri ile Öznur’un yaptığı inanılmaz bir hatanın yol açtığı müthiş “sürprize” de hazırlıklı olun biçiminde olabilir…
Film efekteleri gerçekten güzel olmuş,şimdiye kadar izlediğim korku türk filmlerinde efektleri en iyi olan diyebilirim,sadece efektler biraz daha,özellikle ilk perde de daha fazla kullanabiilnir.Diğer korku türk filmlerindeki gibi sadece izleyiciyi seslerle değil ses ve görsel efektle korkutuyor.Film korkutuyor mu,evet korkutuyor,bazı yerlerinde insanı yerinden fırlattığı oluyor.
Siccin serisinin en kötüsü siccin pek sevmem dabbe yi daha çok benimserim ancak 4 ile 6. filmleri güzeldi. Ama serinin ilk filmi çok sıkıcı bir film siccin 1 olaylar birbirine bağlanılamıyor korku sahneleri bırak korkmayı irkilmeyi bile sağlamıyor hikayede hep alışkın olduğumuz cin hikayelerinden farksız değil siccin fanaticlerinin en sevmediği siccin 5 bile bence daha iyi kısacası zaman kaybı
Ben böylr filmin amınakoyim gece uyuyamadım böyle filmi yapanım amınakoyim götü yiyen suç duyurusunda bulunsun tekrardan emeği geçen herkesin amınakoyim
Siccin neden çekildiğini anlamak için,farklı bir seviyede düşünme becerisine sahip olmayı gerektiren,Fazlasıyla kötü bir film.
Kanalizasyon ve Musallat gibi filmleriyle tanıdığımız Alper Mestçi’nin son filmi Siccin, her hafta vizyona giren Türk korku filmleri için yazmaktan artık dilimizde tüy biten olumsuz yönde ne varsa hepsini istisnasız uygulayan, maalesef yine yeni yeniden korku türünde vasat bir film. Teyzesinin oğlu Kudret’le evlenmek isteyen Öznur bunun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini öğrenmek için bir hocadan bozma büyücüye gider ve büyücü onu Kudret’ten uzak durması konusunda uyarır ama Öznur dinlemez ve ondan hamile kalır. Fakat Kudret evlidir ve gözleri görmeyen bir çocuğu vardır. Sonunda tahmin edileceği gibi bir tartışma esasında Öznur bu anı bekliyormuşçasına bebeğini düşürür ve biraz dizginleyemediği tutkusu biraz da kiniyle Kudret’in eşine büyü yaptırarak ondan kurtulmaya çalışır. Aslında söylenecek çok da bir şey yok. Çünkü film zaten aynı konuda çekilmiş binlercesi gibi binlerce kez tekrarlanmış hatalara düşüyor. Mesela Siccin’i tek cümleyle özetlemek gerekirse; yarım saatlik anlamsız sessizlikler, yarım saatlik anlamsız bağrışmalar kalan zamanda, bolca iç organ ve yanmış deri gösterilmesi tüm bunlar olurken de arkadan yine sebebini anlama şerefine nail olamadığımız bol efektli Arapça ilahiler. Belli ki Mestçi; cin musallat etme, cin çarpma, cin çıkarma gibi konuları şimdiye kadar girilmemiş engin bir dünya olarak görüyor. Yoksa en ufak bir farklılık ya da yaratıcılık göstermeden böyle bir film çekmesinin çok da mantıklı bir açıklaması yok. Finalde ters köşe yapma girişimi de açıkçası hiçbir şeyi kurtarmaya yetmiyor. Filmi izlerken attığımız her kahkaha sinema salonuna sinmiş o tarihi dokudan yansıyarak bizlere, Türk korku sinemasının gözyaşlarını ve hıçkırıklarını fısıldıyor, bu gerçekten üzücü bir şey. Ama daha da üzücü olan, filmde aslında elle tutulur bir tane de olsa bir unsurunun olması. Oyunculuklar! Siccin oyunculuk anlamında belli bir kalitede performans gösteriyor. Bu elbette iyi bir özellik olarak bizleri mutlu etse de geri kalan her şey öylesine başarısız ki böylesine yoğun emek ve gösterilen başarılı performanslar için insan vicdan azabı duyuyor. Sinema dendiğinde hepimizin aklına gelen şeyler; hikaye, görsel, kurgu, film dili gibi örneklerdir. Haliyle bir filmi izlerken de bunları bekliyor insan. Ama tüm atmosfer yaratma anlayışı yüksek kontrastlı görsel kullanmak olan bir anlayışa karşı ne diyebiliriz ki ya da olmayan hikayeye ve film dili mi o da ne seviyesinde bir yaklaşıma… Evet Siccin başarılı oyunculuk performansı gösterilmiş bir yapım, onun dışında hiçbir tutunacak dalı olmayan neden çekildiğini anlamak için farklı bir seviyede düşünme becerisine sahip olmayı gerektiren maalesef ve maalesef fazlasıyla kötü bir film. Yine de eğer sinema namına beklediğiniz bir şey yoksa ve cin teması daha hala ilginizi çekmeye devam ediyorsa Siccin, sıfır beklentiyle sizleri sinema salonlarında mutlu etme ihtimali olabilecek bir film.
Ürpermek mi istiyorsunuz? O zaman doğru filmdesiniz! Ben yazıma filmin yönetmeni Alper Mestçi ile başlamak istiyorum.Beni türk korku filmlerinde ilk ve tek etkileyen film bu adamın elinden çıkmıştır,malumunuz; Musallat.Evet,Mestçi korku filminden anlıyor ve umarım çok daha iyi yerlere gelecek.Kendinisin 3.korku filmi ve asla kendini tekrarladığını göremezsiniz.İşin güzel yanı ''korku'' çekmesine rağmen mantıksız olan hiç bir detay yok.Şöyle bir örnek vereyim; Hasan Karacadağ'ın filmlerinin sonunda arkadaşına büyü yaptıran ve yapan kişiler,bilgisayar oyunundaki görüntülere benzer komik bir cehennem ateşiyle ölürler...E arkadaşım filmdeki büyü yapan karakter yıllardır yapıyor ,şimdi senin sahnende mi ölesi tutmuş,zira yaptıran kişi aynı şekilde.İşte böyle mantıksız örnekleri bu filmde göremeyeceksiniz.Çok fazla örneklendirme yapamayacağım biraz süpriz olsun..Verdiği sosyal mesajlardan tutun ,oyunculuklara kadar başarılı bir iş.Üzerine konuşulup ,eleştri yapılacak bir film değil zaten.Kesinlikle tavsiye ediyorum,ürpermek ve başarılı bir yönetmenin elinden ''Türk korku'' filmi izlemek isteyenlere..
Lise yıllarımda merakla izlediğim bir seriydi. Zamanında bu filmi izlediğimde çoğu şeyi anlamamıştım ve aklımda pek yer edinmemişti. Geçenlerde yeniden izlediğimde mükemmel detaylar ve etkileyici bir senaryosunu olduğunu daha iyi anladım. Senaryosu bana göre mükemmeldi. İzleyiciyi ters köşe yapan bir film. Görsel efektler ve jumpscare abartılmadan kullanılmış. Bana kalırsa Alper Mestçi'nin en iyi filmleri arasına girer. Korku severlere tavsiye ediyorum...
Türkiye de Dabbe gerçeği varken siccin felan tutmaz zaten tutturamıyorsunuz o yüzden uğraşmayın fazla derim siccin yapımcılarına söylüyorum alın çerezinizi gidin dabbe yi izleyin adam yapmış siz komedi yapın
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.