Film çok gergin başlıyor. Sıcak, samimi 2 kızkardeş görüyorken geçmişte, şu anki hallerinde ise ablanın nefretini ama bir yandan da yumuşamak istemesini acı biçimde görüyoruz.
Böyle bir film daha önceden hatırlıyorum, çok eskilerden. Benzerdi ordaki de, geçmişi ve şimdiki zamanı göstermeler arka arkaya filan.
Kadın top oynayan biriyken bir anda bırakabildi o yaşamını ve müziğe geçti tamamen. Ve belli ki çok kötü şeyler yaparak başarıya ulaşmış. Mediha ile ilişkisini bırakmış, ablasını aramamış filan. Ailesini de belli ki. 1-2 kere uğraşmış anca.
2 aile de saçmalıyor. Kendi bakış açısından çocuklarının yetişmesini görmek istediği için ve çocuklar kaçıyor en sonunda.
Adam ailesini arıyor iyiyim demek için ama kadın aramıyor. O açıdan ne kadar düşüncesiz biri olduğunu görüyoruz kadının. Annesini arayabilirdi. Düşman olması gereken babası. Mektup yazmış olsa da.
Fotoğraf çerçevesini kırdıktan sonra çıkan mektup da etkileyiciydi. Ben de benzer şeyler yaparım çünkü, notlar gizlemek gibi görsün diye o özel kişi. O yüzden etkileyiciydi.
Erhan in gitmesi de kötüydü. Taşıdığı aşka karşılık alamaması yüzünden. İyi bir dosttu. 40 yıl sonra gelmesi çok anlamlıydı.
Arka arkaya babası, tarık ve kemal ölüyor. O açıdan garipti bu kadar ölümler.
Mehmet erdem i filan görmek güzeldi. Alzheimer hastalığı için bu kadar ünlünün bir araya gelmesi, insanların o konsere gelmesi, dayanışması ne güzel. Keşke her alanda böyle olsa. eski unutulan, hastalanmış yeşilçam oyuncuları için dayanışma filmi çekilse. Tüm hastalıklar için böyle konserler olsa, filmler çekilse...
Keşke o dolandıran muhasebeciyi bulmak için de bir şeyler yapılsa.
Hayallerinin peşinden giden birinin hikayesi. Gerçekten etkileyici film.
Etkileyici şiirler ve şarkılar var. Çoğu film için çekilmiş, yazılmış belli ki. Şiir mesela:
“Ne görüyorsun diye sordu içim
Tutkuyu dedi daha içerim
Sende var mıydı diye sordu içim
Olmalıydı dedi daha içerim
Ablasın sen, ilk doğansın,
Doğmamış bebene sahip çıkansın
Sapla iğneyi damarına
Kanın onunkine karışsın"
Şarkı olarak da hümeyra nin güzel sesiyle söylediği kirli beyaz kedi var:
"Nasılsın kızım anlat bana hikayeni kimler üzdü gözlerini
nasılsın kızım söyle bana kendini neler kırdı kalbini" diye başlayan.