Hesabım
    The Outpost
    Ortalama puan
    2,9
    5 Puanlama
    The Outpost hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.050 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    17 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosu, ABD’li gazeteci Jake Tapper’ın “Kamdesh Savaşındaki” yaşanmış gerçek olayları anlattığı çok satan kitabı “The Outpost: An Untold Story of American Valor” dan (2012) uyarlanarak Eric Johnson ve Paul Tamasy tarafından yazılan “The Outpost”, yönetmen koltuğunda Rod Lurie’nin oturduğu tarihi bir savaş filmi…

    18 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilmiş olan bu filmdeki her şey, “Black Hawk Down” (2001) daki kadar kanlı ve canlı…

    Beş dakikalık kısa bir karakter tanıtımının ardından, kullanılan mermilerin kapsüllerinin “şangırtılarının” dahi duyulduğu iki saatlik kanlı bir çatışma ve sinir mücadelesinin tam da ortasında buluyorsunuz kendinizi…

    Öyle ki, duşa girmekte olan bir asker, anadan üryan bir vaziyette silahlı saldırıya karşılık vermek zorunda kalıyor…

    Benzeri savaş filmlerinde adet olduğu üzere, 53 Amerikan askeri ile 2 Letonyalı askeri danışmanın, Pakistan – Afganistan sınırındaki “Keating İleri Karakolunda”, yüzlerce Taliban militanı ile girdiği bu çatışmada da, Clint Romesha (Scott Eastwood) isimli kahraman bir Kıdemli Başçavuş var…

    Ki, filmin sonuna kadar neredeyse hemen her sahnede onu, ön saflarda görüyoruz…

    Bu karakolun, birbirlerinin yerine geçen 4 tane de yüzbaşısı oluyor…

    Bunlardan ilk ikisi olan Benjamin D. Keating (Orlando Bloom) ile Robert Yllescas (Milo Gibson), hayatlarını feci bir biçimde kaybediyorlar…

    Hele Yllescas’ın dağılan beyninden kopan bir parçanın Zorias Yunger’in (Alfie Stewart) ağzına girdiği öyle korkunç bir sahne var ki…

    İnsana, “Savaş denilen rezil şey, aslında tam da budur” dedirtiyor…

    Tabii bu karakol, asla Yüzbaşısız kalmıyor…

    Ve bırakın askerleri ile birlikte açık alanda dolanmayı, korkusundan dışarıdaki tuvaleti kullanmak yerine çişini dahi odasındaki pet şişelere yapan Sylvanius Broward (Kwame Patterson) isimli asker, yeni komutan oluyor…

    Fakat bu karakterdeki birinin komuta becerisinin, karakolun ve karakoldaki askerlerin hayatlarının savunulmasına yetmeyeceğini fark eden üst komuta kademesi sayesinde, Üsteğmen Andrew Bundermann (Taylor John Smith) ile tanışıyoruz…

    Bundermann bu geçici komutanlık görevini, olaya son noktayı koyacak olan dördüncü Yüzbaşı Stoney Portis (Trey Tucker) gelene kadar da sürdürüyor…

    İlk bakışta oldukça basit gibi görünen bu olaylar esnasında, toplam 10 ABD askeri yaşamını yitirmiş olup, ölümlerin her biri tek tek işlenmiştir filmde…

    Tamam biliyoruz…

    Taliban, vakti zamanında Sovyetler Birliğine karşı kullanılmak amacıyla bizzat ABD (CIA) tarafından, “eğitilip donatılmış” bir terör örgütüdür…

    Ancak yıllardır anlatmaktan dilimizde tüy bittiği için bu kez Amerika’nın işlediği cürümleri, tartışmanın dışında bıraktık…

    Zaten, "Cebinde akrep taşıyan, sonucunun ne olacağını da çok iyi bilir" diyerek…

    Bitirmeden ilave edeceğimiz son husus ise:

    Çatışma sahnelerindeki pek çok karenin, Lurie ile başta görsel efekt desteği sağlayan “WorldwideFX UK” artı “Nu Boyana FX” firmalarının mühendisleri olmak üzere teknik ekibinin becerileri ve genç oyuncu kadrosunun nitelikli performansları sayesinde, “Call of Duty” tarzındaki bilgisayar oyunu hayranlarını da memnun edecek tarzda kurgulandığını belirtmek biçiminde olacak…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz puan ve yorumlara aldırmadan “bir şans da siz verebilirsiniz” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 22 Ağustos 2020 günü saat 23.45’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top