Senaryosu, Sega video oyunlarından üretilerek Pat Casey ve Josh Miller tarafından yazılan “Sonic the Hedgehog”, yönetmen koltuğunda oturan Jeff Fowler’ın ilk uzun metrajlı sinema filmi…
Şimdi hemen daha yorumun başındayken bize, “Nasıl olmuş da yapımcılar, henüz ilk filmini çekmekte olan Fowler gibi birine, 85 milyon dolarlık bir bütçeyi teslim edebilmişler?” biçiminde bir soru yöneltecek olursanız, yanıtımız da:
“İşin içinde başlarında yönetici olarak Ged Wright’ın bulunduğu birkaç yüz kişilik görsel efekt ekibi varsa, neden olmasın” olur…
Zira filmin başrollerini, James Marsden (Tom) ve Jim Carrey (Dr. Robotnik) ile birlikte, CG, FX ve yeşil perde teknolojilerini ustalıkla kullanan bu teknisyenlerin yarattıkları rengârenk bir hayal evreni paylaşmış…
Ki buna, dünya dışındaki bir başka gezegenden gelme süper bir hıza sahip mavi bir kirpi olan “Sonic” de dâhil…
Peki, bu durum, yönetmen ve oyuncu becerilerinin öne çıktığı filmleri izlemekten hoşlan bizim gibi biri için sorun mu?
Kesinlikle hayır?
Hele de şiddetini giderek artıran Covid – 19 salgını nedeniyle evlere tıkılmak zorunda kalınan bugünler de, çoluk çocuk hep birlikte güle oynaya izlenilecek bir film arıyorsanız…
Yeter ki, bağışıklık sistemini güçlendirmekte faydalı olan taze mevsim meyvelerini de eksik etmeyin ortamdan ve başlayın izlemeye…
Emin olun, 307 milyon dolarlık bir hasılat rakamına da ulaşmış olan bu film sayesinde hep beraber eğleneceksiniz tam 99 dakika boyunca…
Yalnız bir ara kendimizi, James Marsden’ın kullandığı Toyota Tacoma TRD 4X4 kamyonetin lansmanındaymışız gibi hissetmedik de değil…
(SUV versiyonu da bulunan) bu muhteşem aracın, yeni kasa “Pro Serisi” bu yıl Amerika’da yollarda olacak…
Tabii biz, yine filmlerde izlemekle yetinmeye devam edeceğiz…
Bitirmeden, iki gün boyunca, Tom ile Sonic’in kaçtığı Dr. Robotnik’in de onları kovaladığı olaylara odaklanılan bu filme ilişkin küçük fakat önemli bir “mesaj”a da değinelim:
Beğenenleri için, karakterlerinin arasına dünya dışı “sarı” bir kirpinin de katılacağı bir devam filmi de yolda gibi…
Eğer finalde akan yazıların arasına “sıkıştırılmış” olan görüntüleri atlamazsanız, zaten sizde hemen fark edeceksiniz bu tatlı sürprizi…
Keyifli seyirler,