Hesabım
    Hitchcock/Truffaut
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Hitchcock/Truffaut

    Hitchcock ile cinayet planları...

    Yazar: Ali Ulvi Uyanık

    Ara Güler, en zorlu işlerinden biri olan Hitchcock'la çalışmasını "bana kızdı başlarda, sevmedi ama sonra birbirimize alıştık..." diye özetliyor... Hitchcock koltuğunda otururken ayakları ön plana alarak çekilen fotoğrafta objektife bakışına dikkat ettiğinizde, sanki, hoşlanmadığı Güler'i nasıl bir cinayetle ortadan kaldırabileceğini düşünüyor! 

    İngiltere'de doğmuş, bu ülkedeki ilk sesli filme imza atmış, 1939'da Hollywood'a gelmiş ve 1955 yılında ABD vatandaşlığına geçmiş Alfred Hitchcock (1899-1980), sinemanın eksantrik entrikalarını ve cinayetlerini tasarlamak / uygulamak  konusunda bir dahi... Gerilimin ve psikolojik gerilimin formel yapısını kökten değiştiren bir 'matematikçidir'. O, perdeye yansıttıkları inandırıcılıktan çok uzak olsa da, seyircinin kimyasını değiştiren ve bazı filmleri tekrar tekrar seyredildikçe farklı yönleriyle keşfedilen, 20.yüzyılın büyük hikaye anlatıcısıdır. Kimi çevrelerce hafif bulunsa ve görmezden gelinse de, okyanusun diğer tarafında, bir grup eleştirmen-yönetmen onu heyecanla takip etmiştir: Sinemada "Yeni Dalga" akımını başlatan kuşağın yuvası olan Cahiers du Cinéma'nın (1951- ) yazarları.

    Bu dergiden yetişmiş François Truffaut (1932-1984), Hitchcock ile bir röportaj gerçekleştirir... 1962 yılında, Hitchcock'un Universal Stüdyoları'ndaki ofisinde bir çevirmen (Helen Scott) eşliğinde gerçekleştirdiği ve bir kaç gün süren röportajın kitabını da 1966'da yayımlar. Adı "Hitchcock'a Göre Sinema"dır.

    "Hitchcock/Truffaut", işte bu kitaptan yola çıkıp röportajın ses kayıtlarına / fotoğraflarına yer vererek, Hitchcock ve sinemasına dair değerli bilgiler ile ipuçları sunuyor; bazı sahnelerin anatomisini sergiliyor. Aynı zamanda, günümüz sinemasında söz sahibi, özgün ve yenilikçi bir grup yönetmenin görüşlerini aktarıyor: Mesela yönetmenler, Cahiers du Cinéma tarafından tüm zamanların en iyi on filmi içinde yer alan "Ölüm Korkusu"nu (Vertigo, 1958) analiz ediyorlar...

    Belgesel, sinemayı sanat yapan bu büyük sanatçının dünyasına, kısa bir sürede (79 dakika) yapılan ve dakikalar ilerledikçe yoğunluğu artan bir yolculuk... Aslında, bitmesini istemediğiniz bu yolculuk biraz daha uzun tutulabilir (mesela 90-95 dakika)... Sinemayla özel olarak ilgilenenler dışında kalan seyircinin, görüntü ve bilgi bombardımanını daha sağlıklı hazmetmesi sağlanabilirdi. Bu itirazım dışında, aynen filmleri gibi, defalarca seyredebilecek bir Hitchcock şöleni.

    İçeriğiyle ilgili sürprizleri vermenin anlamı yok. Sadece, henüz seyredememiş olanları heyecanlandırmak ve bir an önce meraklarını kışkırtmak için, filmde yanıtlarını bulabileceğiniz onlarca sorudan birkaçını sıralamak istiyorum:

    Truffaut, kendi yaşamından izler taşıyan, Yeni Dalga'nın belirleyici yapıtlarından "400 Darbe"deki (Les Quatre Cents Coups, 1959) bir sahne ile ilgili fikrini sorduğunda, Hitchcock'un yanıtı ne olur?

    Hitchcock'un, "Kuşlar"daki (The Birds, 1963) patlama sahnesine olabildiğince yukarıdan 'bakmasının' altında hangi kurnazlık yatmaktadır?

    Korku ile karıştırılmamasını istediği gerilim unsurlarını, her film türü için rahatlıkla uygulamasındaki yaklaşımına hangi örnek verilir?

    "Aşktan da Üstün"de (Notorious,1946), oyuncuları rahatsız etme pahasına, yakın ve uzunca bir planla çektiği öpüşme ile hedeflediği nedir?

    Oyuncuların kimilerine kızgınlığının altında neler yatmaktadır?

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top