Ortalama puan
3,6
557 Puanlama
Pek Yakında hakkında görüşlerin ?
2,5
9 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Acıma yetime...
Son bir espriyle sinemadan gülümseyerek çıkmanızı sağlamasına rağmen filmin komediden çok dram yönünün ağır bastığını vurgulamak gerekir.Cem Yılmaz'ın diğer filmlerini de izlediyseniz bu filmi, Her Şey Çok Güzel Olacak ile Hokkabaz arasında bir yere koyabilirsiniz.
Cem Yılmaz filmde baş rolle birlikte birde yan role can veriyor.Bunun yanında filmin senaristi ve yönetmeni yine yabancısı değil...kendisi.Bu şekilde daha özgür oluyordur mutlaka ama bence yönetmenlik ve senaristlik kısımlarında yardım almalı.Zaten dikkat ederseniz kendisinin sinemada en başarılı olduğu filmler daha çok oyuncu olarak katkıda bulunduğu yapımlar.
Bu film hikayesine göre biraz uzun bence bu yüzden ikinci yarıda biraz sıkıldım.Zaten film arasına girmeden izlediğimiz bölüm ikinci yarıya nazaran çok daha güzel.
Çok gülücem,altıma işiycem ulan beklentisiyle izlemezseniz hayal kırıklığına uğramazsınız.
2,5
28 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Bir radyocu ,gazeteciliği iyi yapacak, tiyatrocu televizyonculuğu iyi yapacak, komedyende iyi film çevirecek diye birşey yok. Benim kanım Cem yılmaz komik adam ve bunu sindirmiş herkeze nasip olmayan birşey. Cem yılmaz deyince insanlar ister istemek espri yapsın komiklik yapsında gülelim beklentisi içine giriyorlar, oysa cem yılmaz o anda tamamen başka bir duyguyu işlemeye çalışıyor olabilir ama ismine yapışmış beklenti yüzünden bunu başaramıyor yapamıyor,çünkü biz bu adamı tanıyoruz, rolü ne olursa olsun biz onu canlandırdığı karakter olarak görmeyi başaramıyoruz bildiğin cem yılmaz olarak görüyor ve ondan cem yılmazlık yapmasını bekliyoruz işte bu beklentiyle cem yılmazın anlatmaya çalıştıkları arasında uçurum oluşturuyor. Müthiş bir filmdi diyebilmemiz için cem yılmaz filmi çekmesi gerekiyor ya da sinema başka bir kulvar deyip sahne gösterilerine devam etmesi gereyor diye düşünüyorum.
2,5
15 Mart 2015 tarihinde eklendi
cem yılmaz potansiyelinin çok altında basit bir film olmuş.evet bazı yerlerinde güldürdü ama 2 saatlik film için azdı.oyuncular iyiydi ama metin zayıf kaldı.cem yılmazdan çok daha iyisini bekleme hakkımız var.pepsi-fruko reklamını da tadında bırakmamışlar.idare eder bir film.
2,0
27 Ekim 2019 tarihinde eklendi
Bu film benim için bir komedi filmi değil. Bunu müziklerinden bile anlayabilirsiniz. Ama kurgu iyi olduğundan izlenebilir
2,5
11 Aralık 2014 tarihinde eklendi
Film zaman zaman güldürse ve eğlenceli olsada, özellikle ikinci bölümünde gereksiz uzatmalarla sıkıcı olmuş. İlk yönetmenlik denemesinde, çektiği sahneleri atmaya kıyamamış anlaşılan. Seyirciye sanki "hala espriyi anlamadınız mı? Hadi gülün artık..." dercesine sahneleri ve diyaloğları gereksiz uzatmış.
2,5
10 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Türk filmlerini eleştirirken iki seçenek var gibi.

1. Türkiye’de yapıldığını, imkanların bütçelerin düşük olduğunu düşünerek ve filmi yapıp oynayanların diğer işlerini göz önünde bulundurarak iyi niyetli ya da kötü niyetli eleştiri..

2. Seyrettiğimiz tüm iyi filmleri göz önüne alarak ve iyi film ölçülerini kullanarak önyargısız ve dürüst eleştri…

İlk kritere göre, iyi film denebilir.. Cem Yılmaz’dan beklediğimiz kadar değilse de eğlenceli. Sıcak insanı ilişkiler, eski Yeşilçam sinemasına saygı. Başı sonu belli olmayan, finali seyirciye bırakılan, ortaya bir sürü fikir atıp hiç bir sonuca varmayan tatmin olmadan çıktığınız abuk subuk filmlerden değil. Gidilir, zaman geçirilir, eğlenilir.

İkinci kritere göre ise kötü film. Çünkü iyi film iyi bir final demektir. Ne kadar eğlenceli sahne koyulsa da, ne kadar çok fikir ve görüş ihtiva etse de bir filmin finali tatmin etmiyorsa o film yarım kalmış demektir. Pek Yakında filminin ilk yarısı gerçekçi ve eğlenceli, ikinci yarısında ise büyük bir inandırıcılık sorunu başlıyor. Final şıpın işi olmuş. Seyircinin beklediği ve istediği gibi bitmesi yani karı-koca-çocuk mutluluğunun sağlanması güzel ama bu sanki artık filmin sonu geldi bunları barıştırmak gerek demek ister gibi bir anda hiç tatmin etmeyen tek bir sahne ile oluyor.

Film son düzlüğe çıktıktan, yani final görüldükten sonra gereksiz derecede uzamış. Bu da son yarım saati izlerken büyük sıkıntı veriyor.

Karısının Zafer’in (Cem Yılmaz) taktığı yeşil maskeden görülen gözleri ve ses tonunundan onu tanımaması inandırıcılık sorunu. Çünkü hepimiz tanıdığımız insanların ses tonu değişse bile konuşma tarzından, vurgularından kısacası fonetiğinden o kişiyi tanırız. Ama Cem Yılmaz sesini sadece biraz kalınlaştırıyor ve 10 yıllık karısı onun olduğunu anlamıyor. Ses tonunu geçtim gözler daha da karakteristiktir..

Hal böyle olunca filmde komediyi ve duygusallığı yaratan “aslında kocası olduğunu bilmiyor” durumu inandırıcılığı kaybediyor. Mış gibi yapıldığı için mış gibi seyretmek gerekiyor. Bunu görmezden gelerek filimi eleştirmek ilk kategoriye giriyor.

Kıvanç Tatlıtuğ ayarında bir ünlüyü sembolize eden Boğaç Boray karakterini bir iki paparazzi numarasıyla bir anda ünsüz hale getirebilmeleri inandırıcı değil. Başrol Zafer’in Avatar-2’nin çıktığı bir dönemde Şahikalar adında 1970lerde yazılmış Dünyayı Kurtaran Adam absürdlüğünde bir senaryoyu sinema filmi haline getirmeye çalışması ve gişede para kazanarak herşeyi düzeltmeyi hayal etmesi de inandırıcı değil. Bir kahramanın tüm parasını böyle saçma bir filme yatırıp köşeyi dönebileceğine inanmadığınız zaman o kahraman inandırıcılığını yitiriyor.

Bir film avantür macera ya da bilmikurgu değilse her adımı baştan sona inandırıcı ve gerçekçi olmalı. Komedi bile olsa. Bir kısmı gerçekçi bazı kısımları “yaptım oldu” tadında olunca geriye tek bir seçenek kalıyor, o filmi 1. kategoriye göre, yani iyi niyetle ya da kötü niyetle eleştirmek.

Son eleştirim ise bazı yapımcıların bazı sabit oyuncuları olması ve her filmde sanki şartmış gibi onlara mutlaka rol vermesi. Bu bile inandırıcılığa vurulmuş bir darbe. İyi bir filmi izlerken seyirci “film çekmişler” dememeli. Kendi dünyasından çıkıp filmin dünyasına tam olarak girebilmeli.

Bu açılardan bakınca Pek Yakında filmi iyi bir film değil, Cem Yılmaz’ın çektiği eğlencelik bir şov.

Son olarak, film eleştirisi niye yapılır, niye yazılır.. Filmi öven film eleştirisi "filme gidin izleyin” demeye çalışırken filmi beğenmeyen film eleştirisi “filme gitmeyin” demeye çalışmaz. Sadece “mutlaka gidin” diyen iyi eleştirilerin bir eleştirisidir sanki..
2,5
31 Mayıs 2015 tarihinde eklendi
Oyunculuk iyi senaryo onun yerini tutmuyor.Bu senaryoyu tutturabilen çok ender oluyor.Ne yazık ki bu filmde tutturamayanlardan.Pek yakında senaro üzerinde çalışmanız gerek.
2,0
9 Ekim 2014 tarihinde eklendi
Sırf pepsi turkcell yandex reklamı olsun diye film yapmışlar. Bu yorumu yaptıktan sonra Para verip gidenin aklı yok. Cem yılmaz bitmiştir.
sinema
1 ziyaretçi
2,0
29 Kasım 2014 tarihinde eklendi
Hadi gideyim dedim ve gittim. Tamam Cem Yılmaz güldürür mantığında da değildim. Film için söyleyebileceğim genel niteleme sıfatı "eğretilik" olabilir. Ne yapmak istediklerini tam yapabilmiş, ne de kaçınılması gerekenlerden kaçabilmiş. Bence senaryo konusunda asla acele etmemeli ve 3. gözlere danışmalı Cem Yılmaz.

Tamam Türk sinemasına, Yeşilçam'a saygısını sunmuş. Güzel, ama o eski filmleri izlememişseniz asla anlayamayacağınız esprileri nereye koyacağız. Sadece Türk sinema entelektüelleri mi gülecek bunlara?

Sponsorluk ürünleri eğreti olmuş, melodram eğreti olmuş, güldürüden yukarıda bahsettim. Evet yapmak istediğini anlıyorum, çocukluğumuzun kovboy filmleri gibi; her yaşta nostaljiyle izlenmesini istediği filmler yapmak istiyor ama o filmlerdeki en temel gerçekliği atlıyor; basitlik ve sadelik...

Bir nevi minimalist tarzda döşenmiş ev gibi düşünün bu basitliği; oysa Cem Yılmaz'ın evinde çok eşya var, yoruyor...
Daha Fazlasını Göster