En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
ygemici
Takipçi
75 değerlendirmeler
Takip Et!
3,0
16 Ekim 2014 tarihinde eklendi
hayatın içinden bir film olmuş.filmi sıkılmadan keyifle izleyebildim.birkaç yerde de güldürmeyi başarıyor.ama filmde cem yılmaz var deyip gülmekten ölürüz beklentisine girerek sinemaya giderseniz büyük bir hayal kırıklığına uğrarsınız.sonuçta film biraz dram biraz eğlence içeriyor.izlenebilir bir yapım ama çok kaliteli bir film olduğunu söylemek yanlış olur.
Gerek konusu gerekse oyunculariyla mukemmel bir film. Herkese tavsiye ederim. Beklentinizi sadece bir komedi filmi izleyecekmis gibi kurmayin. Bu ve benzeri filmlerin Turk Sinemasina buyuk katkilarinin olduguna inaniyorum. Emegi gecen herkese tesekkur ediyorum. Umarim filmin devami gelir.
her kes nedense cem yılmaz denince yarıla yarıla güleceğini düşünüyor ki cem yılmaz ın bile kendisi bunu idea etmiyorken :) film duygusal komedi. ve bence goradan sonra en başarılı yapıtı olmuş. espireler sade ve yerinde... kararında bir film. tebrikler.
Yazdığı, oynadığı her filmle güldüren ve 'baya iyi filmmiş' yorumunu yapmamızı sağlayan ve tabii ki de gişeyi de kasıp kavuran Cem Yılmaz; bu sefer yapamamış gibi... Fragmanın pek ilgi çekmemesinin ardından, o kadar 'olumlu' yoruma karşın bir beklenti içindeydim fakat bu beklentiyi pek karşılayamadı Cem Yılmaz. Birkaç sahnede yapılan espri ve ani tepkiler güldürse bile genel itibariyle 'tam komedi' olarak yapılmamış, hatta 'tam dram' olarak da yapılmamış. 'Her şeyden yeteri kadar' olarak sunulan filmdeki dram ve komedi bence yeterli değil de. Oyunculuklar ise yetti ve arttı bile... 130 dakika film; ortalama olarak 1'er saat olarak 2 parça olarak yayınlandığında; ikinci yarının çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Gerek dram yönü, gerek espri yönü, gerek ise konuk oyuncuların görünmesi itibariyle daha da zevkli geçti ikinci yarı. Filmin güldüren sahnelerini toplasak sanırsam en çok 2.devreden sahne alırmış... 130 dakikalık filmde en beğendiğim yer finaliydi. Hiç beklemediğimiz(benim için öyle) bir yerde, hiç beklenmedik bir sebeple bitirmeleri cidden şaşırttı, zaten 130 dakikayı aşmış olsaymış sıkarmış film. Oynadığı tiyatrolarla ve Prensesin Uykusu filmiyle tanınan Çağlar Çorumlu'nun; bu filmle birlikte ününe ün katacağını düşünüyorum. Gerek senaryoda olan replikler, gerek ise kendi yaptığı mimikler ile birlikte filmin yıldızlarındandı. Birkaç sahnede güldürmesi, birkaç sahnede ise dram yaşatması filmi birazcık daha ilgi çekici yaptı... Bu filmden sonra daha çok teklif gelecektir Çağlar Çorumlu'ya, inanıyorum. Film içinde bir film izliyoruz aslında... Bizi, bize, bizle anlatan film; sinema sevgisini de olmayanlara ayrı bir aşılıyor. Gerek çeviri, gerek ise korsan cd ile ilgili güldürdükleri sahneler; ilk yarının belki de en iyi sahnesiydi. Ki bence filmi kurtaran sahnelerden de biri buydu. Film abartılacak kadar olmasa bile; 325 kopya ve tabii Cem Yılmaz adı gişeye yetebiliyor. Biraz daha iyi olsa çok daha gişe yapar derdim de; o kadar abartılacak kadar film olmamış gibi, ama yinede kalitesinden taviz vermemiş büyük beklentilerle izlemezseniz keyif alırsınız iyi seyirler...
Artık kabak tadı veriyorsun Cem Yılmaz..Filmlerin zaten hiç bir zaman çok çok iyi olmadı ama artık espirilerin de bayalaştı.Film zaman kaybından başka bir şey değil.
Türk filmlerini eleştirirken iki seçenek var gibi.
1. Türkiye’de yapıldığını, imkanların bütçelerin düşük olduğunu düşünerek ve filmi yapıp oynayanların diğer işlerini göz önünde bulundurarak iyi niyetli ya da kötü niyetli eleştiri..
2. Seyrettiğimiz tüm iyi filmleri göz önüne alarak ve iyi film ölçülerini kullanarak önyargısız ve dürüst eleştri…
İlk kritere göre, iyi film denebilir.. Cem Yılmaz’dan beklediğimiz kadar değilse de eğlenceli. Sıcak insanı ilişkiler, eski Yeşilçam sinemasına saygı. Başı sonu belli olmayan, finali seyirciye bırakılan, ortaya bir sürü fikir atıp hiç bir sonuca varmayan tatmin olmadan çıktığınız abuk subuk filmlerden değil. Gidilir, zaman geçirilir, eğlenilir.
İkinci kritere göre ise kötü film. Çünkü iyi film iyi bir final demektir. Ne kadar eğlenceli sahne koyulsa da, ne kadar çok fikir ve görüş ihtiva etse de bir filmin finali tatmin etmiyorsa o film yarım kalmış demektir. Pek Yakında filminin ilk yarısı gerçekçi ve eğlenceli, ikinci yarısında ise büyük bir inandırıcılık sorunu başlıyor. Final şıpın işi olmuş. Seyircinin beklediği ve istediği gibi bitmesi yani karı-koca-çocuk mutluluğunun sağlanması güzel ama bu sanki artık filmin sonu geldi bunları barıştırmak gerek demek ister gibi bir anda hiç tatmin etmeyen tek bir sahne ile oluyor.
Film son düzlüğe çıktıktan, yani final görüldükten sonra gereksiz derecede uzamış. Bu da son yarım saati izlerken büyük sıkıntı veriyor.
Karısının Zafer’in (Cem Yılmaz) taktığı yeşil maskeden görülen gözleri ve ses tonunundan onu tanımaması inandırıcılık sorunu. Çünkü hepimiz tanıdığımız insanların ses tonu değişse bile konuşma tarzından, vurgularından kısacası fonetiğinden o kişiyi tanırız. Ama Cem Yılmaz sesini sadece biraz kalınlaştırıyor ve 10 yıllık karısı onun olduğunu anlamıyor. Ses tonunu geçtim gözler daha da karakteristiktir..
Hal böyle olunca filmde komediyi ve duygusallığı yaratan “aslında kocası olduğunu bilmiyor” durumu inandırıcılığı kaybediyor. Mış gibi yapıldığı için mış gibi seyretmek gerekiyor. Bunu görmezden gelerek filimi eleştirmek ilk kategoriye giriyor.
Kıvanç Tatlıtuğ ayarında bir ünlüyü sembolize eden Boğaç Boray karakterini bir iki paparazzi numarasıyla bir anda ünsüz hale getirebilmeleri inandırıcı değil. Başrol Zafer’in Avatar-2’nin çıktığı bir dönemde Şahikalar adında 1970lerde yazılmış Dünyayı Kurtaran Adam absürdlüğünde bir senaryoyu sinema filmi haline getirmeye çalışması ve gişede para kazanarak herşeyi düzeltmeyi hayal etmesi de inandırıcı değil. Bir kahramanın tüm parasını böyle saçma bir filme yatırıp köşeyi dönebileceğine inanmadığınız zaman o kahraman inandırıcılığını yitiriyor.
Bir film avantür macera ya da bilmikurgu değilse her adımı baştan sona inandırıcı ve gerçekçi olmalı. Komedi bile olsa. Bir kısmı gerçekçi bazı kısımları “yaptım oldu” tadında olunca geriye tek bir seçenek kalıyor, o filmi 1. kategoriye göre, yani iyi niyetle ya da kötü niyetle eleştirmek.
Son eleştirim ise bazı yapımcıların bazı sabit oyuncuları olması ve her filmde sanki şartmış gibi onlara mutlaka rol vermesi. Bu bile inandırıcılığa vurulmuş bir darbe. İyi bir filmi izlerken seyirci “film çekmişler” dememeli. Kendi dünyasından çıkıp filmin dünyasına tam olarak girebilmeli.
Bu açılardan bakınca Pek Yakında filmi iyi bir film değil, Cem Yılmaz’ın çektiği eğlencelik bir şov.
Son olarak, film eleştirisi niye yapılır, niye yazılır.. Filmi öven film eleştirisi "filme gidin izleyin” demeye çalışırken filmi beğenmeyen film eleştirisi “filme gitmeyin” demeye çalışmaz. Sadece “mutlaka gidin” diyen iyi eleştirilerin bir eleştirisidir sanki..
Kesinlikle Türk sinemasınında daha nicesine ihtiyaç olan bir film. Cem çok doğal oynamış, diğer oyuncularda gerçekten o sıcaklığı filme yansıtmışlar. İzlemezseniz çok şey kaçırırsınız..
Acıma yetime... Son bir espriyle sinemadan gülümseyerek çıkmanızı sağlamasına rağmen filmin komediden çok dram yönünün ağır bastığını vurgulamak gerekir.Cem Yılmaz'ın diğer filmlerini de izlediyseniz bu filmi, Her Şey Çok Güzel Olacak ile Hokkabaz arasında bir yere koyabilirsiniz. Cem Yılmaz filmde baş rolle birlikte birde yan role can veriyor.Bunun yanında filmin senaristi ve yönetmeni yine yabancısı değil...kendisi.Bu şekilde daha özgür oluyordur mutlaka ama bence yönetmenlik ve senaristlik kısımlarında yardım almalı.Zaten dikkat ederseniz kendisinin sinemada en başarılı olduğu filmler daha çok oyuncu olarak katkıda bulunduğu yapımlar. Bu film hikayesine göre biraz uzun bence bu yüzden ikinci yarıda biraz sıkıldım.Zaten film arasına girmeden izlediğimiz bölüm ikinci yarıya nazaran çok daha güzel. Çok gülücem,altıma işiycem ulan beklentisiyle izlemezseniz hayal kırıklığına uğramazsınız.
Film Cem Yılmazın Komedi dalındakilerin dışındaki en iyi filmi bence. Hokkabazdan daha güzel olmuş. Film dram filmi tadında ancak baymıyor çok kaliteli esprilerle süslenmiş. Herkese tavsiye ederim. Tek kusuru filmde çok fazla reklam olması
Gayet güzel ve başarılı bir film olmuş fazla komedi denemez ama gayet başarılı . Yorumları okuduğum zaman baya bir şaşkınlığa uğradım sonra dedim ki 5 yıldızlı otelleri bile kötüleyen insanlar güzellikten ne anlar.
İlginç,film hakkında kötü şeyler yazanlara şaşırdım.Film iyi zevkle seyrettim.Tavsiye ederim.Haaaa filmde ağlamak istiyorsan bu yok ( herhangibir protestoya katıl,polis gazı ile hüngür hüngür ağla) öğretici birşeyler arıyorsan o da yok.( kütüphaneye git,yada internete gir).Çok gülmek istiyorsan Cem Yılmaz ın stand up larına git.Bu bir film çok para harcanmış çok güzel bir film hepsi bu.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.