"İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar."
Yazar: Ekin LimoncuHayal kurmak ve onu büyük bir arzuyla gerçekleştirmek istemek istinasız tüm insanoğlunun hayatında varolan bir olgu. Sinema dünyası da uzun bir süredir gençleri kurdukları hayallerin peşinden gitmeleri için motive eden filmlerle sık sık karşımıza çıkıyor. Aşkın Ritmi de bunlardan bir tanesi.
Filmin baş kahramanı Cole, DJ olmak isteyen bir genç. Arkadaşları ve Cole her perşembe aynı kulüpte çalarak kendilerini ve müziklerini göstermeye çalışıyorlar ama aradıkları şeyin tam olarak "o" olmadığından da eminler. Daha sonra eski başarılı bir DJ olan Reed ile tanışan Cole, onun deneyimlerinden yararlanarak kendine bir yol çizmeye çalışıyor ancak bir sorun var. Cole, ona sadece yardımcı olmak isteyen Reed'in kız arkadaşına gönlünü kaptırıyor.
Aşkın Ritmi hayal kurmayı ve hayalinin peşinden gitmeyi öğütleyen bir film. Farklı şeyler yapabileceğine inanan bir DJ'i odak noktasına alan Aşkın Ritmi kendini müzikle harmanlıyor. Açıkcası hiçbir zaman elektronik müzikten hoşlanan biri olmadım, eski şarkıları çevirip çevirip dinleyenlerdenim. Ancak filmde kullanılan müzikler ve elektronik müziğin insan bedeni üzerinde yaratabileceği etkiyi gösteren sahneler bakış açımı biraz da olsa değiştirdi. Teşekkürler Zac!
Filmin başlarında sadece bir laptop ve farklı bir track ile başarılı olunabileceğini savunan Cole, film ilerledikçe başarıya giden yolun aslında o kadar da kolay olmadığını öğreniyor. En nihayetinde hayat acımasız. Filmde Reed ve Cole arasında geçen bir diyalog hepimizin hala öğrenmeye devam ettiğini özetler gibiydi. İyi ve kötü insan olmakla ilgili cümleler sarfeden Cole'a Reed dönüp diyor ki: 27 yaşına gelmeden henüz bir kişi bile sayılmazsın. Ona öğütler veren eleğini asmış DJ Reed'i dinleyen Cole iyi bir track için dünyayı dinlemesi gerektiğini işte burada anlıyor ve dünyanın ona söylediklerine kulak veriyor.
Hollywood'un mavi gözlü yakışıklısı Zac Efron artık High School Musical imajından sıyrılmak istediğini son yıllarda farklı projerlerde yer alarak gösterdi. İlginçtir ki oyunculuğunu da bir nebze geliştirmeye başladı. En son Kötü Komşular'da izlediğimiz Efron, her ne kadar film hayalkırıklığı yaratmış da olsa, fena olmayan bir performans göstermişti. Aşkın Ritmin'de ise istediğini başarmak isteyen genç bir DJ adayını canlandırmada zorlanmamış. Evet belki de çoğu Hollywood gencinin yapabileceği bir rolle karşımıza çıkmış ancak daha kötülerini gördük itiraf edelim. Filmin asıl yıldızı bana göre Reed'i canlandıran Wes Bentley. Şüphesiz Aşkın Ritmi'ndeki en iyi oyunculuk performansına o imza atıyor.
Aşkın Ritmi daha önce izlediklerimizden farklı bir şey söylemiyor ve anlatmıyor. Ancak zorlama bir film olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Diyaloglar ise eğlenceli denebilecek türden. Konu yüzeysel ve bir o kadar da hızlı işleniyor, aslına bakarsanız yormuyor. Çerez niyetine filmler olur ya, işte öyle bir şey.
Elbette müzikle birlikte akan bir gençlik filmine imza atmışken klişelerden uzak durulsaydı, gülümsemeyle ekrana bakan izleyici bambaşka yerlere götürülebilirdi. Yine de müzik dolu bir filmin içinde kaybolmak için doğru zaman belki de şimdi.
twitter.com/ekinlimonj