Hayatımda gördüğüm en iyi filmlerden birisi olan hatta hayatımda gördüğüm en etkileyici film diyebileceğim "Whiplash"in yönetmeni Damien Chazelle'in yeni işi La La Land için elbette heyecanlıydım. Ortaya atılan fikir ve oyuncu kadrosu değil, sadece yönetmenin adını duymak bile beni bu filme karşı büyük bir beklentiye soktu. Ve bir sürü ödüller alınca da La La Land'i izlemek için iyice sabırsızlanmaya başladım. Ve La La Land, beklentilerimi fazlasıyla karşıladı.
La La Land, günümüz Los Angeles'da yaşayan 2 kişi hakkında. Aktris olma hayalleri peşinde koşup bir türlü başarılı olamayan Mia ve caz müziğine aşık olduğu halde patronu tarafından "Jingle Bells" çalmaya zorlanmış ve hayalini tam olarak gerçekleştirememiş olan Sebastian'a ve bu ikilinin birbirini nasıl keşfettiği, birbirlerine aşık olmalarını ve hayallerinin peşinden gitmeye çalışmalarını anlatıyor diyebilirim kısaca.
La La Land, tek kelimeyle büyülü bir film. Ağız sulandıran dekorları, makyajları, kostümleri ve kamera lensiyle sanki 1940'lı yıllarda vizyona girmiş bir film izliyor gibi hissediyorsunuz, hikayenin günümüzde geçmesine rağmen. Bu konuda yönetmen Chazelle, imkansızı başarmış diyebilirim. Hem etkileyici bir senaryoya hem de teknik bakımdan güzel bir iş çıkarmış. Chazelle'in 30'lu yaşlarda olmasına rağmen daha ikinci uzun metrajlı işinde böyle bir sonuç çıkarması gerçekten etkileyici.
Oyunculuklar müthişti. Ryan Gosling, bu filmde hem güçlü, derin ve de her zamanki gibi karizmatik bir performans sergilemiş. Karakterinin caza olan aşkını çok iyi ortaya koymuş özellikle. Ve Emma Stone'la olan kimyası da her zamanki gibi çok iyiydi. Ama Emma Stone, bu filmde resmen döktürmüş ve kuşkusuz kariyerinin en iyi performansını sergilemiş. Filmi sırf bu ikili için bile izleyebilirsiniz aslında.
Filmin en riskli noktasından konuşalım. Bildiğiniz gibi, La La Land bir müzikal filmi ve ben genelde müzikal filmlerden pek haz etmem. Genelde filmin ortasında herkesin şarkı söylemeye başlaması bana biraz garip gelir doğrusu. Ama bu film denge noktasını çok güzel bulmuş. Bu filmde şarkıların söyleniş tarzı, duruma ve karaktere uyumlu olduğundan izlerken hiç rahatsız olmuyorsunuz. Bu sahneler hiç aşırıya kaçmıyor, hatta aksine çok doğal hissettiriyor ve filmi izlerken "ben de bu durumda olsaydım, ben de şarkı söylerdim" gibi düşünebiliyorsunuz.
Müzik demişken, yönetmen Damien Chazelle'in Whiplash'de olduğu gibi bu filmde de müziğe olan aşkını açıkça görebiliyorsunuz. Filmde söylenen şarkılar ve özellikle de cazın ele alınış tarzı gerçekten de başarılıydı. Hatta yalnızca müzik de değil, yapılan danslar ve Chazelle'in bu sahneleri neredeyse tek çekimde çekmiş olması, sonucu daha da etkileyici yapıyor (filmdeki dans sahnelerinden Mia ve Sebastian'ın Los Angeles'ın gün batımının önünde yaptıkları topuk dansı favorimdi ayrıca).
Ayrıca şunu da açıklığa kavuşturmalıyım ki Chazelle'in bu işi, Whiplash kadar iyi değil. La La Land'den rahatça 5-10 dakika kesilebilirdi mesela.
Ve aslında La La Land'in tamamı bilindik müzikal havasında ilerliyor. Müthiş oyunculuklar, dekorlar ve mükemmel yönetmenlik dışında bu filmi özel yapan bir şey yok... Ta ki finale kadar. Filmin finali o kadar şaşırtıcı ve böyle bilindik bir türe göre o kadar farklı ki, filmin kendisi daha da etkileyici oluyor. Sanki bütün film, o final sahnesi için çekilmiş gibi hissettiriyor. Özellikle bu yüzden de La La Land, bu yıl izlediğim en iyi filmlerden birisi.
Muhteşem oyunculukları, dekorları, tarzı, şarkıları ve yönetmenliğiyle La La Land'i kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Bilindik bir aşk filmi olarak sakın es geçmeyin, bu filmde daha fazlasını bulacağınıza eminim. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Ryan Gosling ve Emma Stone'un müthiş performansları.
+ Kostümler, dekorlar ve kamera lensiyle bu film sani 1940'lı yıllarda vizyona girmiş izlenimi uyandırması.
+ Aşk temasını çok masum ve etkileyici bir şekilde ele alması.
+ Etkileyici dans sahneleri ve başarılı müzikler.
+ Damien Chazelle'in müthiş yönetmenliği ve senaryosu.
+ Hayali olan insanlara hayallerini başarması için verilen güzel mesajlar.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Film biraz uzun hissettiriyor ve bir süre boyunca hikayenin tam olarak nereye gittiğini bilemiyorsunuz.
TOPLAM PUAN: 10/10