Snowden eleştirileri

Oliver Stone önceden de benzer şekilde, tartışma yaratan konularda yapımlara imza atmış bir yönetmen-yapımcı. Edward Snowden, Julian Assange ile birlikte "sızdırma" konusunda akla gelen iki isminden biri. O ve ortaya çıkardıkları modern toplum açısından önemli köşe taşları. Kişisel olarak, aslında biraz siyasi görüşünüzün de etkisiyle, konu hakkında belli fikirlere sahip olabilirsiniz. Örneğin ABD için Demokrat veya Cumhuriyetçi olmanız, Snowden'ın tercihini bambaşka açılardan bambaşka şekillerde yorumlamanızı sağlayacaktır. ABD dışından iseniz de genel çerçevede muhafazakar veya liberal yaklaşımda olmanız, filmi yine bir "tartışma platformu" olarak kullanmanızı sağlayabilir. Bu anlamda "soru sordurtan, düşündüren, taraf tutturan" bir film aynı zamanda. Ancak tabii ki illa bu niyetle izlemek de gerekmiyor. Yalnızca olayın ve Snowden'ın biraz daha derinlemesine öğrenilmesi niyetiyle de izlenebilir. Her iki şekilde de hayal kırıklığı yaratacağını sanmıyorum. Sürükleyici bir film. Levitt'in fiziksel ve özellikle de "ses tonu" benzerliği filmi bir noktadan sonra daha inandırıcı kılmayı başarmış. Yapay durmuyor. Woodley ile ilişkisi bu gibi bir biyografide dahi "aşk meşk" ilişkilerinin parlatılması, merkeze alınması ve "ürünün satması" gayesini ortaya koyuyor. Yine de Snowden'ın yaptıkları/yapmadıkları açısından bu ilişkinin büyük önemi var sahiden ve bu parlatma belli seviyelerde kaldığı sürece çok da göze batmıyor. Oldukça güncel bir konu ve senenin izlenebilir filmlerinden.

tanık olduğumuz yakın bir olayın birçok yönüyle ekrana yansıtılması iyi bir film ortaya çıkarmış. Böyle bir filmin Oliver Stone imzalı olması filmi daha da bir çekici kılmış 8/10

Filmin temel aldığı gerçeklerin çok yakın bir tarihte gündemleşmiş olmasının yanında insanlarında çok hassas olduğu özel hayat ihlali durumu maalesef filmin başarısı açısından bir çıkmazda bırakmış.

Edward Snowden ın bu olaylar çerçevesinde vatan hainliği seviyesinde karalanması ve amerikan hükümetinin politik tutumu ve açıklamaları da tabii ki büyük etmen bunda. Yine de ben Oliver Stone gibi böyle hassaslıkların üstüne kılıcını çekerek giden bir yönetmenden biraz daha cesur ve dobra bir yapım beklediğimi itiraf etmeliyim. Tabi olayın taze geçmişi ve esin kaynağı snowden ın kendisi de onu dizginlemiş olabilir.

Yine de tüm dünyada bir anda sükse yapıp bir anda unutulup giden bu skandalı tekrar insanlara hatırlatan ve tekrar düşünmeye sevk eden Snowden kesinlikle izlenecekler listesinde bulunmalı diye düşünüyorum; iyi seyirler..

Eğer geçen yıl çıkmış olan Citizenfour belgeselini izlediyseniz, bu film hakkında az çok bir şey biliyorsunuz zaten. Snowden filmi, Citizenfour belgeselinin tıpkısının aynısı aslında. Sadece bu esnada araya flashbackler atılarak Edward Snowden'ı daha iyi tanıtmış, o kadar.

Eğer hikayeyi bilmiyorsanız, CIA adına çalışan Edward Snowden, hükümetin insanlardan bir sır sakladığını keşfeder ve bunu açıklığa kavuşturmak için hayatını tehlikeye atıyor kısaca. Ve film de dediğim gibi, duyduğumuz bu hikayeyi daha ayrıntılı bir şekilde anlatma peşinde.

Öncelikle filmdeki oyunculuklara bayıldım. Joseph Gordon-Levitt, beni her işiyle şaşırtmaya devam ediyor ve bu filmde de yine başarılı bir performans sergilemiş. Beni en çok şaşırtan kişiyse, Shailene Woodley'di. Woodley, bu filmde diğer performanslarının aksine daha gerçekçi bir performans sergilemiş. Kariyerinin en iyi oyunculuğu diyebilirim. Bunun dışında Nicolas Cage'i filmde kısa bir süre görmek çok hoştu. Ayrıca Zachary Quinto, Melissa Leo, Rhys Ifans gibi renkli oyuncu kadrosu da bu filme güzel eklemeler olmuş.

Yönetmen Oliver Stone'u da uzun zamandan sonra böyle iyi bir işte görmek çok iyiydi doğrusu. Film mükemmel demiyorum, sadece yönetmenin son 15 yılda yaptığı en iyi iş olduğunu düşünüyorum.

Ve hikayeyi de Citizenfour belgeselinden bilmemize rağmen bu film seyirciyi dinç tutmayı başarıyor. Filme eklenmiş olan detaylar gerçekten de görülmeye değer doğrusu.

Fakat Snowden'ı izlerken her ne kadar iyi vakit geçirmiş olsam da filmin sürekli beni kurcalayan bir tarafı vardı ve bunu film bittikten sonra bir türlü bulamadım. Ama şimdi bulduğumu düşünüyorum. Snowden'ın en büyük sorunu şu: Filmin 134 dakikalık upuzun bir süresi var ve bu süre boyunca hepimizin bildiği, bilgileri kaçırma anına odaklanıyor film. Film bu ana gelene kadar açıklama sahnelerinden geçiyor ve karakterlere odaklanmaya çalışıyor derken o an geliyor ve geçiyor. Filmin o an üzerinde yarattığı beklenti o kadar da büyük bir iz bırakmıyor. Ve o andan sonra da film 30 dakika kadar ilerlemeye devam ediyor ve hikaye burada iyice yavaşlamaya başlıyor. Sonra da normal bir şekilde bitiyor. Eğer Snowden'ın süresi daha kısa olsaydı ve bu an o kadar büyütülmeseydi, ortaya daha iyi bir sonuç çıkardı bence.

Eğer konuya ilginiz varsa ve bu hafta sonu izlemek için ilginç bir film arıyorsanız, beklentilerinizi büyütmeden Snowden'ı izleyebilirsiniz. Yetersiz taraflarına rağmen izlenebilirliği olan bir yapım.

FİLMİN İYİ YANLARI:

+ Oyuncu kadrosu.

+ Senaryonun parmak bastığı ilginç noktalar.

+ Oliver Stone'un yönetmenliği.

FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

- Film son 30 dakikasına doğru iyice yavaşlamaya başlıyor ve süre gereksiz yere uzatılıyor.

- Senaryonun film boyunca üzerinde durduğu "o an"ın seyircide o kadar büyük bir iz bırakmaması.

TOPLAM PUAN: 6.8/10

Joseph oyunculuğuna söylenecek birşey yok zaten...Olive stone gerçekten iyi senarit bu filminde de belli oluyor,gayet gerçekçi sahneler