En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
HAtunun B
Takipçi
36 değerlendirmeler
Takip Et!
5,0
31 Mart 2020 tarihinde eklendi
Merhaba, sinema ve dizilere dair eleştri,haber ve yorumların yapılacagı kaliteli ve seviyeli 4 yıllık 140 kişilik whatsapp grubumuz vardır. katılmak isteyenler 0543 419 88 50 nolu numaradan bana ulaşabilirler. Kurallar: kufur , cinsel içerikli paylaşım, saygısızlık yasak. 20 yaşından büyük kişiler kabul edilmektedir. din siyaset ve futbol konularında konuşmak ve paylaşım yasaktır.
canavarlar titanlar falan.. İyisi kötüsü.. İyi adamlar kötü adamlar.. Sarmadı beni.. Karışık olmuş… ve fantastik şeyler filmin başında başlıyor… film tamamen canavarlar etrafında dönüyor.. Tarzı sevenler eminim bayılacaktır
Film, tam tamına 132 dakika fakat vizyona girmeden önce tam olarak 3 saat olarak ayarlanmış. Yönetmenin isteği ile bu süre kısaltılmış, keşke biraz daha görsel şölen isteseydik. Büyük ihtimalle bu kesilen tüm sahneler de asıl hikayeye yönelikti. Canavarlarla ilgili hikayeye tam olarak hakim olduk ve süper bir örgüde ilerliyor derken insanların hikayelerine hiç ortak olamadık. Godzilla ve diğerleri dışında başrol oyuncularını da yakından tanıyabilseydik güzel olurdu. Ortalamanın üzerinde ve bitişine bakılırsa üçüncüsünün geleceği kesin olan, fantastik bir film.
Tipik godzilla filmi. Turune kattigi bir sey yok. Izle ve unut. Gorsel efektlerin cogunda maliyeti dusurmek icin karanlik ogeleri kullanmislar. Film suresi uzun gereksiz sahneler cok ve kisaltilabilirdi. Jurassic park filmlerinin holywooda kazandirdigi canavar varliklarin yaninda cocuklu ailelerin ailevi sorunlarininda filmde gereksiz sekilde yer almasi bir noktadan sonra sikici oluyor. Tamam denendi ve turunun ilk orneklerinde tuttu ama artik iyice kliselesti. Aile drami yerine godzillaya daha odaklanilsa , karakteri , korkulari , varlik amaci vs. Daha verimli olabilirdi. Urkutucu sesler ve karanlik korkutucu sahneler yuzunden cocuklara uygun degil. Kadin karakterin neden boyle davrandiginin felsefi altyapisi doyurucu degil. Ama film iste. Beklentisiz bir haftasonu eglencesi icin genede ideal.
Berbat Berbat berbat berbat sakın gitmeyin sırf filme giderek bir insan daha 2 saatini harcamasın diye oturum açtım,salt aksiyonu seven gürültüden hoşlanan filmin kendi evrenine bile uyum göstermeyen mantık hatalarıyla boğuşmayı seven insanlar hariç kimse en ufak keyif alamaz
böyle rezil,uyuşuk bir film olamaz ikinci kısımda çıktım.benden önce de en az 3 kişi çıktı.bu filme tahammül edilmez.zaman ve paranıza kıymayın.Enes Baturu izlesem daha iyiymiş.film o kadar karanlık,kasvetli uyuşuk sahnelere sahip ki uyumamanız elde değil.iyki bir de 3 boyut tokatı toktu.abandone olurduk.
Godzilla denince aklıma hemen 1997'deki film geliyor ister istemez. Size does matter! Müthiş bir soundtrack ile birlikte piyasaya çıkan... Nostaljik durumumun da etkisi var mutlaka ama o filmin havası daha başkaydı daha ürkütücüydü. Yeni filmde God-zilla bence fazla iyi, kötü tanrı ise king Gidora ama bence yeterince ürkütücü olamıyor çünkü ejderhalar artık korkunç olmaktan çok saygı uyandıran yaratıklar durumuna geldi :)
Film aile filminden öteye geçemez aksiyon sahnelerinde aşırı kopukluk var en önemlisi de Godzilla izlemeye gidiyorsun film boyunca Godzilla yı sadece 3 defa net görebiliyorsun sadece duman ve sis içinden ışık görüyorsunuz Pasifik Savaşı filmi özellikle 2. Filmi ile çok eleştirilmişti ancak bu filmin yanında baş yapıt diyebiliriz... Godzillanın savaş sahnelerinin yüzde seksenin de sadece duman perdesi izliyorsunuz malesef büyük bir üzüntü yaşadım ve malesef merakla beklenen bir filmin daha rezil edilişini izledik
Filmin başında geçen, -Godzillayı evcil hayvanımız mı yapacağız. -Hayır, biz onun evcil hayvanı olacağız.
Repliği gerçekten içi dolu bir sahne çünkü gülse mi ağlasam mı diye şaşırdım. Bir yanda kendini evrenin efendisi sanan kibir abidesi yönetici insan, diğer yandan mütevazı ve dünyayı anlamış algılamış alçak gönüllü bilim adamları. (en azından Amerika da hala bilim insanlarına saygı duyuluyor) şanslıyız ki Hollywood filmlerinde geçte olsa hep bilim insanlarının sözü dinleniyor. devamı için...
spoiler: filmin eksi yönleriyle başlamak istiyorum, her ne kadar filme bayılmış olsam da eksi tarafları elbette ki vardı:
-benim için filmin en büyük eksisi fragmanlarda çok fazla kilit sahne gösterilmiş olması, neredeyse en güzel ve en heyecanlı sahnelerin çoğunu fragmanlarda kullanmışlar ve şahsen fragmanların hiçbirini izlemeden gitmiş olsaydım filmden çok daha fazla zevk alabilirdim. bu filmin hanesine eksi olarak yazıldı, legendary ve warner bros filmi çok iyi pazarladılar, fragmanların hepsi şahaneydi ama bu kadar kilit sahne keşke kullanılmasaymış ya da ben kendimi tutup ilk fragmandan sonrasını izlemeseymişim.
-aksiyon olan bazı sahnelerde kamera gerektiğinden fazla sallanıyordu, bu belki cgi kullanımı için belki de yönetmen tercihinden olabilir tam emin değilim, ama çoğu godzilla ghidorah dövüş sahnesinde zaten ghidorah'nın hava koşullarını kötü etkilemesinden net görüşümüz yok, bu sırada kameranın aşırı sallanması bu heyecanlı sahneleri izlerken seyirciyi gereğinden fazla yoruyordu. kısacası canavarlı aksiyon sahnelerinde daha net görüntüler kullanılsa daha iyi olabilirdi.
-thomas middleditch isimli arkadaşın oynadığı sam coleman karakteri, filmin eleştirilen en büyük noktası insan karakterlerin iki boyutlu olması ve bunu filme gitmeden önce pek umursamıyordum. inanın bana eleştirilerin çoğu bu arkadaşın oynadığı karakterin iticiliği ve oyunculuğunun rezalet oluşundan kaynaklı olabilir. yani şu adamın karakterini kim yazmışsa ilerde oyuncunun ekmeğiyle bile oynamış olabilir, adam da o kadar isteksiz oynamış ki, olduğu her sahnede karakterin çiğliği seyirciye yansıyordu. o'shea jackson'un oynadığı sahnelerde de kendisine ayrıca rezalet replikler yazılmıştı ama adamın en azından kendine has bir aurası var ve bir godzilla filminde oynadığının farkındalığıyla heyecanıyla o kötü repliği bile seyirciye bir şekilde düzgün aktarabiliyordu. neyse filmin elbette insan karakterlerin kalitesi konuda bir iddiası yok, belki bu kadar cheesy diyaloglar bilerek bile yerleştirilmiş olabilir ama bu sam coleman karakterine ciddi uyuz olduğum gerçeğini değiştirmiyor.
filmin artılarına gelelim,
-filmin en en büyük artısı bear mccreary olmuş. adam adeta döktürmüş, müzikal anlamda herşeyini vermiş. bilenler bilir, godzilla franchise olarak her zaman müzikleriyle ön plana çıkar. bana kalırsa tarihin en iyi film müziği bestecilerinden akira ifukube'nin yazmış olduğu notaları ustaca kullanarak kendi tarzıyla modernleştirip son yıllarda dinlediğim en iyi film müziğini yapmış mcrreary. klasik godzilla ve mothra bestelerini modernize edilmiş bir şekilde duymak sevenlerine orgazmik anlar yaşatacaktır. müzik kullanımı için bir sahneye ayrı parantez açmak istiyorum, özellikle ken watanabe'nin oynadığı ishiro serizawa karakterinin nükleer füzeyle godzilla'ya hayat vermek için basamakları tırmandığı sahnede kullanılan parça goodbye oldfriend tüylerimi diken diken etti. zaten sahne başlı başına godzilla franchise'ı içinde en iyi sahneler arasına girerdi.
sonuç olarak filmin müzik kullanımı çoğu sahneye christopher nolan filmlerindeki hans zimmer etkisi yapmış, film bu konuda bear mccreary sayesinde başka bir seviyede.
-rodan. rodan'ın giriş sahnesi sinemada izlediğim en heyecanlı karakter girişlerinden biri olabilir. filmin görüntü yönetmeni de o sahnelerde rodan ile birlikte adeta solo atmış çıldırmış. kısıtlı süresine rağmen rodan'ın olduğu sahneler filmin en başarılı olduğu yerlerdi.
-mothra. mothra'da tıpkı rodan gibi kısıtlı süresini maksimum etkide kullanmış. bulunduğu her sahne resmen görsel bir şölen gibiydi. yeni dizaynı ile kollarını savaşırken kullanabilmesi ve rodan ile savaştıkları sahnede gizli silahı olarak iğnesini kullanabilmesi harika düşünülmüş. güzelliğinin yanında bir o kadar da tehlikeli bir yaratık olduğunun altını çizmişler, garibim godzilla için canını verdi yine.
-king ghidorah. godzilla batman ise ghidorah'da kesinlikle joker. bu benzetmeyi filmin yönetmeni michael dougherty yapmıştı, filmi izledikten sonra bu benzetmeye katılmamak elde değil. ghidorah bulunduğu her sahnede sizi koltuklarınıza çiviliyordu. üç kafasının da ayrı bir karakterde olması çok ilgi çekici bir detaydı benim için. antartica sahnesinde, sol kafanın cesetleri yalaması ve orta kafanın onu ısırarak odaklandırmaya çalışmasına bayıldım. ghidorah'nın bu dünyaya ait olmama kısmı da filme bence iyi yedirilmişti, oxygen destroyer'ın yalnızca denizdeki yaşamı ve godzilla'yı etkileyip ghidorah'ya etki etmemesi ve ardından yanardağın zirvesinde godzilla'nın ısırıp koparmış olduğu eksik kafanın tıpkı bir bebeğin fetusun içinden yırtılarak çıkması gibi yeniden oluşması, ulan kim böyle bir sahneyi düşünmüşse harbiden tüylerimi ürpertti.
-godzilla. şu filmi sırf isminin hakkını veren harika sonundan ötürü gelmiş geçmiş en iyi godzilla filmlerinin arasına koyabilirim. o diz çökme sahnesi, arkada çalan müzik, godzilla'nın mimikleri, ilgili sahnenin her karesi tablo gibiydi. filmin konusu yönetmenin godzilla'ya duyduğu hayranlık ve saygısı olmuş resmen. reyiz bulunduğu her sahnede neden canavarlar kralı olduğunu cümle aleme gösterdi. mothra'nın hayat enerjisini aldıktan sonra dönüştüğü burning godzilla modu da sigara içiyor olsam sinema salonunda zevk sigarası yaktırırdı.
-millie bobby brown, ken watanabe, kyle chandler, vera farmiga, charles dance hatta kısıtlı süresi boyunca sally hawkins gayet başarılı performanslar sunmuş. bu arada benim millie konusunda hiç endişem yoktu, oyunculuk yapabildiğini stranger things ile kanıtlamış bir isim sonuçta ve beni yanıltmadı, önü çok ama çok açık. özellikle filmin sonlarındaki bakışlarıyla yapmış olduğu oyunculuğu beni gerçekten etkilemeyi başardı.
-son olarak beni nostaljik açıdan etkilediği için bir sahneyi sizlerle paylaşmak istiyorum. king ghidorah pençeleriyle godzilla'ya uçup onu gökyüzüne doğru taşıdıktan sonra atmosfere yakın bir yerde yere bırakması ve ardından godzilla'nın gökyüzünden yere doğru düşüşü bana yıllar yıllar önce izlediğim bir sahne olan magmar vs charizard sahnesini anımsattı. filmin en başarılı sahnesi olmasa da bana yaşattığı nostalji beni fazlasıyla etkiledi.
Berbat berbat berbat sakın gitmeyin sırf filme giderek bir insan daha 2 saatini harcamasın diye oturum açtım,salt aksiyonu seven gürültüden hoşlanan filmin kendi evrenine bile uyum göstermeyen mantık hatalarıyla boğuşmayı seven insanlar hariç kimse en ufak keyif alamaz
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.