Hesabım
    Ölüm Emri
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Ölüm Emri
    Yazar: Hande Kara

    Sadece ülkemizde değil dünyanın bir çok yerinde yaşanan terör kabusunu oldukça farklı bir açıdan yansıtan Ölüm Emri izleyiciyi, politik, ahlaki ve vicdani bir karar mekanizmasının tam ortasına atıyor.

    Savaşın teknoloji ile değişen yüzünü, monitörler arkasından verilen anlık ve kritik kararları izleyiciye yansıtan Ölüm Emri, vagon açmazı (Trolley Dilemma) olarak bilinen bir kavramı filmin odak noktası yapıyor. Bu kavram bizi zor bir kararla baş başa bırakıyor. Şöyle ki; içinde 5 kişinin olduğu kontrolden çıkmış bir vagonu, makas yaparak kurtarma şansınız var ancak bunu yaparsanız diğer şeritte bir kişiyi öldüreceksiniz. İşte Ölüm Emri de tam olarak böyle bir karar vermek zorunda kalan üst düzey devlet görevlilerinin ve askerlerin soğuk terler dökmesini anlatıyor. Üstelik onların açmazlarının merkezinde, ekmek satarak ailesine katkıda bulunmaya çalışan küçük bir kız çocuğu var.

    Filmde Kenya’dan bir istihbarat alan Amerikan ve İngiliz ordularının intihar bombacılarına ve uzun zamandır arananlar listesinde bulunan Al-Shabaab örgüt üyelerine yönelik düzenledikleri drone (insansız hava aracı) operasyonu perdeye taşırken, nefes kesen anlara sahne oluyor. Helen Mirren’ın canlandırdığı Albay Powell’ın emrindeki ekibin terör örgütü üyelerini yakalama operasyonu, canlı bombalarla karşılaşınca bir ölüm operasyonuna dönüyor ancak, bu kararı vermek hiç de kolay olmuyor.

    Film 102 dakika boyunca sizi koltuğunuza çivilemeyi başarıyor. Bunu kesintisiz bir aksiyonla yaptığını düşünmeyin ama, çünkü kesintisiz bir gerilim ile yapıyor. Tüm karar mekanizmasını yerle bir eden Alia isimli kız çocuğu ve ailesinin hayatına filmin başından itibaren dahil olmamız ise, bu küçük kız çocuğuna ekstra bir sempati beslememize ve karakterle özdeşleşmemize yardımcı oluyor.

    Birkaç yıl önce çektiği Ender’s Game ile pek de olumlu eleştiriler almayan yönetmen Gavin Hood, bu kez kozunu doğru yerden oynuyor ve gerilimin zirvesinde bir atmosfer yaratmayı başarıyor.

    Başta Helen Mirren, yakın zamanda kaybettiğimiz Alan Rickman, Aaron Paul, Barkhad Abdi ve kısa ama etkili rolüyle Game of Thrones’un Jorah’ı Iain Glen olmak üzere tüm kadronun adeta döktürdüğü film, kurgusundan, senaryosuna, oyunculuklarından, görüntü yönetimine kadar takdiri hak ediyor. Konusu itibariyle Good Kill ile karşılaştırılabilecek olan Eye in The Sky, İngiliz bir Albay, algı yönetiminde başarılı politikacılar, Las Vegas’lı bir drone pilotu, Kenyalı bir özel kuvvetler personeli ve Somalili teröristler ile oldukça başarılı detaylandırılmış karakterleri ve çok uluslu bir operasyona sahip olması sebebiyle Good Kill’den ayrılıyor.

    Savaş cehennemdir derler, Ölüm Emri ise bunun nasılını yüzümüze çarpan bu vizyon haftasının önde gelenlerinden bir politik gerilim.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top