Hesabım
    Anne
    Ortalama puan
    2,8
    21 Puanlama
    Anne hakkında görüşlerin ?

    5 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    tosun_pasa
    tosun_pasa

    31 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    19 Haziran 2020 tarihinde eklendi
    Standart kaçırılma hikayesi, benzer örnekler çok fazla var. Sadece filmin hızı ve Halle Berry'nin oyunculuğu güzeldi. Zaman geçiyor ama daha iyi filmler izleyebilirsiniz.
    Karca
    Karca

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    15 Haziran 2019 tarihinde eklendi
    bu filme kötü diyen varsa gerçekten zihninden şüphe duyarım. aksiyon macera gerilim korku herşeh mevcut kusursuz bir film olmuş.
    pembeoje
    pembeoje

    Takipçi 330 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    29 Kasım 2017 tarihinde eklendi
    çok güzel bir film.. bol gerilim, aksiyon dolu tempo hiç düşmüyor.. ayrıca Halle Berry i bu tarz filmlere çok yakıştırıyorum..
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    6 Ağustos 2017 tarihinde eklendi
    Eğer bilmiyorsanız, yıllar önce Relativity Studios büyük bir iflas yaşamıştı. Bu yüzden de stüdyoya ait olan bir sürü film havada kalmıştı. Ama geçen yıl stüdyoya ait olan 2 harika film (!) Masterminds ve The Disappointments Room vizyona girmeyi başarınca, sıra Kidnap'e geldi. Bu filmin nasıl sonuçlanacağını şimdiden tahmin edebilirsiniz bence.

    "Tek çocuk annesi olan Karla, çocuğuyla parkta oynarken çocuğunu kaybeder. Çocuğunun nerede olduğunu bulmaya çalışan Karla, bir grubun onu farklı nedenler yüzünden kaçırdığını öğrenir ve arabası ile grubun peşine düşer. Böylece adrenalin dolu 90 dakikalık bir macera başlar."

    Bu film hakkında söyleyebileceğim en iyi şey, tamamen rezalet olmaması. Çünkü bu yıl Kidnap'den açık ara daha kötü filmler vizyona girdi ve bu film onların yakınında bile değil. Halle Berry elinden geleni yapmış ve bunun dışında filmi izlerken pek sıkılmıyorsunuz. Eğer kafanızı yormadan arkadaş ortamında izleyip sesli güleceğiniz bir film arıyorsanız, Kidnap tam size göre. Çünkü bu saydığım ufak olumlu yanların dışında Kidnap, "Bir Film Nasıl Çekilmez" sorusunun cevabını veriyor.

    Öncelikle filmin editlenme şekli gülünçtü resmen. Aşırı hızlı kesilmiş aksiyon sahnelerinden mantıksız sahne geçişlerine kadar Kidnap bunu öyle yanlış bir şekilde yapmış ki, izlerken dikkatinizin dağılmaması elde değil. Ayrıca Halle Berry dışındaki bütün oyuncular gerçekten kötüydü. Senaryonun ne kadar klişe olduğuna değinmeme gerek bile yok zaten.

    Kidnap hakkında 1-2 iyi şey olsa da genel itibariyle çok gülünç bir iş çıkmış. Aksiyon sahneleri anlamsız, oyunculuklar zayıf ve izlerken mantık hatalarına güleceğiniz bir film olmuş. Eğer kafanızı dağıtıp eğlenceli bir film izlemek istiyorsanız, Kidnap'e bir göz atabilirsiniz. Çok kötü olduğu için izlemesi zevkli olan filmlerden birisi.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Halle Berry'nin elinden geleni yapması.

    + İzlerken sizi sıkmaması.

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Çok kötü aksiyon sahneleri.

    - Sahnelerin mantıksız bir şekilde bir araya getirilişi.

    - İstediği heyecanlı atmosferi yansıtamaması.

    TOPLAM PUAN: 2.7/10
    Ugur Tazegül
    Ugur Tazegül

    Takipçi 672 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    8 Ağustos 2017 tarihinde eklendi
    .HALLE BERY OYNAMAMIŞ YAŞAMIŞ ADETA ÇOK İYİ BİR OYUNCULUK

    Yapım şirketi iflasını ilan ettiği için gösterime girmeyen Kidnap, alışılagelmiş konusuna rağmen Halle Berry için izlediğim bir yapım oldu. Filmin yarısından fazlası araç içinde geçiyor olsa da tempo hiç düşmüyor, klişeler olduğu doğrudur lakin zaman geçirmek için izlenen bir gerilim aksiyonu söz konusu,.. Özetle, aksiyon ve gerilimi kıvamında, izlenesi bir yapım.

    “Yanlış çocuğu kaçırdınız.” Bununla da kalmayıp, yanlış anneye bulaştılar. 2008 yapımı 96 Saat gibi filmler ile akıllarımıza kalıcı olarak kazınan, her ebeveynin en büyük korkuları arasında başı çeken çocuk kaçırma senaryosunu Anne, Luis Prieto’nun perspektifinden bir kez daha seyirci karşısına çıkarıyor. Halle Berry’nin panik dolu halleri, korkudan titreyen sesi ve gözyaşlarıyla dolu gözlerinin eşliğinde izlediğimiz bir çocuk kaçırma hikayesi olan Anne, seyircisini hiç rahat bırakmayan, duygusal yoğunluğu oldukça yüksek bir gerilim filmi.

    tamam oskarlık bir film değil tabikide bir kaç abartı dışında yılın izleyebileceğiniz en heyecanlı filmi diyebilirim.ne ararsanız var.macera aksiyon heyecan adrenalin.halle berry nin the call filmini izleyenler bilirler. o filmi mükemmeldi.the call dan sonra halle berry yine şahane on numara bir filmde rol almış ve performansıyla döktürmüş resmen.filmin en güzel yanı uzunca bölümünün araçlarla kovalamaca sahneleriyle geçmesi.kazalar çarpışmalar filan süperdi.bu kadının filmlerini gerçekten seviyorum atraksiyon yaşamak istiyorsanız ve sinemanın tadına varmak istiyorsanız ilk fırsatta bu filmi mutlaka izleyin

    Amatör ev videolarıyla başlayan film, Hollywood aksiyon filmlerinin olmazsa olmazlarından havadan çekim ile devam ederek izleyicisine bu filmin duygularını ele geçirmek isteyecek kadar samimi, aynı zamanda da yıldızı Halle Berry olan bir Hollywood filmi olduğunu izleyicisine çok gecikmeden hatırlatıyor. Hedeflenen duygu yoğunluğunu ve gerilim hissini izleyicisine yaşatabilse de, filmin hikayesi, bir cümle ile özetlenebilecek kadar düz ve izlemeye oldukça alıştığımız bir hikaye. Her ne kadar film, hikayesinde birkaç küçük şaşırtıcı noktaya yer verse de, genel anlamda hikaye, tek bir çizgiden oluşuyor ve herhangi başka bir yan hikaye ile desteklenmiyor. Filmin, bu durumun önüne geçmek adına destek almayı hedeflediği unsurlar arasında kurgu sırasında aldığı kararlar yer alıyor. Özellikle kovalama sahnelerinde kullandığı çeşitli teknikleri ile ritmini yüksek tutmayı hedeflerken film, izleyicisini tekrar eden yol görüntüleri arasında boğuyor ve film ile kurduğu yoğun dikkat bağını zedeliyor. Filmin hikayesinin yan hikayelerle desteklenmeyişi, hikayenin gidişatını yaşanan küçük sürprizlere rağmen seyirci için genel hatlarıyla tahmin edilebilir kılıyor. Aynı zamanda bu durum, diğer karakterlerin çok fazla derinliğe sahip olmamasına yol açıyor. Bu kaçırılma anına sıkışmış hikaye, Terry (Lew Temple)’nin arabadan indiği ilk anda yaşadığımız küçük gerilim dolu tanışma ile bizleri heyecanlandırıp, özellikle Margo (Chris McGinn)’nun güven veren tavrı ardında gizlediği tehlikeyi gördüğümüzde heyecan seviyemizi arttırsa da, bu karakterlere çok fazla derinlik vermiyor ve gerilimi tamamen Karla’nın çaresizliğinden ve içgüdüleri ile insaniyeti arasında yaptığı seçimler üzerinden yaratmayı tercih ediyor. Film, Karla’nın iletişim yollarını tıkayıp, onu verdiği bu zorlu mücadele sırasında dış dünya için neredeyse görünmez kılarak izleyiciyi hikayenin içerisine hapsetmeyi ve hikaye üzerindeki yakın planların ağırlıklı olarak kullanılması ile sağlanan klostrofobi hissini arttırmayı hedefliyor, ancak sıkışmış hissetmenin yanı sıra seyircinin çoğu zaman aklına Karla’nın arabasının ne kadar dayanıklı olduğu ve telefonlarımızın hayatımızda ne kadar büyük bir yeri olduğu gibi düşüncelerin de gelmesine sebep oluyor ve filmin izleyici için akışkanlığının bölünmesine sebep oluyor. Karla’nın verdiği mücadelede tek başına olması, onu güçlü kılıp bizler için kahramanlaştırsa da, öteki karakterlere neredeyse hiçbir şans verilmemesi, aslında yaşanabilecek gerilimi hafifleştiriyor. Kamera hareketleri ile olayların hızını desteklemeyi başarsa da, görsel anlamda en heyecanlı anlarından biri Karla’nın küçücük bir boşluğu olan camın ardından korku dolu gözlerle Margo’yu izlediği sahnesi olan sinematografisini Flavio Martinez Labiano’nun üstlendiği film, bu alanda alınacak değişik kararların desteğini kullanabilecek bir gerilim filmi olmasına rağmen sinematografik anlamda yeteri kadar etkileyici olamıyor.

    Anne, Halle Berry’nin performansını merkezine oturtan bir aksiyon gerilim filmi. Filmin hikayesi yan hikayelerle desteklenmeye açık, alıştığımız bir hikaye olsa da, yaşattığı duygu yoğunluğu reddedilemez derecede yüksek. Film, her ne kadar bazı noktalarda mantığa sığmayıp desteğe ihtiyaç duysa da, izleyicisini sarsmayı kesinlikle başarıyor.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top