Son yıllarda yurtdışında belki de en fazla ses getiren Türk filmi. Aslında kağıt üzerinde Fransız filmi ancak tüm kadroyu ve anlatılanları göz önüne aldığımda "Türk filmi" olarak bahsedeceğim. Tabii ki pek çok başarılı yapım önemli festivallerden önemli ödüllerle, güzel eleştiriler ile döndü, ancak "Mustang", hikayesi ve oyuncu kadrosunun da etkisiyle, festival seyircisinden tutun, örneğin dünyaca ünlü Amerikalı aktör James Franco'ya kadar. Film, yabancı basın veya eleştirmenler tarafından muhakkak belli açılardan ele alınıyor, ancak biz Türk seyircisinin yorumları da, bu topraklarda ve kültürde yaşayan insanlar olarak çok önemli haliyle. "Mustang" ile ilgili en sık dile getirilen eleştirilerden biri, ülkemizin aslında bu kadar "iç karartıcı" bir yer olmadığı ile ilgiliydi. Bunlar tabii ki çok ama çok derin konular ve üzerine saatlerce konuşulabilir, sayfalarca yazı yazılabilir. Ben çok üstünkörü geçmeyi düşünüyorum. Ülkemizde yaşanan şeyler olmadığını, yani yönetmen Ergüven ve ekibinin bunları tamamen hayal ürünü olarak sunduğunu düşünmüyorum. Ancak gözüme batan bazı hususlar da var. İster istemez, hele ki ülkemizin son on beş yılına baktığımızda, Kastamonu'daki genç kız öğrencilerin filmin girişinde erkek arkadaşlarıyla denize girip deve güreşi oynayacağı düşüncesi pek yakın gelmedi bana. Hele ki o kadar kapalı bir çevrede yaşıyorken. Bu yalnızca bir örnek ve oldukça çoğaltılabilir filmin genelinde. Kısacası demek istediğim, seyirci biraz daha "gerçeklik" arıyor. Veya Lale ve o uzun saçlı şoförün, Yasin miydi?, dostça ilişkisi. Yani çok enteresan bir durum aslında. Bir yandan filmde asıl anlatılmak istenenler bir şekilde ülkede yaşanıyor, ancak bu durumun yaşandığı çevre, atmosfer, karakterler, diyaloglar, bu şekilde yaşanmıyor. Veya bazıları yaşanıyorsa dahi bu kadar klişe, bu kadar "kör göze parmak" bir tavırla yansıtılması, 2015 yılına pek de uymuyor gibi. Filmin tarzı kesinlikle farklı, kesinlikle stilize bir yaklaşım var, kabul ediyorum. Fakat senaryo ne yazık ki çok çok zayıf. Genç oyuncular belli bir başarıyı tuttursa da, onlardan da çok akılda kalıcı bir performans çıkmamış denebilir. Film çok fazla konudan aynı anda bahsetmeye çalışıyor ve bu özelliği ile pek çok yerde yazdığı bir "Mahsun Kırmızıgül" havası var. Ancak yine de, o kadar kötülenecek bir deneme değil. Bazı hataları olsa da.