Senaryosunu da, Sam Bromell, Craig Pearce ve Jeremy Doner ile beraber 2 Academy Ödüllü" The Great Gatsby" den de (2013) yakından tanıdığımız Baz Luhrmann'ın yazmasına ilaveten aynı Luhrmann'ın yönetmen koltuğunda da şahsen oturduğu "Elvis"; Rock ’n’ Roll'un Kralı Elvis Presley'in yaşamından önemli kesitlerin sunulduğu, müzikal bir biyografik drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, 85 milyon dolarlık yapım bütçesinin de sağladığı avantajla; dönemin ruhunu yansıtan dekor, kostüm ve mekan tasarımlarının yanı sıra görsel efekt ve makyaj ekiplerinin sıra dışı çabalarının da göz doldurduğu, brüt 277.4 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...
***
- 1997 -
Müzik dünyasına Elvis Presley'i (Austin Butler) "armağan eden" ve eğer kendisi olmasaydı Elvis'in de olamayacağı iddiasında bulunan; hikayenin "kötü adamı" efsanevi menajer Albay Tom Parker (Tom Hanks), evinde felç geçirmiş ve acil bir müdahaleyle de Valley Hastanesi'ne kaldırılmıştır...
***
- 1973 -
Dönemin bakış açısıyla Albay Tom Parker yalancı, hilebaz ve adi bir suçludur...
Yeni yayınlanan "The Colonel and the King / Albay ve Kral" isimli, kazançlı ama bir o kadar da yıpratıcı olan bir ilişkinin dile getirildiği bir kitapta da; Elvis'in kazancının yüzde ellisine el koyan Albay, dolandırıcılık ve menfi yöneticilikle de itham edilmektedir...
Ve...
Hatta bağımlılık derecesinde bir kumar tutkunu olan Albay; bu alışkanlığını sürdürebilmek amacıyla Elvis'i, neredeyse bir katır gibi çalıştırmaktadır...
Nasılsa, (mahkemelerce de orantısız derecede aşırı bulunmasına karşın) Elvis'in kazancının yarısı onundu...
O yüzden, Elvis'in erken yaştaki ölümünden de; birçok insana göre, bizzat Albay Parker'ın kendisi sorumlu tutulmaktadır...
***
Ama Albay Parker, bütün bu savları mesnetsiz palavralar olarak görerek reddetmektedir...
Zira ona göre "yarattığı" Elvis ile "yaratıcısı" olan kendisi, "Gösteri Adamı Elvis" ve "Kardan Adam Albay" olarak birer ortaklardı...
***
Vakti zamanında, yetimhaneden kaçarak bir karnavala katılmış olan Albay Parker orada; avanakların ceplerini boşaltarak, evlerine parasız fakat mutlu olarak göndermeyi öğrenmiştir...
Asıl farkına vardığı ganimet kazandırıcı şeyse, harika kostümler içinde yapılarak seyirciyi adeta aptala çeviren eşsiz numaralardır...
Yeter ki, sahneye yakışan uygun bir şovmen bulunsun...
***
- 1955 -
Karnavaldan ayrılarak "country müzik" piyasasına giren Albay Parker, dönemin en büyük yıldızlarından Hank Snow (David Wenham) ve de onun; bir gün elinde, Elvis'in tüm radyo kanallarındaki DJ'lerce devamlı olarak çalınarak tanıtılmakta olan "That's All Right, Mama" şarkısının 45'lik plağıyla çıkıp gelen oğlu Jimmie Rodgers Snow (Kodi Smit-McPhee) ile ortak olur...
***
Aynı günün akşamında...
Yirmi altı eyalette canlı olarak yayınlanan Louisiana Hayride'daki büyük salon konserinde, Jimmie Rodgers Snow; soyunma odasında hazırlıklarını yapan Elvis'ten önce sahne alırken, Albay'da pür telaş bir biçimde Elvis'i aramaktadır...
***
Derken...
Grup arkadaşları Scotty Moore (Xavier Samuel) ve Bill Black'in (Adam Dunn) yanında, müthiş bir panik halinde sırasını bekleyen; ikizi Jesse, doğum esnasında hayatını kaybetmiş olan Elvis'i bulur da Albay...
Zaten komşularının yardımı ve hükümetin sosyal destekleriyle ayakta durmaya çabalayan Presley ailesinin babası Vernon (Richard Roxburgh), karşılıksız çek vermek yüzünden sekiz aylığına hapse düşünce; genç Elvis (Chaydon Jay) ve annesi Gladys (Helen Thomson) mecburen, afro - Amerikan kökenli "yoksul" insanların yaşadığı mahalledeki akrabaları olan bir beyazın evine taşınırlar (aslında sığınırlar)...
Ki, ilk bakışta talihsizlik olarak görünen bu durum; Elvis'in müzikle tanışarak, kendi soundunu oluşturmasına da vesile olacaktır...
***
- 1954 -
Sun Plakçılık Stüdyolarının sahibi Sam Phillips (Josh McConville), siyahi müzik aracılığıyla dünyayı kurtarmanın peşindedir ancak iş yapamamaktadır...
Elbette faturaları da ödemesi gerekmektedir...
O sebeple de, country müzik yapan yeni bir şarkıcı bulması gerekmektedir...
İşte o isim de:
1946 yılında yazılarak yorumlanan orijinali, blues şarkıcısı Arthur "Big Boy" Crudup'a (Gary Clark Jr.) ait olan "That's All Right, Mama"yı; cover olarak yeniden seslendiren ve B yüzünde de "Blue Moon of Kentucky"nin yer alacağı vinil plağı, 19 Temmuz 1954 tarihinde piyasaya sürülecek olan Elvis Presley olacaktır...
***
- 24 Ocak 1955 -
Blues Müziğin Yuvası Beale Sokağı, Memphis, Tennessee...
Yeni hit şarkısıyla Big Mama Thornton (Shonka Dukureh), gecenin ilerleyen saatlerinde Club Handy'de sahneye çıkacak...
Lauderdale Evleri" bloklarında babası, oğlunun üzerine titreyen annesi ve sevgilisi Dixie Locke (Natasha Bassett) ile birlikte yaşayan genç kızların sevgilisi kamyon şoförü Elvis'te, B.B.King (Kelvin Harrison Jr.) ve diğer müzik aşıkları gibi o sokaktan kopamayanlardandı...
Tam da böylesi bir ortamda işini bırakan ve annesini zar zor ikna eden Elvis, henüz yeni tanıştığı Albay'ın; "Jamboree Yıldızlar Etkinliğindeki" ekibine dahil olmak suretiyle, sadece dört gün süreceğini belirtiği turne için aracına atlayarak yollara dökülür...
Çünkü çocukluk günleri, ekonomik sıkıntılar içinde geçmiş olan ve annesine pembe bir Cadillac otomobil alabilme hayalleri kuran Elvis; her ne pahasına olursa olsun, bir an önce şöhret kavuşarak zengin olmayı kafasına koymuştur...
Hele ki de, Albay Tom Parker gibi bir organizasyon sihirbazıyla yolları kesişmişken...
"Spoiler" vererek filmi henüz izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemememiz nedeniyle, anlatımı burada noktalıyoruz..
Austin Butler ile Tom Hanks'in performanslarının zirvelerde dolandığı bu filmde dakika henüz 25...
Oldukça renkli ve ibret dolu insan manzaralarının da içerildiği bu müzikal yolculuğun geride kalanında sizleri, sıkılmadan izleyeceğinizi umduğumuz; 42 yaşındayken hayata veda eden Elvis'in kendisi için değilse de sinema sanatı adına muhteşem keyifli, 134 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,