Hesabım
    Elvis
    Ortalama puan
    3,6
    19 Puanlama
    Elvis hakkında görüşlerin ?

    7 Kullanıcı yorumları

    5
    3 Eleştiri
    4
    3 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.352 değerlendirmeler Takip Et!

    4,5
    4 Eylül 2022 tarihinde eklendi
    Son zamanların en iyi biyografik filmi kesinlikle. Büyük şöhret ve tabii ki kral Elvis'in doğumundan ölümüne kadar birçok detayı izliyoruz. Coğrafyanın tekrar kadere ne kadar etki ettiğini gördüğümüz bir film. Austin Butler'e de ayrı bir parantez. Muhteşem bir film.
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.091 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Eylül 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Sam Bromell, Craig Pearce ve Jeremy Doner ile beraber 2 Academy Ödüllü" The Great Gatsby" den de (2013) yakından tanıdığımız Baz Luhrmann'ın yazmasına ilaveten aynı Luhrmann'ın yönetmen koltuğunda da şahsen oturduğu "Elvis"; Rock ’n’ Roll'un Kralı Elvis Presley'in yaşamından önemli kesitlerin sunulduğu, müzikal bir biyografik drama olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 85 milyon dolarlık yapım bütçesinin de sağladığı avantajla; dönemin ruhunu yansıtan dekor, kostüm ve mekan tasarımlarının yanı sıra görsel efekt ve makyaj ekiplerinin sıra dışı çabalarının da göz doldurduğu, brüt 277.4 milyon dolarlık bir hasılat rakamına ulaşılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    - 1997 -

    Müzik dünyasına Elvis Presley'i (Austin Butler) "armağan eden" ve eğer kendisi olmasaydı Elvis'in de olamayacağı iddiasında bulunan; hikayenin "kötü adamı" efsanevi menajer Albay Tom Parker (Tom Hanks), evinde felç geçirmiş ve acil bir müdahaleyle de Valley Hastanesi'ne kaldırılmıştır...

    ***

    - 1973 -

    Dönemin bakış açısıyla Albay Tom Parker yalancı, hilebaz ve adi bir suçludur...

    Yeni yayınlanan "The Colonel and the King / Albay ve Kral" isimli, kazançlı ama bir o kadar da yıpratıcı olan bir ilişkinin dile getirildiği bir kitapta da; Elvis'in kazancının yüzde ellisine el koyan Albay, dolandırıcılık ve menfi yöneticilikle de itham edilmektedir...

    Ve...

    Hatta bağımlılık derecesinde bir kumar tutkunu olan Albay; bu alışkanlığını sürdürebilmek amacıyla Elvis'i, neredeyse bir katır gibi çalıştırmaktadır...

    Nasılsa, (mahkemelerce de orantısız derecede aşırı bulunmasına karşın) Elvis'in kazancının yarısı onundu...

    O yüzden, Elvis'in erken yaştaki ölümünden de; birçok insana göre, bizzat Albay Parker'ın kendisi sorumlu tutulmaktadır...

    ***

    Ama Albay Parker, bütün bu savları mesnetsiz palavralar olarak görerek reddetmektedir...

    Zira ona göre "yarattığı" Elvis ile "yaratıcısı" olan kendisi, "Gösteri Adamı Elvis" ve "Kardan Adam Albay" olarak birer ortaklardı...

    ***

    Vakti zamanında, yetimhaneden kaçarak bir karnavala katılmış olan Albay Parker orada; avanakların ceplerini boşaltarak, evlerine parasız fakat mutlu olarak göndermeyi öğrenmiştir...

    Asıl farkına vardığı ganimet kazandırıcı şeyse, harika kostümler içinde yapılarak seyirciyi adeta aptala çeviren eşsiz numaralardır...

    Yeter ki, sahneye yakışan uygun bir şovmen bulunsun...

    ***

    - 1955 -

    Karnavaldan ayrılarak "country müzik" piyasasına giren Albay Parker, dönemin en büyük yıldızlarından Hank Snow (David Wenham) ve de onun; bir gün elinde, Elvis'in tüm radyo kanallarındaki DJ'lerce devamlı olarak çalınarak tanıtılmakta olan "That's All Right, Mama" şarkısının 45'lik plağıyla çıkıp gelen oğlu Jimmie Rodgers Snow (Kodi Smit-McPhee) ile ortak olur...

    ***

    Aynı günün akşamında...

    Yirmi altı eyalette canlı olarak yayınlanan Louisiana Hayride'daki büyük salon konserinde, Jimmie Rodgers Snow; soyunma odasında hazırlıklarını yapan Elvis'ten önce sahne alırken, Albay'da pür telaş bir biçimde Elvis'i aramaktadır...

    ***

    Derken...

    Grup arkadaşları Scotty Moore (Xavier Samuel) ve Bill Black'in (Adam Dunn) yanında, müthiş bir panik halinde sırasını bekleyen; ikizi Jesse, doğum esnasında hayatını kaybetmiş olan Elvis'i bulur da Albay...

    Zaten komşularının yardımı ve hükümetin sosyal destekleriyle ayakta durmaya çabalayan Presley ailesinin babası Vernon (Richard Roxburgh), karşılıksız çek vermek yüzünden sekiz aylığına hapse düşünce; genç Elvis (Chaydon Jay) ve annesi Gladys (Helen Thomson) mecburen, afro - Amerikan kökenli "yoksul" insanların yaşadığı mahalledeki akrabaları olan bir beyazın evine taşınırlar (aslında sığınırlar)...

    Ki, ilk bakışta talihsizlik olarak görünen bu durum; Elvis'in müzikle tanışarak, kendi soundunu oluşturmasına da vesile olacaktır...

    ***

    - 1954 -

    Sun Plakçılık Stüdyolarının sahibi Sam Phillips (Josh McConville), siyahi müzik aracılığıyla dünyayı kurtarmanın peşindedir ancak iş yapamamaktadır...

    Elbette faturaları da ödemesi gerekmektedir...

    O sebeple de, country müzik yapan yeni bir şarkıcı bulması gerekmektedir...

    İşte o isim de:

    1946 yılında yazılarak yorumlanan orijinali, blues şarkıcısı Arthur "Big Boy" Crudup'a (Gary Clark Jr.) ait olan "That's All Right, Mama"yı; cover olarak yeniden seslendiren ve B yüzünde de "Blue Moon of Kentucky"nin yer alacağı vinil plağı, 19 Temmuz 1954 tarihinde piyasaya sürülecek olan Elvis Presley olacaktır...

    ***

    - 24 Ocak 1955 -

    Blues Müziğin Yuvası Beale Sokağı, Memphis, Tennessee...

    Yeni hit şarkısıyla Big Mama Thornton (Shonka Dukureh), gecenin ilerleyen saatlerinde Club Handy'de sahneye çıkacak...

    Lauderdale Evleri" bloklarında babası, oğlunun üzerine titreyen annesi ve sevgilisi Dixie Locke (Natasha Bassett) ile birlikte yaşayan genç kızların sevgilisi kamyon şoförü Elvis'te, B.B.King (Kelvin Harrison Jr.) ve diğer müzik aşıkları gibi o sokaktan kopamayanlardandı...

    Tam da böylesi bir ortamda işini bırakan ve annesini zar zor ikna eden Elvis, henüz yeni tanıştığı Albay'ın; "Jamboree Yıldızlar Etkinliğindeki" ekibine dahil olmak suretiyle, sadece dört gün süreceğini belirtiği turne için aracına atlayarak yollara dökülür...

    Çünkü çocukluk günleri, ekonomik sıkıntılar içinde geçmiş olan ve annesine pembe bir Cadillac otomobil alabilme hayalleri kuran Elvis; her ne pahasına olursa olsun, bir an önce şöhret kavuşarak zengin olmayı kafasına koymuştur...

    Hele ki de, Albay Tom Parker gibi bir organizasyon sihirbazıyla yolları kesişmişken...

    "Spoiler" vererek filmi henüz izlememiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemememiz nedeniyle, anlatımı burada noktalıyoruz..

    Austin Butler ile Tom Hanks'in performanslarının zirvelerde dolandığı bu filmde dakika henüz 25...

    Oldukça renkli ve ibret dolu insan manzaralarının da içerildiği bu müzikal yolculuğun geride kalanında sizleri, sıkılmadan izleyeceğinizi umduğumuz; 42 yaşındayken hayata veda eden Elvis'in kendisi için değilse de sinema sanatı adına muhteşem keyifli, 134 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    hsgrzr
    hsgrzr

    1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    18 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    cok cok iyi... oyunculuklar da cok iyiydi. austin rolunu yasamis diyebilirim. ayni sekilde tom hanks...
    sinema
    1 ziyaretçi
    4,5
    17 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Elvis gibi bir "Kral" a böyle bir film yakışırdı. Şarkılar, renkler, çekimler, dekorlar, detaylar ve oyunculuklar kusursuz. Özellikle Elvis i oynayan Austin Butler Oscarı alcak gibi. Hemde filmde bir an olsun tempo düşmüyor. En sevdiğim yönetmenlerden biri olan Baz Luhrmann çok akıcı bir film yapmış gerçekten. 3 saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Kısaca ben çok beğendim filmi. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Nokta
    Emiresen33
    Emiresen33

    1 değerlendirme Takip Et!

    3,0
    11 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Baz Luhrmann beyaz perdeye aktardığı her hikayede kendi perspektifini çok etkileyici anlatımlarla seyirciye sunan bir yönetmen oldu hep. Üstelik bunu başarmak için aşırı komplike bir senaryoya asla ihtiyacı olmuyor. Sinematografi , soundtrack ve kostüm seçimi gibi birçok teknik ayrıntıyı kusursuz bir titizlikle ele alması onu sektördeki birçok yönetmenden ayırıyor. Hal böyle olunca Elvis Presley gibi tarihin en ikonik müzisyenlerinden birinin biyografik filminde Luhrmann’ın yönetmen olacağını öğrendiğimde ortaya çıkacak işi heyecanla beklememek elde değildi. Elvis Presley’in kariyerindeki dönüm noktalarını, politik duruşunu, aile ilişkilerini ve çöküşünü onun kötü şöhretli olan menajeri Tom Parker’ın gözünden seyrediyoruz. Artık yavaştan film hakkında yavan bulduğum ve başarılı bulduğum şeylerden bahsetmek istiyorum. Filmin ilk yarısında kullanılan aşırı gereksiz sahneler ve diyaloglar filme olan konsantrasyonumu ciddi anlamda zedeledi. Baz Luhrmann şu gereksiz sahne kullanma olayına The Great Gatsby filminde de sık sık başvurmuştu fakat o sahnelere yazdığı kaliteli diyaloglar sayesinde seyirciyi yormayan bir yapım ortaya çıkarmayı başarabilmişti. Ancak bu filmin ilk yarısında Türk dizilerini andıran gereksiz uzunluktaki bakışmalar ve aşırı vasat duran diyaloglar yüzünden koltukta esneme nöbetlerine girmeye başladım. Filmin ikinci yarısında bu tempo kaybı yerini harika bir biyografi filmine bıraksa da o ilk yarı maalesef filme ciddi bir eksi puan kazandırdı benim gözümde. Bir diğer sorun ise filmde çok fazla konuya değinilmeye çalışılması. Elvis’in ırkçılığa karşı duruşundan tutun depresyona girişine kadar birçok farklı tema üzerinde durulmaya çalışılmış. Bu durum ilk başta hoşuma gitti fakat filmde bu temalardan sadece Elvis’in politik duruşu tam bir şekilde işleniyor. Elvis’in yaşadığı diğer problemler ufak yan hikayeler gibi çok üstünkörü bir şekilde işleniyor maalesef. Filmin bence en can alıcı yeri soundtrackleri… Gerçekten filmde kullanılan konser sahneleri ve soundtrackler o kadar özenle tasarlanmış ki resmen Elvis’in sanatına yazılmış bir aşk mektubu gibiydiler ve bence Baz Luhrmann bu konuda çok büyük bir tebriği hak ediyor. Austin Butler ve Tom Hanks’in oyunculukları da filmi taşıyan en büyük etkenlerden biri bence. Kısaca toparlamam gerekirse, beklentilerimi %100 karşılayan bir yapım değildi fakat Elvis’in kederli ve renkli hayatını merak ediyorsanız şans vermenizi tavsiye ederim.
    Puanım : 6.5 / 10
    ecemen decim
    ecemen decim

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    24 Haziran 2022 tarihinde eklendi
    kamera açıları, müzikler, renk teması harikaydı oyunculuk zaten 🤌🏻🤌🏻 bu kadar büyük bir sanatçıya bu kadar güzel bir film yakışırdı
    Can B.
    Can B.

    Takipçi 1 değerlendirme Takip Et!

    5,0
    28 Şubat 2022 tarihinde eklendi
    Gelmiş geçmiş en büyük efsanlerden Elvis'in bu biyografi filmi, Bohemian Rhapsody'in de ötesine geçecek gibi. Renkler ve Elvis 'in müzikleri, muhteşem bir görsel sunmuş.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top