Doğanın düzenini korumaya dair, çocuklara güzel bir mesaj veriyor
Yazar: Funda SularözBiz insanlar kendi çıkarlarımız uğruna doğayı yok etmekten hiç çekinmeyiz. Daha fazla üretim, daha fazla tüketim, daha fazla para harcatma, kazanma... Ülkemizde, özellikle Gezi olaylarından sonra doğayı koruma adına daha ilgili olduk ama hala çoğumuz –ben de dahil- birçok şeyden o kadar habersiziz ki... Greenpeace sağ olsun bizi bu konuda uyandırıyor ama ne yazık ki duyarlılığımız sabun köpüğü gibi kısa sürede uçup gidiyor, doğanın düzenini korumak için bir şey yapmıyoruz. Belki de hayvanlar, ormanlar, denizler dile gelse daha ilgili olurduk.
Ormanda Karmaşa alternatif bir dünya sunarak hayvanları konuşturuyor ve bize, doğal yaşamında hayatlarını sürdüren hayvanların hayatlarını çıkarlarımız uğruna nasıl etkilediğimizi gösteriyor.
Manu ve Sacha, Meksika yağmur ormanlarında yaşayan, birbirlerine aşık iki küçük rakundur. Ne yazık ki Sacha kabile reisinin kızıdır ve babası ilişkilerini onaylamıyordur. Manu kabilenin yeni tamamlanmış kutsal heykelini yanlışlıkla yerle bir edince Reis Manu’yu kabileden kovar.
Bir süre sonra, süper tavuk yaratmaya çalışan insanoğlu çeşitli hayvanların DNA’larını toplamak için hayvanları avlarken Sacha’yı kaçırır. Bunun üzerine Manu prensesi kurtarmak için büyük bir maceraya atılır.
Animasyon kalitesi olarak, sanki son işlemden geçmemiş gibi duran Ormanda Karmaşa’da kimi zaman renkler dahi patlıyor. Bir animasyondan en büyük beklentim filmin teknik gücü olunca bu noktada film sınıfta kalıyor. Esprilerin zayıflığı, hikayeye sırf film uzatılsın diye eklenen kovalama sahnelerinin sıkıcılığı olsa da verdiği mesaj ve hayvanların yaşam mücadelesi seyirciyi filme bağlıyor. Tamamıyla çocuklara yönelik olan film, hedef kitlesinin salondan mutlu ayrılmasını sağlıyor.
Sonuç olarak, son zamanlarda fenomen olabilecek bir animasyonla karşılaşmadık. Bu film de çabucak unutulacaklar arasında. Ama verdiği mesaj ve karakterlerin sevimliliği ile çok güzel bir aile etkinliği olacağına şüphe yok.