Hesabım
    Müttefik
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    2,5
    Geçer
    Müttefik

    "Öp beni, bu bütün soruların cevabı olmaz ama.."

    Yazar: Hande Kara

    Beyazperdede dünya savaşlarını kendine fon yapan bir çok aşk filmi izledik, ancak bunların sadece bir kaçı hafızalarımızda yer etmeyi başarabildi. Bu hafta beyazperdede izleyeceğimiz Müttefik de 2. Dünya Savaşı sırasında yaşanan bir aşkı beyazperdeye taşıyor. Müttefik, gerek kamera arkasında, gerekse önündeki isimlerin getirdiği büyük beklentiyi maalesef karşılayabilen bir film değil. Ne Robert Zemeckis gibi bir yönetmenden, ne Steven Knight gibi bir senaristten, ne de Brad Pitt ve Marion Cotillard gibi oyunculardan böylesi bir performans beklemiyorsunuz. Ancak yine de haksızlık yapmak istemem, zira bu noktada filmin en büyük handikapı, hiçbir yan hikayeye başvurmayan, sürprize yer vermeyen ve oldukça durağan ilerleyen senaryosu.

    Filmin hikayesinden biraz bahsetmek gerekirse, Müttefik’te Kazablanka’da bir Alman subayına suikast girişiminde bulunmak üzere bir araya gelen Max Vatan ve Fransız Direnişi’nden Marianne Beauséjour’un karı koca rolü oynarken, birbirlerine gerçek aşık oluşlarının ve görevleri tamamlanınca İngiltere’ye dönerek bir aile kurmalarının hikayesi anlatılıyor. Ancak savaşın acımasızlığı çiftin peşini bırakmıyor ve kendilerini büyük bir çıkmazın içinde buluyorlar.

    Bilirsiniz bir filmin içine girmek, atmosferin etkileyiciliğinin önemi kadar, karakterlerle de empati yapabilmeye bağlıdır. Evet filmin açılış sahnesinden itibaren, atmosferi tamamen hissedebiliyorsunuz, gerek Kazablanka’nın gerekse İngiltere’nin savaş sırasındaki halinin gerçekliğini sorgulamıyorsunuz. Burada görüntü yönetmeni Don Burgess’in de büyük payı var tabii. Bu noktadan sonra iş karakterlere geliyor, ancak burada ne yazık ki, Max ve Marianne’in aşklarına inanmak, bu ilişkinin samimiyetini kavramak pek mümkün olmuyor. Hoş bu noktada bunun bilinçli bir tercih olduğunu da düşünebilirsiniz. Zira, filmin bir noktasından sonra yönetmen gerçekten bu aşkı sorgulamamızı istemiş, şüphelerimizi gidermek istememiş olabilir. Brad Pitt ve Marion Cotillard’ın oyunculukları da gayet eforsuz. Brad Pitt’in nasıl hala bu kadar genç görünebildiğine kafa yormak bir yana dursun, Marion Cotillard’ın zarafet akan hareketleri, özellikle Fransızca konuştuğu sahnelerde öne çıkıyor.

    Ancak filmi bir bütün olarak ele aldığımızda, içerdiği büyük isimlerin altında ezilen, gayet eksik, tatsız bir senaryo ve ortalama oyunculuklar var. 

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top