Fantastik Canavarlar: Grindelwald'ın Suçları: Basın eleştirileri
Fantastik Canavarlar: Grindelwald'ın Suçları
Ortalama puan
2,3
yayın
Habertürk
Star
Sabah
Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Genç Credence (Ezra Miller), Grindelwald'ın kendi ekibine transfer etmek için uğraştığı “çok yetenekli bir yıldız” olarak geliyor önümüze ama bu filmde marifetlerini çok fazla seyredemiyoruz. Seriye adını veren sevimli canavarların biraz geri plana düştüğü kesin. Sadece onlar değil; Jacob Kowalski (Dan Fogler), Tina Goldstein (Katherine Waterston), Leta Lestrange (Zoe Kravitz) gibi önemli karakterler de aksiyon fazlalığı altında biraz eziliyorlar. “Fantastik Yaratıklar”, bir noktadan sonra "tam bir hayran serisi" olacağa benziyor... Rowling'in yarattığı evreni daha iyi bilenler, mesela Grindelwald isminin ilk olarak "Harry Potter ve Felsefe Taşı"nda geçtiğini hatırlayanlar kuşkusuz daha çok zevk alacak.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
Star
Yazar: Serdar Akbıyık
Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları filmini ilkinden daha fazla beğendim. Bunun en büyük sebeplerinden biri de Harry Potter dünyasının bu bölümde daha etkin olması. Hatta öyle ki filmin ana karakterlerinden biri bizim Dumbledore. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu, onun müdürü Dumbledore karşımıza çıkınca filme farklı bakıyoruz tabii. Dumbledore’un bu sefer gençliğini seyredeceğiz, Jude Law bu role çok yakışmış. Kötü adam ise ilk filmdeki Gellert Grindelwald. Johny Depp’in canlandırdığı bu karakter ilk filmin sonunda yakalanmış ve hapse atılmıştı. Depp ilk filmde öyle ahım şahım bir performans göstermemişti ama renk katmıştı. İkinci filmde de olacağı ortaya çıkınca Depp’in ismi üzerinden filmi karalama kampanyaları başladı.
Eleştirinin tamamı için: Star
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
İlk filmin yönetmeni David Yates yine işine hakim. Harry Potter filmlerini de yönettiği için ilk filmde de ikinci filmde de atmosfer ve görsel olarak aynı dünyayı bize tekrar kuruyor ve fantastik bir ortamda hikayeyi inandırıcı kılabiliyor. İkinci filmde J. K. Rowling hikayeyi, Newt ve Grindelwald arasındaki mücadeleyi katmanlı hale getirmeyi başarıyor. Böylece seri toparlanıyor. Fakat işin bir başka boyutu var. O da son derece tartışmaya açık. X-Men (Magneto), Yenilmezler (Thanos) serisinde beliren, kendi türünü özgürleştirmek için insanları yok etmeyi amaçlayan kötü adam prototipi bu filmde de Grindelwald üzerinden ortaya çıkıyor. İnsanın doğasında kötülük olduğu, kendi haline bırakınca da birbiriyle mücadele ettiği, en iyisinin onların elinden yönetim gücü almak hatta onları yok etmek düşüncesi bu tip kötü adamların ana fikri. Yani uzaktan soykırım fikrini aşılıyor bu kötü adamlar...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Habertürk
Genç Credence (Ezra Miller), Grindelwald'ın kendi ekibine transfer etmek için uğraştığı “çok yetenekli bir yıldız” olarak geliyor önümüze ama bu filmde marifetlerini çok fazla seyredemiyoruz. Seriye adını veren sevimli canavarların biraz geri plana düştüğü kesin. Sadece onlar değil; Jacob Kowalski (Dan Fogler), Tina Goldstein (Katherine Waterston), Leta Lestrange (Zoe Kravitz) gibi önemli karakterler de aksiyon fazlalığı altında biraz eziliyorlar. “Fantastik Yaratıklar”, bir noktadan sonra "tam bir hayran serisi" olacağa benziyor... Rowling'in yarattığı evreni daha iyi bilenler, mesela Grindelwald isminin ilk olarak "Harry Potter ve Felsefe Taşı"nda geçtiğini hatırlayanlar kuşkusuz daha çok zevk alacak.
Star
Fantastik Canavarlar: Grindelwald’ın Suçları filmini ilkinden daha fazla beğendim. Bunun en büyük sebeplerinden biri de Harry Potter dünyasının bu bölümde daha etkin olması. Hatta öyle ki filmin ana karakterlerinden biri bizim Dumbledore. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu, onun müdürü Dumbledore karşımıza çıkınca filme farklı bakıyoruz tabii. Dumbledore’un bu sefer gençliğini seyredeceğiz, Jude Law bu role çok yakışmış. Kötü adam ise ilk filmdeki Gellert Grindelwald. Johny Depp’in canlandırdığı bu karakter ilk filmin sonunda yakalanmış ve hapse atılmıştı. Depp ilk filmde öyle ahım şahım bir performans göstermemişti ama renk katmıştı. İkinci filmde de olacağı ortaya çıkınca Depp’in ismi üzerinden filmi karalama kampanyaları başladı.
Sabah
İlk filmin yönetmeni David Yates yine işine hakim. Harry Potter filmlerini de yönettiği için ilk filmde de ikinci filmde de atmosfer ve görsel olarak aynı dünyayı bize tekrar kuruyor ve fantastik bir ortamda hikayeyi inandırıcı kılabiliyor. İkinci filmde J. K. Rowling hikayeyi, Newt ve Grindelwald arasındaki mücadeleyi katmanlı hale getirmeyi başarıyor. Böylece seri toparlanıyor. Fakat işin bir başka boyutu var. O da son derece tartışmaya açık. X-Men (Magneto), Yenilmezler (Thanos) serisinde beliren, kendi türünü özgürleştirmek için insanları yok etmeyi amaçlayan kötü adam prototipi bu filmde de Grindelwald üzerinden ortaya çıkıyor. İnsanın doğasında kötülük olduğu, kendi haline bırakınca da birbiriyle mücadele ettiği, en iyisinin onların elinden yönetim gücü almak hatta onları yok etmek düşüncesi bu tip kötü adamların ana fikri. Yani uzaktan soykırım fikrini aşılıyor bu kötü adamlar...