En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Aamir Khan
Takipçi
465 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
20 Ocak 2023 tarihinde eklendi
Bende güzel bi tat bıraktı bilmiyorum ana karakter çok duygusuz ve soğuk görünse bile ben hikayeden gerekli duyguları aldım. Ama final hoşuma gitmedi döngünün deüişmesi gerekmiyordu olduğu gibi devam etmesi daha lezzetli olacaktı. William ile karşılaştığı sahne efsaneydi izlenir...
Kesinlikle kendini sonuna kadar izletebilen filmlerden ama aksiyonu ya da yarattığı merak sayesinde değil, düşünülmüş konunun güzelliği sebebiyle. Hem de bu romantik konu, seyreltilmiş bilim kırıntılarından kenar süsü yapılarak yazılmış. Başroldeki Blake Lively'nin kaliteli oyunuyla da, standart romantik dram filmlerinden kendini ayırmış. Mutlaka öneririm.
En başından en sonuna neler olacağını tahmin edebiliyorsunuz aslında, en azından kafanızda kurduklarınız diyeyim doğru çıkıyor. Çekimler ve mekanlar, yıllar sonra kar yağması falan güzel düşünülmüş incelikler lakin vakit geçirmek için izlenecek bir film.
Daha önce farklı tarzları ile izlediğimiz bir konuya biraz farklı bir hikaye katarak aktarmışlar. Ters yaşlanmayı The Curious Case of Benjamin Button filmi ile yine ölümsüzlük, çağlar ötesi yaşamayı da The Man from Earth filmi ile izlemiştim. Bu film hangisine daha çok beziyor derseniz The Man from Earth ile daha fazla ortak noktası var. Ama o film çok başkadır. Orada yaşanan olayın neden olduğu bilinmez ama üzerine yapılan tartışmalar ile zihninizi zorlar. Burada ise bir olay sonrasında ölümsüz olur ve bu durumdan dolayı göçebe yaşamaya başlar. Aslında güzel ve farklı anlatımı ile başlayan film nedense sonrasında o seviyeyi tutturamadı. Ve ikinci bölümde film biraz sıradanlaştı. Seviyesini arttırıp finale doğru efsaneleşecekken, seviyesini düşürüp sıradan bir film haline döndü ne yazık ki.
Ama filmi izlemek için bir tek neden bile yeter o da, Blake Lively. Adaline Bowman rolünü adeta yaşamış. Karakterin ötesinde saf güzelliği ve narin yapısı, sakin ve bir o kadar neşeli oyunculuğu ile filmi bir adım öteye taşımış. Gerçekten bu kadının daha çok filmlerde oynaması lazım. Bir kaç tane daha kaliteli oyuncu vardı ama filmi tek başına sırtlamıştı. Lee Toland Krieger daha çömez bir yönetmen. Henüz 3. filmi ama ilerisi için umutlu bakılabilir. Fena bir film değil. Özellikle başlardaki o masalsı anlatımını çok beğendim. Her ne kadar sonrasında bozsada. İyi seyirler... 6.6/10
Kabul etmek gerekir ki Blake Lively'nin baş rolünde yer almış olduğu bir filme "hafif", "çerezlik" gözüyle bakmamak mümkün değildir. "Gossip Girl" ile hayatımıza giren, bu çıkışından sonra canlandırdığı hemen hemen tüm rollerde belli kalıpların içine sıkışmış sarışın ve güzel yardımcı oyuncu performansı ile fazla da fark yaratmayı başaramayan bir oyuncu kendisi. "The Age of Adaline"a da farklı bakmak için bir sebep yok iken, bir iki yerde "fena olmadığını" duyduğumdan izlemeyi tercih ettim. Lively önceki işlerine göre daha olgun, daha oturmuş bir performans sergilemiş. Filmi tek başına götürmeyi başarıyor nihayetinde. Tabii ki Harrison Ford efsanesinin de bir noktada dahil olması ile kadro daha da güçleniyor. Çok da çarpıcı olmayan, hatta pek çok durum tahmin edilebilir idi, ancak rahat izlenen bir yapım olmuş. Çekimleri, renk kullanımlarını oldukça beğendim.
Daha önce Celeste and Jesse Forever'dan tanıdığımız Lee Toland Krieger'in yönetmen koltuğunda oturduğu filmde, Blake Lively, Ellen Brustyn ve Harrison Ford gibi ünlü isimler de yer alıyor.
Henüz 29 yaşında olan Adaline Bowman, geçirdiği bir trafik kazası sonucunda sıradışı bir şekilde yaşlanmamaya başlar. Bu olayın ardından sırrını kimsenin öğrenmemesi için sıklıkla taşınır, insanlardan kaçar. Yalnız bir yaşam sürerken bir davette Ellis Jones ile tanışır. Ellis ve Adaline zaman geçtikçe birbirlerine bağlanırlar ama Adaline'nin sırrı ilişkilerini ve kendisini ikilimlere sürükler. Adaline, kazadan beri ilk defa hayatını tekrar yaşamaya başlayacak ve Ellis'le birlikte olmaya devam mı edecektir, yoksa her zamanki gibi kaçacak mıdır?
Senaryoda tatmin edici olmayan bazı noktalar var ve bu noktaların telafisi için pek de özen gösterilmemiş. Çok fazla raslantıya yer verilmiş olması bu noktalardan biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki zaten baştan tatmin etmeyen senaryo, izleyicinin filmden aldığı zevki düşürmeye başlıyor. Final ise tam bir hayal kırıklığı; senaryoyu toplamaya çalışmaktansa izleyiciye istediğini vermek amaçlanmış ve son derece klişe bir finale imza atılmış. Ama bu iki noktayı saymazsak ilgi çekici bir senaryo olduğunu söylemek mümkün.
Adaline'nin anılarında geri dönüşler yapılması ise başarılı bir şekilde uygulanmış ancak bazı yerlerde de düzensizliğe ve filmin dağılmasına neden olmuş. Filmde dikkatimi çeken bir diğer unsur ise kayda değer ve izlerken gerçekten büyük bir zevk veren çekim teknikleri. Bu çekim tekniklerini maalesef filmin her yerinde göremiyoruz ama birkaç sahnede gözüme çarptı ve hoşuma gitti.
Oyunculuklar, senaryoyu biraz da olsa toparlamış. Özellikle de Blake Lively, karakterinin duygularını, içinde olduğu psikolojik durumu ve yaşının getirdiği o bilge havayı kameraya çok iyi yansıtmış. Zarafeti ve şıklığı ise de bu davranışlarını bir bütün haline getirerek her şeyi harmanlamış. Harrison Ford da aynı şekilde, uyumlu bir performans sergilemişler. Michiel Huisman (Ellis) ise onların yanında biraz daha amatör kaçmasına rağmen kötü bir iş çıkarmamış.
Kısacası klişe finaline ve senaryodaki aksaklıklara rağmen, romantik film severlere farklı bir deneyim yaşatacak bir yapım The Age of Adaline.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.