Yeşil Yol çok iyi bir film mi? Hayır.Kötü bir film mi? Hayır.İyi bir film mi? Evet.Öncelikle şunu söylemeliyim ki film,ana konusundan başka bir kaç alt konuya ayrılıyor ve bu alt konularla uğraşırken kendi esas konusunu göz ardı ediyor.Ben seyrederken ’’bu konular nasıl birbirine bağlanacak?’’ diye çok merak ettim açıkçası.Ancak yönetmen filmin finaline doğru bunları bir güzel topluyor ve önümüze koyuyor.Bunu da yapabilmek için ustalık gerekiyor tabii.’’Yeşil Yol’’ kimi sahnelerinde derinden etkiliyor izleyicisini.Eğer izleyecekseniz mendillerinizi hazırlayın.Gözyaşlarına boğulabilirsiniz. 8/10
Stephen Kingin harika romanından Frank Darabontun uyarladığı büyük bir başyapıt.Etkileyici anlatımı, inanılmaz oyuncu performansları, sarsıcı idam sahneleriyel akıldan çıkmıyacak bir drama.
her insanın hayatında 1 defa olsun izlemesi gereken filmlerden biri. izlediğim en iyi dram filmlerindentom hanksin filmleri ne zaman kötü ki zaten? adamın adını görmem filmini izlemem için yeterli bir sebep.
usta yazarstephen kingin aynı adlı kitabından sinemaya uyarlanan bu filmi hala izlemeyen var mı acaba? müthiş bir kurgu, akıcı bir senaryo ve tekrar tekrar izlenip hayran olunacak olan oyunculuklar filmi ilk izlediğimde başıma ağrı girdiğini hatırlıyorum. çok değişik hissetmiştim kendimi sarhoş olmuştum resmen. 2 gün gün etkisinden çıkamadım. resmen ağzıma etmişti yani. şimdi hatırlayınca tekrar bi tuhaf, gözlerim filan doldu. o kadar etkilenmiştim ki anlatamam.
insanların; pislikleri, acımasızlıkları, hainlikleri, merhametsizlikleri ve hırslarıyla dünyayı ne hale getirdiklerini anlatmış bize film. yani ben bunu anladım.
tüm suçsuzluğuna rağmen ölüme mahkum olan, kocaman ve korkunç gibi görünen, bir çocuk saflığında olan coffey rolünde, hayatının oyununu oynamış olan özel insan filmin kahramanı ve filmi sürükleyen isim. yeteri kadar pisletilmiş dünyada mucizelerin olduğunu bize hatırlatan karakterin ta kendisi. en koyu gecede bile dikkatli bakarsak yıldızları görebileceğimizi söylüyor bize, film boyunca.
filmle ilgili çıkarımlarım şöyle: -john coffey karakterinin iyileştirme özelliği, insanların hala iyi bir kalbe sahip olabileceğine vurgu yapıyor.
-john coffeynin devasa görüntüsü içine kapanık ve zenci oluşu insanlara göre onun suçlu olma ihtimalini kuvvetlendirirken fiziksel görüntünün bir hiç olduğunu anlatmış bence. gerçek katil; bebek yüzlü, geveze, beyaz bir tene sahipti esasında. filmin en etkileyici sahnesi, coffeynin tom hanksin elini tutup "sende görmelisin ben hergün bunları görüyorum. bununla yaşamak nasıl biliyor musun" diye elini sıktığı ve tüm gerçekleri ona gösterdiği sahneydi sanırım. filmin en nefret edilen karakteri o haysiyetsiz gardiyan wetcherdır eminim. kötülüğün, filmdeki simgelerinden olan wetcher ve wetcher gibi merhametsizlerin elinde kaybolan hayatlar olmuyor mu gerçek yaşamda da?..
bu filme puan verenleri cok merak ediyorum aslında.her şeyi ile mükemmel bir film 1010 luk bir film ben herşeyi ile 1o verdim.Puan kıranlar acaba neresinden kırıyorlar anlamış değilim.
Oyunculuk,senaryo her şey harika ve o eski tarz filmlerin havasını yansıtmayı çok iyi başarmış Her ne kadar John Coffeynin iki küçük kızı öldürüp öldürmeme konusu askıda kalmış olsa dahi kesinlikle izlenmesi gereken bir film.10/10
Tek kelime ile mükemmel bir film Michael Clarke Duncan oyunculuğu ile tom hanksi resmen gölgede bırakmış, şu geçen 12 yılda Michael Clarke Duncanın yıldızlaşdığını görmemek çok üzücü...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.