İksir - Beyazperde.com eleştirisi : Gerçek ve animasyon bir arada!

İksi'i izlerken esprilerin ve olay örgüsünün çocuk algısına çok yakın olduğunu düşündüm. Sonra filmle ilgili ayrıntılara göz atarken senaryonun yazım aşamasında çocukların fazlaca işin içinde olduğunu öğrendim, doğru bir çalışma tarzı olmuş. Senaryo işin içine katılan onca sihir, dünyayı geçirme çabasındaki kötü adam ve konuşan hayvanlara rağmen gayet sade ve anlaşılır. Bunda da repliklerin açık ve net olması yatıyor.

Yarı animasyon diyebileceğimiz filmde hayvan karakterlerin animasyon olduğu ve başarılı bir biçimde filmin içine yerleştirildiğini söyleyebilirim. Tabii film bu yanıyla 1988 yapımı Robert Zemeckis imzalı Who Framer Roger Rabbit’i akla getirmiyor değil. Elbette aşık atmaları imkansız, zaten İksir’in hayvan karakterler için düşüneceği başka bir yöntem olamazdı. Ama Who Framer Roger Rabbit öyle şaşaalı bir biçimde çıkmıştı ki karşımıza etkilenmemek imkansızdı. Live action ve animasyon deneyimli ellerde pek güzel raksetmişti.

Keremcem’in başolde olduğu film anlaşamayan iki kardeş üzerinden dostluk, birlik, beraberlik ve paylaşım duygularını irdelemeye çalışıyor ve bu süreçte iki kardeşin duygularını sınıyor sürekli. Filmdeki hayvan seçimi de biraz Bremen Mızıkacıları tarzında yapılmış. Onlar üst üste binip bir görüntü oluşturmasalar da filmin bir yerinde bir ayı kostümünün içinde eşek olmadan bir araya geliyorlar. Hayvanlar içindeki en ilgi çekici karakter ise horoz. Birçok duyguyu aynı anda yaşayan ve kendisini insan sanan horozun komiklikleri hikayeyi zaman zaman rahatlatıyor diyebiliriz.

Filmde itiraz edeceğim noktalardan birisi ise hep dünyayı ele geçirmek isteyen kötü adamların olması. Dünyayı ele geçirip ne yapacağını bilmediğimiz bu adam /adamlar hep birşeylerin peşinde, bir formül üretme ve başarısız olma kapasitesindedir. Filmde kötü adamın saf yardımcısını oynayan karakterin komik olma çabalarını da, çocuksu bir bakış açısı içinde değerlendirmek istiyorum sadece. 

Filmin çekim mekanları içinde en çok Keremcem ve Buse’nin dedesinin evini sevdim, sonuçta o masalsı havayı yakalamayı başarmış bir mekandı. Bu tarz filmlerde ne kadar masalsı, fantastik hava yakalanırsa çocukların o derece ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Bu konuda biraz daha dikkatli davranılabilinirdi. Bir de filmin çok az olsa görünen faresi gerçekti sanırım! Filmin yönetmeni Birkan Uz geçen yıl vizyona girenNeva’nın yönetmeni. Aynı zamanda bir roman uyarlaması olan As Maça filmini de çekeceğini biliyoruz.

Sonuçta animasyonun biz de gideceği nokta az çok belli. İnsanların arasına karışmış animasyon karakterler üzerinden konuşurken onların doğru düzgün tasvir edilmesi bile beğeni anlamında bizi memnun ediyor, aslında alınacak çok yol var bu konuda. Ama beli bir özen seviyesi de tutturulmaya çalışılmış. Son olarak İksir filmiyle ilgili şunu söyleyebilirim, çocukların görmesi ve deneyimlemesi gereken bir film olarak bu hafta sinemalarda.

twitter.com/BanuBozdemir