Hesabım
    Galaksinin Koruyucuları 2
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Galaksinin Koruyucuları 2

    Kainatın Seksenler Partisi Devam Ediyor!

    Yazar: Fatih Yürür

    Halihazırda kainatın en renkli ekibi olma konusunda liderliği elinde tutan Galaksinin Koruyucuları geri döndü! Hem Marvel sinematik evreni hem de genel anlamda eğlence sineması adına temiz bir zafer olan ilk filmin ardından baloya katılan ekip de haliyle kalabalıklaştı. Serinin meraklıları gönüllerini ferah tutabilir çünkü evrenin bu fazlasıyla başına buyruk koruyucu timi en az ilki kadar iddialı bir macera vadediyor!

    Marvel Studios’un bağımsızlığını ilan ettikten sonra kazandığı hareket kabiliyetinin kanlı canlı kanıtı olan ilk Galaksinin Koruyucuları filmi, büyük bir riskle birlikte stüdyonun kafa ekibinin de cesaretlenmesini sağlamıştı. Tim Miller’ın yönetmen koltuğuna oturduğu ve sinematik evrenin daha cesur suları kulaçlamasını sağlayan Deadpool, işte bu gövde gösterisinin ardından yeşeren ürünlerden en toramanıydı. Bu başarının önemli bir kısmını James Gunn’ın kalemine de borçlu olduğumuzu inkâr etmenin pek de bir anlamı yok aslında!

    Malumunuz karşımızda sinematik evren adına bir başka “kritik halka” daha duruyor. Marvel alemini çorba gibi karıştıracak olan Thanos’a bir adım daha yaklaştığımız ve şizofren tanrının sonsuzluk taşları hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğumuz ilk filmin ardından, yönetmen James Gunn’ın ikinci filmle birlikte nasıl bir anlatı rotası izleyeceği merak edilir olmuştu. Bu arada, bahsi geçen taşların bir kısmını Thor ve Doctor Strange filmlerinde de görmüştük. Serinin yeni filmi ile birlikte Thanos ile aramızdaki mesafe biraz daha kısalıyor ve 2018 yılında vizyona girecek olan Avengers: Infinity War ikilemesinin ilk halkasında nelerle karşılaşacağımız konusunda, dolaylı yoldan da olsa biraz daha bilgi sahibi oluyoruz.

    Yalnız bu detaylar ile birlikte Galaksinin Koruyucuları serisinin yeni halkasının, salt Infinity War’ın akıbetine odaklı bir boşluk doldurma görevi üstlendiğini düşünmek yanlış olur. Bir taraftan ekibin lideri Peter Quill – nam-ı diğer Star-Lord’un dünyevi köklerine yolculuk ederken, diğer taraftan da Thanos’un hanım kızları olan Gamora ve Nebula’nın kıyasıya mücadelesine tanık oluyoruz. Aynı zamanda Rocket Raccoon ve Yondu da öykünün kritik sacayaklarını kucaklayarak, izleyicinin beklediğinden çok daha ağır bir dramatik yükün altına giriyorlar. Özetleyecek olursak; karşımızdaki ekip salt dış uzay goygoyuna soyunmuş bir grup uyumsuz savaşçıdan çok çok daha fazlası haline geliyor. Bütün bunlara ek olarak Baby Groot “günlük sevimli kedi videosu” kotamızı hızlıca doldururken, Drax’ın profesyonel trollemeleri daha düşük yaş aralığındaki izleyiciyi de maceraya davet ediyor.

    Galaksinin Koruyucuları 2, genel anlamda Marvel sinematik evreni adına neredeyse trajik kabul edilen bir başka sorunun da ufak ufak üstesinden geliyor. Bu zamana kadar karizmatik kötüler konusunda kısmen cimri davranan Marvel’ın yaratıcı timi, bu sefer daha derinlikli kötü karakterlerin de desteğiyle ekibin başını alabildiğine ağrıtıyor. Filmografisi pek de etli butlu olmayan Chris Sullivan’ın büyük bir keyifle canlandırdığı Taserface, bahsi geçen kötüler listesindeki “ara sıcaklar” menüsünün en leziz parçası diyebiliriz. Karen Gillian’ın hayat verdiği Nebula, şizofren tanrı Thanos’un karakterinin peliküle nasıl işleneceği konusunda önemli ipuçları verirken; Sovereign kraliçesi olan Ayesha ise gelecekte nasıl bir tehdit oluşturabileceğini açık etmekten çekinmiyor.

    Bu nispeten zengin “kötüler” listesinin en ağır topu ise Kurt Russell’ın perdeye taşıdığı, Peter Quill’in babası, her şeye kadir Ego! Tanrısal güçlere sahip olan Ego ile olan mücadele, bir sonraki aşamada Avengers ekibiyle güç birliği yapacak olan ekibin Thanos’a karşı girişecekleri topyekün savaşın bir nevi demosu gibi duruyor adeta! Peter ve Ego’nun baba-oğul münasebeti ise; tıpkı Gamora – Nebula çatışması gibi öykünün dramatik hamurunu yoğuruyor. Diğer taraftan Sylvester Stalonne’un Stakar Qgord nam-ı diğer Starhawk olarak filmde şöyle bir görünmüş olması bizleri mest etse de; tam 28 yıl sonra Tango ile Cash’i beyazperdede karşı karşıya görememiş olmak içimize oturmadı dersek, inanın büyük yalan söylemiş oluruz!

    İlk filmin en can alıcı kısmı hiç kuşkusuz 70’li ve 80’li yıllardan özene bezene neşterlenmiş olan muhteşem müzikleriydi. Bu geleneğin, serisinin ikinci filminde de bozulmayacağının sinyallerini Fleetwood Mac’in “The Chain” parçasını fragmanlarda duyduğumuzda anlamıştık anlamasına da; bu kadar yerinde bir seçkiyi de beklemiyorduk hani! Drax’ın hınzırca Peter’ın yanına yanaşarak kurduğu bir cümle vardı hani:

         “Evrende iki tür şey vardır, dans edenler ve dans etmeyenler”

    İşte izleyicinin büyük bir kısmını Drax’ın genellemesinin ilk kategorisine sokacak şahane bir seçkisi var filmin!

    Avengers: Infinity War öncesindeki son çıkışlardan biri olan Galaksinin Koruyucuları 2, oldukça renkli, hınzır, eğlenceli ve bir taraftan da Marvel cenahının son zamanlardaki en hüzünlü hikayelerinden birine ev sahipliği yapıyor. Eh! Disney faktörünün kısıtlayıcı kriterlerinden çok da bağımsız bir devam halkası beklemiyorduk fakat bu haliyle bile fazlasıyla tatmin edici bir öykü duruyor karşımızda. Filmin hemen ardından peş peşe perdede patlayacak olan after credit seçkisi için ayrıca uyarı yapmama da gerek yoktur diye tahmin ediyorum. Eh! Geçtiğimiz günlerde James Gunn tarafından üçüncü filmin müjdesini de aldığımıza göre gönül rahatlığıyla dansımıza devam edebiliriz!

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top