Hesabım
    Viena and the Fantomes
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Viena and the Fantomes hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    “Viena and the Fantomes”, senaryosunu da yazan ve “Miss Bala” (2011) dan bu yana takibimizde olan Meksikalı sinemacı Gerardo Naranjo’nun yönetmen koltuğunda oturduğu, tamamı İngilizce çekilen ve "gerilimin" şov yaptığı ilk uzun metrajlı sinema filmi…

    Daha yorumun en başındayken hemen uyarımızı yapmış olalım:

    Şöyle ki; bu yol hikâyesinde, istisnasız tamamı konservatuvar mezunu müzisyenlerden oluşan ve icra ettikleri eserler nedeniyle hataya tamamen kapalı olan dünyaca ünlü bir senfoni orkestrasının Amerika turnesi değil tam tersine “alkol”, “uyuşturucu” ve “seks” batağına saplanmış “The Fantomes / Hayaletler” isimli bir punk grubunun, "duvara toslamaları" kaçınılmaz olan “+18” bir biçimdeki umutsuzca çırpınışı anlatılıyor…

    Eminiz bugüne kadar yeryüzünden, Naranjo’nun hikâyesindeki ekibe benzer adını dahi duymadığımız binlercesi de gelip geçti…

    O yüzden de eğer oyuncuların performansı ve yönetmenin kurgusu yerine sonuca hiçbir etkisi bulunmayan bu türden gereksiz detaylara takılanlardansanız, bu filmden kesinlikle uzak durmalısınız diyelim ve yorumumuza başlayalım…

    Filmin adının yarısına sahip olan bu söz konusu “Hayaletler”, vokalde Albert (“Three Billboards Outside Ebbing, Missouri” – 2017’den tanıdığımız Caleb Landry Jones), vurmalılar da Freddy (Jeremy Allen White) ve tuşlulardaki Paul’den (aynı zamanda filmin üç editöründen biri olan Ryan LeBoeuf) oluşmaktadır…

    Nihai hedefteki menajer ve finansör Monroe’ya (Jon Bernthal) ulaşılmak üzere çıkılan yolda, her biri bu grup üyelerinden birine ve varsa sevgililerine tahsis edilmiş olan üç karavan ile kamp alanlarında park edilmek suretiyle gezgin bir koloni gibi yaşanılmaktadır…

    Elbette arka planda, yemeğinden bulaşığına, çamaşırından tuvalet temizliğine kadar yapılması gereken daha pek çok hizmet de bulunduğu için gruba yapacak başka herhangi bir işi bulunmayan ve karın tokluğuna çalışacak gönüllü yardımcılarda kabul edilmektedir…

    Gelin isterseniz grup üyesi üçlünün dışında kalan bu karakterleri de kısaca tanıyalım…

    Paul tek takılıyor…

    Albert’ın sevgilisi, alınan tüm kararlarda grup üyeleri kadar belirleyici bir role sahip olan Madge’dir (Zoë Kravitz)…

    Freddy’nin karavanının değişmezi ise, “Westworld” un (2016 – 2020) yıldızlarından Evan Rachel Wood’un canlandırdığı Susi…

    Etrafta ona buna bulaşarak dolanan Boyer (Philip Ettinger) denilen bir serseri mevcut ama onu ciddiye alıp bahsini etmeye bile değmez…

    Rebecca (Olivia Luccardi) ile Loona (Sarah Steele) sessiz sedasız, etliye sütlüye karışmadan kendi işlerine bakan iki hanım hanımcık genç kızdır…

    Kampta, yıldızı “Fear the Walking Dead” (2015 – 2018) dizisi ile parlayan Frank Dillane’nin oynadığı, ayak işlerine koşuşturan ve Viena (Dakota Fanning) aralarına katıldığı andan itibaren kendisinden ilgisini esirgemeyen Keyes’de bulunmaktadır…

    Buraya kadar her şey normal ve yolunda gitmektedir…

    Ne zaman ki, kadınsı içgüdülerle bir şeylerden şüphelenerek Freddy’i kaybetmekten korkan Susi, kancayı Viena’ya takarak onu kamptan kovar…

    İşte o andan itibaren de “Su testisi, suyolunda kırılır” misali gelişecek olan filmdeki olaylar da kendiliğinden başlar…

    Ki, zaten dakika daha 26 ve geride içinde ciddi anlamda “sürpriz kırılmalar” ile “şok bir final” de barındıran 70 dakika daha var…

    Tabii, her zaman olduğu gibi onları keşfetme işini yine sizlere bıraktık…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top