HES var, pes etmek yok
Yazar: Alper Turgut“Bizum Hoca”, Karadeniz işi bir komedi, hamsiye, futbola, doğaya ve kendisiyle bile dalgasını geçebilecek hoşgörüye dair. Bu bir direniş komedisi, çünkü ciddiyetle izah edemiyorsan bir meseleyi, mizahla vereceksin, güldürürken düşündüreceksin.
Filmin yönetmenliğini Serkan Acar ve Yılmaz Okumuş, birlikte sırtlamışlar. Daha önce yine Trabzon işi; Sümela'nın Şifresi Temel ve Moskova'nın Şifresi: Temel’i yazan Yılmaz Okumuş, Bizum Hoca’nın senaryosunu kaleme almış, filmin müziklerini ise Kemal Sahir Gürler üstlenmiş. Geniş oyuncu kadrosunda Cezmi Baskın, Levent Ülgen, Serhat Özcan, Sabriye Kara, Erdem Baş, Seymen Aydın, Mehmet Usta Şamil Kafkas, Adem Yılmaz, Özge Gürel, Semih Habiboğlu, Volkan Girgin ve İsrafil Köse gibi pek çok isim var. Hatta ünlü futbolcular Florent Malouda ve Jose Bosingwa ile Trabzonspor’un eski topçusu İbrahim Yattara da filme destek atmışlar. Kadroyu kalabalık tutunca, haliyle iyi oynayanlar, daha iyi oynayanlar, kötü performans sergileyenler, daha kötü performans sergileyenler de olacak, lakin genele bakınca, evet diyorsun, tamam diyorsun, sonra acemiliklere bile gülüyorsun.
Komedi, günümüzde ve memleket gerçeğinde, sinemalarımızda en çok rağbet gören tür, süreç malumunuz, ahali, dizilerden ve spordan çok, bugünlerde ses kasetlerini konuşuyor, akıl ve ruh sağlığımızı korumak zorundayız, insanlarımızın gülmeye, eğlenmeye, keyiflenmeye çok ihtiyacı var.
Öte yandan gerçeklerden de kaçamayız, çünkü derelerimiz kuruyor, balıklarımız ölüyor, Türkiye’nin ciğeri Karadeniz, nefessiz kalıyor resmen! İşte bu sebepten, artık seriye bağlayan ve hiçbir meselesi olmayan kaba güldürüler yerine, Bizum Hoca gibi, HES (Hidrolik Elektrik Santralı) karşıtı olan, yani hayati önemde bir derdi tasası bulunan filmler çoğalsa keşke… Orman ve Su işleri Bakanlığı, Karadeniz’de 95 HES’in çalıştığını, inşa aşamasında 58 HES’in bulunduğunu, proje, fizibilite, ön inceleme aşamasında ise 253 HES projesinin yer aldığını açıklıyor. Evet, bir süre sonra maliyeti 16 milyar dolar olan 406 HES, derelere ve doğal yaşama musallat olacak.
Dönelim filmimize, Trabzon’un bir köyü, kadrolu imamın gelmesini bekler, ancak namaz beklemez. İmam gecikince, köylüler de camide arkasında saf tutmak için Bizum Hoca’yı ikna ederler. Sonra her şey üst üste gelir, Bizum Hoca, hem köyün imamı, hem de direnişin önderi olur…
Başta önyargı ile yaklaştım, beklentimi düşük tuttum, ama film beni şaşırttı, hatta kahkaha attırdı. Bugüne dek seyrettiğim, en Karadenizli film bu, hakkını teslim edeyim. Ötesinde din odaklı topluma göndermeler, futbolun bir kentin nasıl dayanma gücü olduğuna dair göstergeler. Evet, direniş, umuda eşdeğer… Kesinlikle, seyredilesi…