1995 yapımı aynı adlı anime ve mangadan uyarlanan Ghost In The Shell, özellikle de anime hayranları için çok özel bir yapım. Çünkü Ghost In The Shell, çıktığı ilk zamanlarda anime filmlerinin popülerliğini arttırıp sinema konusunda büyük bir adım atmıştı. Ve bundan 22 yıl sonra Hollywood, nihayet bu animeyi bir filme çevirmeye karar verdi. Ama bu konuda biraz endişelerim vardı.
Öncelikle animesiyle aynı olan filmin konusu şöyle: "Uzak bir gelecekte, türünün ilk ve en iyi örneği olan Binbaşı, çalıştığı departmanın suçluları durdurmak için yaratmış olduğu bir robottur. Şehirde suçluluk seviyesi, insanların beynini hacklemeye kadar gelince Binbaşı, bu olayların arkasında kim olduğunu bulmaya çalışır. Ama aynı zamanda hafızasıyla ilgili ufak sorunlar yaşıyordur ve bir yandan da geçmişiyle ilgili bir bağlantı yakalamaya çalışır."
Ghost In The Shell'in orijinal animesi, 83 dakikalık kısa süresine rağmen çok şey anlatan, oldukça karışık ama bir yandan da muhteşem bir animasyondu. Ben, animeye herkes kadar hayran olmasam da görselliklerini ve temalarını çok takdir etmiştim.
Ama dediğim gibi, bu filme girerken aklımda bir sürü endişe vardı. Ghost In The Shell, içinde bir sürü fırsat bulunduran bir anime fakat ben Hollywood'un bir animeyi sinema filmine rezalet bir şekilde uyarladığını daha önce görmüştüm (mesela Dragonball Evolution). Peki, film nasıldı? Eleştirmenlerin aksine, ben Ghost In The Shell'i oldukça beğendim. Film, hikayesi konusunda sıkıntılar yaşasa da genel anlamda bu filmin, orijinaline sadık kalınmış olan, Hollywood'un yaptığı gelmiş geçmiş en iyi uyarlamalardan birisi olduğunu düşünüyorum.
Önce iyi yanlardan başlayalım. Herkesin bahsettiği gibi, bu filmdeki görsel efektler (1-2 sahne dışında) genelde inanılmaz. Özellikle de şehrin dizaynı, tam animedeki gibiydi. Ghost In The Shell evreninin büyük bütçeli bir filmde hayata geçişini görmek harikaydı. Sırf bu yüzden Ghost In The Shell, inanılmaz bir görsel şölen.
Ghost In The Shell'in animesinin müziklerine bayılmıştım fakat besteci Clint Mansell, bu filmde inanılmaz bir iş çıkartmış. Hatta bu filmin müzikleri, animeden çok daha iyiydi diyebilirdim. Ayrıca orijinal animenin açılış şarkısını bu filmin bitiş jeneriğinde yeniden duymak da oldukça hoştu.
Bu filme girerken endişelerimden birisi de, filmin sadece animeye benzeyip aynı derinliği taşıyamayacak oluşuydu. Ama film bu konuda harika bir iş çıkartmış. Animede olduğu gibi bu film de insanı insan yapan özelliklere dikkat çekip oldukça derin temalara değiniyor. Gerçi bu film, sonuç itibariyle orijinal animeyle tam olarak aynı derinliği taşıyamasa bile ekibin bu filmde gerçekten denediğini görebiliyorsunuz ve ortaya çıkan sonuç benim için tatmin ediciydi.
Orijinal animeyle ilgili olan sorunlarımdan birisi, ana karakter Binbaşı'nın o kadar ilginç olmayıp kişiliğinin biraz arka planda kalıyor olmasıydı. Bu filmse konusunun yanı sıra, Binbaşı'na daha fazla zaman ayırıp geçmişine odaklanmış. Bu sayede Binbaşı'yı orijinal filmden daha iyi bir şekilde anlayabiliyorsunuz. Böylece film daha da ilginç bir hale gelmiş.
Normalde bunu konuşmayacaktım ama bu konuyla ilgili çok fazla tartışma var. Ghost In The Shell, bir anime olduğu için başrole Scarlett Johansson gibi bir Amerikalı bir oyuncu seçilince herkes ayaklanıverdi. Bunu hiç anlayamıyorum doğrusu. Ben sadece oyuncunun rolü nasıl oynadığına bakıyorum ve bu durumda, Scarlett Johansson gerçekten de iyi bir iş çıkartmış. Karakteri bir robot olduğu için oyunculuğunda sıra dışı bir şey olmasa da role tam uymuş bence. Aynı zamanda Batou'yu canlandıran Pilou Asbæk de tıpkı orijinal animedeki gibiydi. Juliette Binoche'nin karakteri orijinal animede yoktu ama bu film için oldukça iyi bir ekleme olmuş bence.
Şimdi de kötü yanlara değinelim. Ghost In The Shell, bazı konularda orijinal animedeki materyalleri kullanmadığı için filmin tonunun yavaşladığını hissedebiliyorsunuz. Bu yüzden de her ne kadar Ghost In The Shell'in bu versiyonu, animesine göre daha fazla şey barındırsa da temponun biraz durağanlığı ve süresin,n daha uzun oluşu yüzünden anime gibi yeniden izleyeceğimi pek zannetmiyorum. Ayrıca, eğer orijinal animeyi izlemeden bu filmi izleyecekseniz, elde ettiğiniz sonuçtan nefret edeceğinize eminim. Bu filmi klişe ve sıkıcı bulabilirsiniz. Bu yüzden Ghost In The Shell'in bu versiyonunu izlemeden önce size şiddetle animesini izlemenizi tavsiye ediyorum. Bu sayede animedeki temalar daha anlaşılır oluyor ve bu filmi daha fazla takdir ediyorsunuz.
Kısacası Ghost In The Shell, herkese göre bir film değil. Yaratılan dünya ve görsel efektler açısından neredeyse kusursuz bir film. Oyunculuklar tıpkı orijinal anime ve mangadaki gibi, senaryo yine orijinal animedeki gibi derin fikirleri taşıyor. Aynı zamanda hikaye daha anlaşılır bir hale getirilmiş ve Binbaşı karakterine daha fazla şey eklenmiş. Tempo bir süre yavaşlıyor olsa da genel anlamda Ghost In The Shell, Hollywood'un açık ara en iyi anime uyarlaması. Eğer animeyi seviyorsanız, bu filmi de seveceksiniz. Geri kalan herkese de ilk önce animeyi, sonra da bu filmi izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum. İyi seyirler.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Özellikle de IMAX'de belli olan görsel efektler, yaratılan dünya.
+ Scarlett Johansson, Pilou Asbæk'in tıpkı orijinal animedeki gibi olması.
+ Aksiyon sahneleri, senaryonun düşündüren yapısını kaybetmemiş olması.
+ Binbaşı karakterine eklenen geçmiş.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Süresinin biraz uzun olup temponun bazı yerlerde yavaşlaması.
- Tam olarak orijinal animenin verdiği etkiyi vermiyor (ama yine de oldukça yakın sayılır).
TOPLAM PUAN: 7.5/10