Mon Roi, erkek ile kadın ilişkisini bütün detaylarıyla anlatan bir film kısaca. Bu filmi sinemada izlerken bu filmin yapılma amacını düşündüm. "Bir mesajı var mıydı?", "İçine yaratıcı şeyler kattı mı?" gibi soruları düşündüm ama bir cevabını bulamadım. Bu filmin tek amacı, sadece bir çiftin yaşadıklarını anlatmak. Bunlar tam olarak "örnek" bir çift olmasa da, "aşık" bir çift. Film de kendi amacında kesinlikle başarıya ulaşmış.
Başroldeki Vincent Cassel ve Emmanuelle Bercot, müthiş bir çıkartmış öncelikle. Performansları o kadar iyiydi ki, resmen o karakterlerin kendisini izliyormuşum gibi hissettim. Aralarındaki tutkuyu ve sevgiyi dibine kadar hissediyorsunuz. Özellikle de Bercot, son zamanlarda izlediğim en iyi performanslardan birini sergilemiş. Geçen yıl Cannes festivalinde aldığı "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü kesinlikle hak etmiş.
Ayrıca bu film, çoğu filmin yapamadığı bir şeyi yapmış ve o da şu: Bütün duyguları hissettirmek. Bu konuda Cassel ve Bercot çok iyi bir iş çıkartmış ve aralarındaki ilişkiyi sadece kendilerine değil, seyirciye de hissettirmeyi başarmış. Filmi izlerken eğer ana karakterler mutlu, üzgün, kızgın veya şaşırmışsa, siz de aynı duyguyu yaşıyorsunuz. Film bu konuda hiç duygu sömürüsü yapmaya çalışmıyor, olayların sadeliğinden dolayı sizler de filmi izlerken aynı duyguları yaşıyorsunuz.
Filmin editlenme tarzını da çok iyi buldum çünkü Mon Roi'nin kronolojik bir sırası yok. Emmanuelle Bercot'un karakteri Marie'nin bir kayak kazası sonucunda ayağını kırması ile başlıyor bu film. Sonra onun tedavi merkezine gidişini görüyoruz ve Marie'nin önceden Georgio ile yaşadığı hikaye başlıyor. Bütün bu aşk hikayesi, bir flashback içinde geçiyor aslında. Ve filmin bu havası, seyirciyi tempoda tutuyor.
Gerçi Mon Roi'nin kötü yanları da var. Mesela filmde yapılan bazı tercihler çok mantıksız geliyor, film kendini tekrarlamaya başlıyor, bazı karakterler ilgi çekmiyor... Bu sorunların birkaç tanesi filmin kendisiyle ilgili olsa da, genel anlamda sorunların tümü ana çiftten kaynaklanıyor aslında (bu çifttin "mükemmel" değil, sadece "aşık" bir çift olduğundan bahsetmiştim). Ve bu çift de bunun farkında zaten ve bazı sahnelerde birbirlerine karşı parlıyorlar. Yani bizim filmle ilgili sorunumuz, aslında onların da sorunu.
Ve bu parlama sahneleri oldukça yoğun yaşanıyor. Georgio ve Marie'nin bazı anlarda birbirine karşı yaşadıkları ruhsal ve fiziksel psikolojik durumlar, seyirciye de yansıyor. Bu yüzden film aslında bir nevi başarıya ulaşmış oluyor.
Kısacası Mon Roi, benim için bir başyapıt veya sürekli hatırlayacağım bir film olmasa da, şu ana kadar gördüğüm en güçlü romantik filmlerden birisi. Georgio ve Marie çiftinin ilk zamanlar yaşadıkları aşkı, daha sonra çıkan sorunları, karakterlerin yaşadığı şeyleri hissediyorsunuz. Film bu konuda zoru başarıyor. Ve her ne kadar bazı sahneleri daha az ilgi çekici olsa da veya bazı sahneler gözümüze fazla sokuşturulmuş olsa da genel anlamda akıllarda kalan etki aynı kalıyor. Farklı ve etkileyici bir film arıyorsanız, Mon Roi'den pişman olmayacağınızı düşünüyorum.
FİLMİN İYİ YANLARI:
+ Vincent Cassel ve Emmanuelle Bercot.
+ Normal bir aşk hikayesine cesur ve detaylı bakış açısı.
+ Filmde yaşanan bütün duyguları seyirciye hissettirmesi.
FİLMİN KÖTÜ YANLARI:
- Sürekli hatırlanıp başyapıt olarak hafızalara kazınacak bir film olmaması.
- Bazı sinir bozucu gereksiz elementlerin üzerine çok fazla gitmesi.
- Mesajlı, amaçlı filmlerden biri olmaması.
TOPLAM PUAN: 7.8/10