Merakla bekleyip hüsranla karşılaştığımız film.Şaşırmayı ummayın çünkü kendini tekrarlayan bir Hasan Karacadağ filmi.Biri bu adama korku ve ürpertinin ''yüksek ses''ten ibaret olmadığını anlatmalı sanki.İzleyiciyi rahatsız eden gereksiz çığlıklar ilk yarıda fazlasıyla mevcut.İkincisinde tam ürpermeye hazırız diyorsunuz ki,Karacadağ, 4 serisindeki aynı olguları kendini tekrar ederek size sunuyor.O kadar çok ''hadi bir şey olsun'' diye bekliyorsunuz ki,sahneler uzadıkça uzuyor,içiniz sıkıldıkça sıkılıyor.Kadının yakın çekimde lambaya yaklaşması beş saat...Ama tabiki Muska ve ya Azazil kadar tüyleri ürpertmeyen bir film değil,en azından bunda tüyleriniz kalkar gibi oluyor...
Son sahnedeki bilgisayar oyunundan çıkma yaratıkvari kollar (onlar ne pek anlamadık) tam bir fiyasko.Bu film için rekora doymuyor denmesinin tek sebebi,reklamını iyi yaptı.Ben ,70lerden 2000lere,neredeyse çoğu..korku filmini izledim.Korku filmi benim için özel bir zevktir.Benim gibi bu tür filmlerden anlayan ve seven biri bu filmi izlediğinde ne demek istediğimi anlayacak. Aslına bakarsanız seneryo güzel.Ama Karacadağ artık yönetmenliği hobi olarak yapsa daha iyi olacak.Kendini tekrarlamayan seneryolar yazıp,Musallat ve Siccin'in sevgili yönetmeni Alper Mestçi'ye verebilir mesela.Siccini izlerseniz eğer ''siz de'' ne demek istediğimi anlayacaksınız..