Hesabım
    Hitler'e Suikast
    Ortalama puan
    3,4
    10 Puanlama
    Hitler'e Suikast hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    15 Ağustos 2021 tarihinde eklendi
    “Elser / 13 Minutes”; “Das Experiment” (2001) ve “Der Untergang / Downfall” (2004) gibi sıra dışı filmlerde de imzası bulunan Oliver Hirschbiegel’in yönetmen koltuğunda oturduğu biyografik bir drama…

    Georg Elser’in başarısızlıkla sonuçlanan 1939’un Kasım ayındaki Adolf Hitler suikastının anlatıldığı filmin senaryosunu, Léonie-Claire Breinersdorfer ve Fred Breinersdorfer ikilisi birlikte yazmışlar…

    Prömiyeri, 12 Şubat 2015’de Berlin Uluslararası Film Festivalinde yapılan ve 9 Nisan 2015’de Almanya’da vizyona giren filmin, 7/10 (6.839 oy) ve 3.5/5 (1.820 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6.5/10 (86 yorum) ve 58/100 (26 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar oylamaya katılım çok yüksek olmasa da orta karar bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…

    Gelin isterseniz, 12 Nisan 2015’de İstanbul Film Festivali kapsamında İstanbullu sinemaseverlerle de buluşmuş olan “Elser / 13 Minutes” un gerçekte nasıl bir film olduğunu anlayabilmek için, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle filmimize biraz daha yakından bakalım…

    Hitler Almanya’sında yaşanan acıların ve bu acılar içindeki bir aşk hikâyesinin bütün yakıcılığı ile resmedildiği filmin baş aktörleri elbette ki, Georg Elser karakterini canlandıran Christian Friedel ile yönetmen Oliver Hirschbiegel’in bizzat kendisi…

    Aslında filmografisinde, “Elser” dışında ciddiye alınabilecek bir tek “Babylon Berlin” (2017 – 2018) isimli TV dizisi bulunmasına rağmen Christian Friedel’ın, oyuncu olarak bu filmde gerçekten de çok iyi bir iş çıkarttığını görüyoruz…

    Elbette aynı şey, yaptığı flashback geçişleriyle işkence altındaki Elser’in acılarını en azından o an için (yani geçmişe yapılan yolculuk süresi boyunca) dindirmesinin yanı sıra, yine aynı flashbackler sayesinde filmin kurgusuna da ciddi bir derinlik kazandıran Oliver Hirschbiegel içinde geçerli…

    Tabii ki, filmde iyi olan şeyler sadece bu ikilinin performansı ile sınırlı değil…

    Doğrusunu söylemek gerekirse, hiç kimse; Elsa rolündeki Katharina Schüttler ile Nazi subayları Arthur Nebe ve Heinrich Müller’i canlandıran Burghart Klaußner ve Johann von Bülow’un da kötü oynadıklarını iddia edemez…

    Aynı şekilde yine hiç kimse, mekân seçimleri ile dekor, kostüm ve makyajların dönemin ve yaşanan ıstırap verici durumun ruhunu izleyiciye aktaramadığını da söyleyemez…

    Sonuç olarak, “Das Experiment” (2001) ve “Der Untergang / Downfall” (2004) ile birlikte arşivimize de dâhil ettiğimiz bu Hirschbiegel filmi için puanımız 3 önerim ise, “izlenebilir” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son bir not:
    Tüm hakları bize ait olan bu yorumun orijinali; bir başka mecrada tarafımızca, 5 Aralık 2018 günü saat 00.18’de yazılarak paylaşılmıştır...
    Alp T.
    Alp T.

    Takipçi 441 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    2 Eylül 2016 tarihinde eklendi
    Bu film, gerçek hikayeden uyarlanmış. Hitler'ın konuşma yaptığı binaya bomba yerleştiren, daha sonra da yakalanıp bombayı patlatamayan ve Naziler tarafından işkence gören Georg Elser'in hikayesini konu alıyor.

    Film bu konuda oldukça iyi çalışıyor aslında. Elser'in bomba tasarlama şeklini, yakalanışını ve esir tutulduğu sahneleri film, oldukça ilgi çekici bir şekilde anlatmış. Fakat, film benim için ortalamaydı. Neden mi?

    Çünkü flashback! Filmdeki flashback sahneleri o kadar gereksiz ki, filmin bütün havasını söndürüyor, nereye odaklanacağınızı şaşırıyorsunuz. Normalde filmin, Elser'in esir tutuluşu ve hayatta kalmaya çalışması konusunu ele alması lazım. Ama flashback sahneleri sayesinde kafanızda bir sürü gereksiz bilgi oluşuyor.

    Film bize şunu anlatmaya çalışıyor: "Böyle bir filmi görmek için para verdiniz ama ben size klişe bir aşk hikayesi vereceğim." Gerçekten mi?! Elser'in hayatının aşkıyla tanışması, ilişkiye girmesi, olayın yasak aşka dönüşüp Elser'in aşkının, kocasından ayrılmaya çalışması, çocuklu aile olması vesaire... İyi hoş da, bu sahneler film hakkında hiçbir şeyi değiştirmiyor. Elser'e "ah zavallı!" diyerek acımıyoruz. Ayrıca, film bu flashback sahneleri filmin asıl geçtiği yerde hiç kullanmıyor.

    Elser nasıl iyi bir film olurdu, biliyor musunuz? 114 dakikalık bu filmdeki bütün flashback sahnelerini atarak, ortaya sadece Elser'in esir olarak geçirdiği hapishanede geçen 40 dakikalık etkileyici bir kısa film yapmak. Ama sırf böyle bir filmi sinemaya uyarlamak için sanırım, bir sürü ilginç ama konuyla tamamen alakasız sahneler eklemişler. Bu sahnelerin klişeden geçilmediğini söylemek bile istemiyorum.

    Aslında flashback sahnelerini atarsak bile bu film, aslında mükemmel değil. Havada kalan sorular ve uzatılmış, gereksiz sahneler çok var. Mesela filmde, hikayeyle alakası olmayan bir adamın tamı tamına 1 dakika boyunca bir kancaya asılarak ölüşünü gösteriyor film bizlere. Bu sahne her ne kadar ekrana bakılamayacak kadar kötü olsa da hikayeye hiçbir şey eklemiyor maalesef. Filmi daha ilgi çekici yapmıyor. Sadece süreden çalmak için gereksiz, mide kaldırıcı bir şey görmüş oluyorsunuz.

    Filmin zayıf kalmış finalinden söz etmiyorum bile. Bu filmin nasıl biteceğini daha en başından anlamıştım zaten. Film bittiğinde de yaklaşık 2 saatlik, içi gereksiz yere doldurulmuş, zayıf bir film izlediğimi fark ettim. Gerçi Elser, o kadar kötü olmasa da insan hayal kırıklığına uğruyor.

    Kısacası, eğer Nazi zamanında geçen filmleri ilginç buluyorsanız ve sürenin uzun oluşuna aldanmıyorsanız, Elser'i izleyebilirsiniz. Oldukça farklı ve sert sahneleri var bu filmin, türünün örneklerine karşın. Ama o kadar gereksiz yan hikayelerle doldurulmuş ki, sadece esir sahnelerini izlesek oldukça başarılı, 40 dakikalık güzel bir kısa film izlemiş olurduk. Üstelik aklımızda hiçbir soru işareti kalmazdı, herkes ne olduğunu anlardı. Flashback sahneleri, filmi yok etmiş maalesef, türünden çıkarmış. Elser, kötü bir film olmasa da bir hayal kırıklığı oldu benim için. Özellikle de benim yaptığım gibi sinemada izlemenizi tavsiye etmem.

    FİLMİN İYİ YANLARI:

    + Bazı oyunculuklar.

    + Nazi zamanına karşın oldukça sert bir bakış açısı var.

    + Güzel görünen sahneler (sinematografi) ve bazı fikirler.

    FİLMİN KÖTÜ YANLARI:

    - Sonu.

    - Flashback sahneleri.

    TOPLAM PUAN: 5/10
    Murat K.
    Murat K.

    Takipçi 188 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    3 Temmuz 2016 tarihinde eklendi
    Uzun zaman sonra pek çoğumuzu Alman sinemasıyla tekrar buluşturan film,tam anlamıyla olmuş bir film! Fragmanını izlediğinizde tüm filmin hikayesine vakıf olduğunuzu düşünebilirsiniz...Ancak her şey bildiğimiz "sıradan bir adam varmış,Hitler'e suikast düzenlemiş ama başarısız olmuş." hikayesinden sonra başlıyor.Kanlı,iğneli sorgu sahneleri,seyirciye denizde yüzüyormuş hissi veren başarılı çekimler,iyi kotarılmış diyaloglar,sulandırılıp dramatizasyon ve provakasyondan uzak tutulmuş iyi,etkileyici,sarsıcı bir hikaye! Ufak tefek mantık hatalarının dışında iyi bir iş....
    %44 oy ile başa gelen Nazi'ler!
    Kaderin yanlarında olduğunu iddiaa eden bir lider...
    Büyük bir Yahudi soykırımı...
    ve sıradan bir adam....
    İyi Seyirler.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top